EBEVEYN VE ÇOCUK

Aile İlgisi Çocuğu Suçtan ve Zararlı Maddelerden Koruyor

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 02.08.2017

Aile İlgisi Çocuğu Suçtan ve Zararlı Maddelerden Koruyor

Çocuğun suça itilmesinde ve zararlı maddelerden korunmasında aile faktörünün ve aile eğitiminin önemini anlatan Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Psikiyatrist Prof.Dr. Nevzat Tarhan; ailenin ilgisinin çocuğun suça itilmesini önlediğine dikkat çekti.

"Suçlu Çocuk Yoktur, Suça İtilmiş Çocuk Vardır"

Çocuğuyla ilgili olan ailelerde çocuğun suça itilmesi, istismara uğraması riski azalıyor. Anne-babanın çocuk üzerinde denetim sahibi olması madde kullanımında caydırıcı oluyor. Bağımlılık risk gruplarına bakıldığında riskin daha çocuk aile bağları zayıf çocukları kapsadığını görüyoruz.

Aile İlgisi Çocuğu Suçtan ve Zararlı Maddelerden Koruyor

Aile İlgisi Çocuğu Suçtan ve Zararlı Maddelerden Koruyor

Çocuk Suç İşlediğinde Damgalanmamalı

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ülkemizde geçen yıl güvenlik birimlerine gelen ya da getirilen çocuk sayısı önceki yıla göre %10 artarak 333 bin 435 oldu. Suçlu çocuk yok suça itilmiş çocuk vardır. Suç işlemesi halinde çocukların kesinlikle etiketlenmemesi, damgalanmaması gerekiyor.Çocukların zaten kendilerini etiketleme eğiliminde; aksi halde durum çocukların ruhsal ve bedensel gelişimine olumsuz etki ediyor.

Çocuk Sorumlu Tutulamaz

Doğası gereği korumasız olan çocuklar suça itiliyor. Çocuk hakları sözleşmesinde çocuğun korumasının anne ve babaya verilmiştir. Çocuktan birinci derecede çocuktan anne ve baba sorumludur.

Çocukların zaman zaman anne-babanın ihmali sonucu suç işlediklerini kaydeden Tarhan, bu hallerde çocukların cezai sorumluluğunun olmadığını söyledi. Suçlu çocuk demek yerine suça itilmiş çocuk kavramını kullanmak daha doğru.

Aile Bağları Zayıf Çocuklar Suça Daha Çok Meyilli

Çocukluk döneminde yaşanan şok yaşantıların başında cinsel istismar veya ihmalin geliyor. Bu durum çocukta travma etkisine neden oluyor. Kurşun yarası vücutta nasıl tam anlamıyla iyileşmez, izi kalırsa çocuğun yaşadığı cinsel ihmal ve istismar da aynı etkiyi yapar. Travma etkisi oluşturur. Bakıldığında bu yönde istismarı ise genelde birinci derece yakın yapar çoğu zaman.

Aile İlgisi Çocuğu Suçtan ve Zararlı Maddelerden Koruyor

Aile İlgisi Çocuğu Suçtan ve Zararlı Maddelerden Koruyor

Anne Babanın Yanlış Tutumu da Çocuğu Suç İşlemeye Yöneltebiliyor

Çocuk ise bunu sevgi gösterisi olarak algılar. Bu, toplumun içe kanayan yarası. Burada anne ve babaya eğitim konusunda önemli görevler düşüyor. Ebeveyn gerekli eğitimi çocuğuna verebilmeli. Anne babanın yanlış tutumu çocuğunu istismara sürükleyebilir.

Aile İlgisi Çocuğu Suçtan ve Zararlı Maddelerden Koruyor

Aile İlgisi Çocuğu Suçtan ve Zararlı Maddelerden Koruyor

İlgili anne-babanın çocuğunda madde kullanım riski az

Anne-babanın çocuk üzerinde denetim sahibi olması madde kullanımında caydırıcıdır. Bağımlılık risk gruplarına bakıldığında riskin daha çok aile bağları zayıf çocukları kapsadığını görüyoruz. Çocuğu ile ilgilenen anne-babanın çocuklarında risk daha az. Büyüme sürecinde aile değerlerinin önemine büyük. Çocukların zevk tuzaklarından korunması adına uğrunda çabalayacakları amaçlarının olması da önemli bir faktör.

0-6 yaş arasında annenin rolü önemli

Çocuk gelişiminde 0-3 yaşın çok önemli. Bu yaş aralığında annenin yerini hiçbir şey tutamaz.

Aile İlgisi Çocuğu Suçtan ve Zararlı Maddelerden Koruyor

Aile İlgisi Çocuğu Suçtan ve Zararlı Maddelerden Koruyor

Çocuğa Çok İyi Bakmak Tek Başına Yeterli Değil; Aile Değerleri Son Derece Önemli

0-3 yaş arası annenin yerini hiçbir şey tutmuyor. Anneyle kurulan kararlı, güvenli bir ilişki çocuğun ruhsal ve bedensel gelişiminde çok önemli. Çocuk hayata dair temel bilgileri bunlar sevgi, değer, güvenli bağlanma, kendini ifade edebilme…vs. 0-6 yaş arasında öğreniyor.

Yani, anneden ve ya onun yerine geçen kişi tarafından öğreniyor. Çocuğa çok iyi bakmak yeterli olmayabiliyor. Örneğin bakımevlerinde çocuklara çok iyi bakıldığı halde güvenli bağlanma sorunu yaşadıkları gözleniyor. O çocuklar ani ölümler yaşayabiliyor.

Konular :