EBEVEYN VE ÇOCUK

Nasıl Sorumluluk Sahibi Çocuk Yetiştirilir? Sorumluluk İçin Ebeveynler Arasında Tutum Birliği Şart

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 04.07.2016 - Güncelleme : 01.08.2022

Çocuğumuza nasıl sorumluluk duygusunu aşılayabiliriz? Elbette ki hepimiz anne baba olarak sorumluluk sahibi çocuklar yetiştirmek isteriz. Fakat sorumluluk verme konusunda birçok anne baba sınıfta kalabiliyor. Eğer şu cümleler sizin evde de sık sık tekrarlanıyorsa ne yapmalısınız noktasında uzman tavsiyeleri size yardımcı olabilir: 

 "Çocuğum başarısız olduğunda hemen başkalarını suçluyor ya da sürekli bahaneler üretiyor."

"Oğlum dersleriyle, ödeviyle oralı bile değil!"

"Kızım ben ders çalış demeden derslerini yapmıyor..."

Sorumluluk sahibi çocuklar yetiştirmek için anne babaların bu konuda tutum birliğinin şart olduğunu söyleyen uzmanlar, çocuğunuzun hayatında iddialı hedefleri olan yetkin ve bağımsız bir kişi olmasını istiyorsanız, işe anne baba olarak ona sorumluluk duygusunu aşılayarak başlayın tavsiyesinde bulunuyor. Peki ama nasıl sorumluluk sahibi çocuk yetiştirilir? 

Anne baba olarak bu yolda atmanız gereken önemli adımları, Uzman Psikolojik Danışman Nilgün Sarı, sizler için sıraladı. 

Uzman Psikolojik Danışman Nilgün Sarı'ya göre, "Nasıl sorumluluk sahibi çocuk yetiştirilir?" sorusunun yanıtı. 

Sorumluluk İçin Ebeveyn Arasında Tutum Birliği Şart

Nasıl Sorumluluk Sahibi Çocuk Yetiştirilir? 

Sorumluluk Sahibi Çocuklar, Yetişkinlikte Başarıyı Kucaklıyor 

1. Anne Baba Sabırlı Olmalı

Üniversite ve lgs sınavlarını geride bıraktık. Bu süreçte psikolojik olarak danışmanlık yaptığım gençlerden yola çıkarak her yaştaki öğrenciye ve önümüzdeki yıl bu sınava hazırlanacak olan gençlere ve ailelerine önemli bulduğum birkaç noktada bilgi vermek istiyorum.  

Sorumluluk duygusunun aşılanması kararlı ve sabırlı anne baba tutumuyla yaklaşıldığında davranışın oturması sağlanabilir. 

Bazı anne babalar çocuklarının; öğrenme, ders çalışma, başarılı olma, sınava hazırlanma gibi okul süreçlerinde ciddi sorunlar yaşıyorlar. Tabii ki bu sorunların çok çeşitli genel ve duruma özgü nedenleri vardır. Nedenler çocuğa, aileye ve çevreye göre farklılık gösteriyor. 

Çocuğunuzu geleceğe sağlam hazırlamak istiyorsanız ona sorumluluk duygusunu küçük yaşlarda aşılamaya başlayın. 

 2. Küçük Yaşlarda Ders Çalışma Sorumluluğu Verin

"Çocuğum Ben Demeden Ders Çalışmıyor" diyen anne babalar bu madde sizler için... 

Başarılı olma ve ders çalışma konusunda sorun yaşayan aile ve çocuklarla yaptığım görüşmelerde ortak bir nokta var ki o da çocukların ders çalışma sorumluluğunu almadığı ya da alamadığı ve ailelerin de bu sorumluluğu vermediği ya da veremediğidir. 

Aslında sorumluluğu alma ve verme meselesinin temelleri geçmiş okul yıllarında atılmış oluyor. Sınava hazırlanma zamanı geldiğinde “sorumluluk” konusunda tam bir koas yaşanıyor.  

Aile için sınava hazırlık artık son noktadır, kaybedecek zaman yoktur... Çocuk bir türlü kendi haline bırakılamaz çünkü üstüne düşeni yapması çok zor görünmektedir. Şimdiye kadar tek başına ders çalışma sorumluluğunu hiç üstüne almamıştır. Hep hatırlatılmıştır. Kısacası bu konuda deneyimsizdir. Sınava kadar taşıma suyla değirmen döndürülmüştür.

 3. Çocuğun Kendisi Harekete Geçmeli 

"Sınavlar Çocuğumun Umurunda Değil!" 

Sınava hazırlanma sorumluluğunu almak demek öncelikle bununla ilgili “iyi strese” sahip olmak demektir. Çalışma süreciyle ilgili motive edecek kadar bir kaygının olması ve planlama yapıp uygulamaya geçirmek demektir.

 

4- Ödevlerini Siz Değil Çocuğunuz Dert Etsin

"Dersleriyle, Ödeviyle Oralı Bile Değil" 

Sorumluluk, ders çalışmayı, ödevleri yapmayı dert edinenindir. Burada üzerinde dikkatle durulması gereken ince bir nokta vardır. Evin içinde anne sürekli "ders çalış" diye hatırlatıyorsa burada sorumluluk annenindir. Anne bunu dert etmektedir. Çocuk oralı bile değildir.

5. Ergenlikte Çocuk Ne Yaşar?

Ergenlik Döneminde Çocuğun İç Dünyasında Neler Olur?  

Genç bir türlü ders çalışmaya başlayamaz. Ne istediğini bilmez. Kafası karışıktır. Anne babasına karşı direnir. Çalış dendikçe hiç çalışmaz. Zorlanır. Söyleme biçimlerine takılıp dinlemez, inatlaşır. Suçlayıcı iletişim, gerçeklerden, konuşulması gereken konudan uzaklaştırır. Herkes karşılıklı birbirini suçlar. Dışardan belli olsa da olmasa da huzursuzdur aslında. Umrunda değilmiş gibi bilgisayarda oyun oynamaya devam eder!

Anne babasının söylediklerini dikkate almaz. Söylenene direnir. Geleceğini hayal edemiyordur. Gelecek umutsuz ve tatmin edici görünmüyordur. Gözü korkmuştur. 

Gri alan...

Belki de kendine koyduğu hedef ulaşılamaz bir hedeftir. Anne babası farkında olarak ya da olmadan onu motive etmek için küçüklüğünden beri hep çıtayı yüksek tutmuştur. Evde gri alan yoktur!

 

Çocuklara Sorumlu Olmayı Öğretmek Neden Önemli?

6. Çocuğunuza Ne Kadar Güveniyorsunuz? Ya da güveniyor musunuz?

Güvenmeyen Anne-Baba Sorumluluk Vermez... 

Bu soruya her anne babanın farklı ve kendilerine özgü cevabı olacaktır ancak ortak nokta çocuğa güvenmemeleridir.  

Çocuğunuza GÜVENMELİSİNİZ... 

Bazı ebeveynler bütün kontrolü ellerinde tutmak isterler. Hataya yer yoktur, kendi hedefleri vardır. Her şey istedikleri gibi yolunda hiç aksaklık ve zorluk olmadan ilerlemelidir.  

Sanki kendileri sınava girecektir... Bazıları bunu ifade de eder: “Ah onun yerine bir ben girebilsem neler yapardım” derler. Aslında bu sınav onların kendi geçmiş pişmanlıklarının telafisi gibidir. 

Kısacası sorumluluğu VERMEZSENİZ çocuk da ALMAYACAKTIR! 

Bunu çok önceden yapmak, daha çocuk çok küçükken temellerini atmak gerekir.

 

7- Sınavların Anlamsız Olduğunu Düşünen Çocuk

Çocuğunuz "Keşke Sınavlar Olmasa..." Diyorsa...

Bazen gençler sınav düşüncesine karşı didişir. “Keşke sınavlar olmasa hayat daha kolay olurdu” der. Sınavsız bir gelecek hayal eder. Sınavın anlamsızlığına dair bir çok düşünce geliştirir. Anne baba bu düşüncelere bazen içten içe çaktırmadan katılır!

Bazen açıkça onaylar. Gerçekten onlar için bütün sorun sınavlardadır! Sınav olmasa hiçbir sorun da olmayacaktır!  Kısacası dışarda bir düşman yaratılmıştır. 

Oysa, yaşamda birçok sınavla karşılaşırız. Hepsi belki kalem kağıtla yapılmaz ama hepsi bir açıdan sınavdır. Çünkü uğraşmak, emek harcamak, mücedele etmek, kafa yormak gerekir. Zorlanmadan olmaz, yan gelip yatarak olmaz. İllaki çalışmak gerekir. 

Ben okul yaşamının bir çok yönüyle yetişkin yaşamına hazırlık olduğunu gördüm. Okuldaki öğrenme süreci, sosyal ortam ve çocuğun iç dünyasında yaşadıkları bir çeşit geleceğin alıştırmasıdır.

 

8- Baba, Çocuğun Okulu ile Yakından İlgilenmeli 

Bir genelleme yaparsak eğer ailelerde çocuğun okulu ile ilgili konularla daha çok anneler ilgilenmektedir. Oysa baba da okulla ilgili konulara açık bir ilgi göstermelidir. Hatta erkek çocuklarında olmazsa olmaz kuraldır bana kalırsa.

Uzak durmanın ciddi sorunlara yol açtığını biliyoruz. Özelikle erkek çocukları için babanın destekleyici, olumlu, sınırları aşmayan tutumu oldukça kıymetlidir. 

Sorumluluk Sahibi Çocuk Nasıl Yetiştirilir?

9- Başarısızlığını Başkasının Üstüne Atan Çocuk 

"Çocuğum Başarısız Olduğunda Başkalarını Suçluyor." 

Çocuk kendisi bulup keşfetmeli yanlışı doğruyu. Anne baba bir çok konuda yaşam  deneyimlerine dayanarak uyarılarını yapar ama sonucun etkili ve kalıcı olması için kişinin kendisinin içsel olarak deneyimlemiş olması gerektiğini biliyoruz.  

Sorumluluğu çocuğa vermemeyi tercih eden ebeveynin en çok takıldığı şey, hataya tahammül edememek ve bazı şeyler için geç kalmaktan korkmasıdır. Ebeveyn olmanın zorluğu da bu ince ayarlardadır zaten. 

Çocuğun yapacağı hatalarda ölçü, sonuçların telafi edilip edilememesi olarak belirlenebilir.

Çocuğun geleceğine iyi bir yatırım yapmak isteyen ebeveyn, çocuğu doğrudan ilgilendiren konularda sorumluluğu ona vermelidir. Yoksa hiç hatayı kendinde bulmayacak ve hep etrafını suçlamayı öğrenecektir. Bu düşünceye göre hata onda değilse düzelteceği bir şey de olmayacaktır!

 

10-Hatasını Düzeltme Fırsatı Verin  

Duygu, düşünce ve davranışlarının sorumluluğu verilmemiş gencin, güvenini besleyen “iyi deneyimleri” olamaz. Kendine güvenebilmesi için hem hatayı hem de doğruyu yapabilme fırsatı olmalıdır. Hatasını düzeltebildiğini gördükçe kendisine güvenecektir. 

Çocuğunuzun yaşı kaç olursa olsun geç kalmış sayılmazsınız. Bu konu üzerinde ailecek düşünmeye ve bir şeyleri değiştirmeye değer. 

Çocuğa Sorumluluk Duygusunu Aşılamak

 Sorumluluk duygusunu çocuklara henüz küçük yaşlarda aşılanması gerektiğini söyleyen uzmanlar bu konuda anne baba arasındaki tutum birliğinin önemine dikkat çekiyor. 

11- Nasıl Sorumluluk Sahibi Çocuk Yetiştirilir? Sorusunun Yanıtı: 

Sorumluluk Duygusunu Anne Babalar Çocuklarına Nasıl Aşılayabilir?  

Çocuğa Sorumluluk Duygusu Nasıl Verilir? Anne Baba Neler Yapabilir?

Sorumluluk duygusu oluşması için çocuğa küçük yaşatan itibaren yaşına, yeteneğine, cinsiyetine uygun görevler vererek güven duygusunun pekiştirilmesine çalışılmalıdır. 

Her çocuğun farklı yetenekleri, farklı kişilik özellikleri, farklı bir fiziksel yapısı olduğu göz önünde bulundurulsa, aynı yaştaki her çocuğun aynı sorumlu davranışları yerine getirmesini elbette ki bekleyemeyiz. 

Sorumluluğun gelişimi çocuktan çocuğa farklılık gösterir. Ancak, genel gelişim özellikleri açısından değerlendirdiğimizde, çocukların evde yerine getirebilecekleri sorumluluklarını bilmek, bize beklentilerimizi ayarlayabilmemiz açısından yardımcı olabilir. Buna göre;

6’ıncı yaşta: 

 Tek başına giyinip-soyunması,

 Sofrada tek başına yemeğini yemesi,

 Oyuncaklarını toplayabilmesi,

 Üzerinden çıkardığı kıyafetleri yardımla katlayabilmesi,

 El-yüz temizliğini yapabilmesi, 

 Ailelere Sorumluluk Sahibi Çocuk Yetiştirmek İçin Tavsiyeler 

7’inci yaşta; (yukarıdakilere ek olarak) 

 Dişlerini fırçalaması,

 Çantasını hazırlaması,

 Başladığı işi bitirmesi,

 Kuş, balık gibi hayvanları beslemesi,

 Proje ve ödevlerini hazırlaması, 

8’inci yaşta; (yukarıdakilere ek olarak) 

 Hatırlatmadan öz bakımını yapması ve odasını toplaması,

 Okuldan gelen mesajları iletebilmesi,

 Dersleriyle ilgili sorumlulukları alabilmesi,

 

9-11 yaşlar arası; (yukarıdakilere ek olarak) 

 İlgilerini belirleyip, zaman planlaması ve günlük programlar yapabilmesi,

 Zamanını iyi kullanması,

 Ev dışı yakın yerlere gidip gelmesi,

 Arkadaşlarıyla iyi ilişkiler kurması,

 Alışveriş yapması.

 

Çocuğun tek başına bazı işleri yapmasına izin verin:  

Çocuğun 2,5 yaşından başlayarak döke saça çorbasını kendi başına içmesine fırsat vermek, oyuncaklarını toplamasını beklemek, yaşına göre sofra hazırlığı, araba temizliği, çiçek sulama, odasının,masasının tozunu alma, ayakkabılarını boyama gibi konularda onun yardımını beklemek sorumluluk konusunda çocuklarımıza destekleyici ortamlar hazırlar. Böyle ortamlar çocuğun kendine olan güvenini arttıracaktır. 

Tam tersine korumacı yaklaşım, çocuğun yapabileceklerini onların yerine yapmak, bağımsız bireyler olmalarını engeller. Örneğin; siz hatırlatmadan okul çantasını unutmama sorumluluğu konusunda anlaşmaya vardığınız halde, bunu yapmayı unutuyorsa ve siz onun yerine çantayı okula götürüyorsanız, sorumluluk öğretmemiş olursunuz.

 

Çocuğun seçim yapmasına izin verin: Çok küçük yaştan başlayarak bir çocuğa seçme hakkının tanınmasıyla sorumluluk kazandırma eğitimi verilebilir. Seçim yapabilme fırsatlarının çocuğa sunulması, çocuğun kişilik gelişimini olumlu yönde etkiler.

Seçim yapabilme; karar verebilme ve seçimlerin sorumluluğunu alabilme becerisini geliştirir, kendilerini daha iyi tanımalarını sağlar, hayat boyu önlerine çıkacak zor kararlarda mücadele edebilmelerine yardımcı olur. 

Model Olun: Birçok davranışta olduğu gibi sorumluluk bilincini kazandırma sürecinde büyüklerin örnek davranışları önemlidir. Yetişkinlerin kendi yaşantılarına ait sorumluklara gereken özeni göstermeleri, küçük çocukların dikkatini çeker ve onların tutumlarını gözlemleyerek daha iyi öğrenirler.

Takdir edin: Çocuğun gösterdiği çabayı  takdir edin. Örneğin çocuk okuldan döndükten sonra paltosunu dolaba astığında ya da ayakkabılarını rafa kaldırdığında ya da çantasını odasına götürdüğünde bu çabasını takdir edin.

Anne ile Babanın Tutum Birliği: Sorumluluk kazandırmada dikkat edilmesi gereken bir noktada “tutum birliği”dir. Anne babanın genel olarak tutum farkları olabilir ancak eğitim konusunda ortak bir tutum sergilemeleri önemlidir. 

 

Konular :