Merkel İadeye Yanaşmıyor
Merkel iadeye yanaşmıyor
Ankara’da bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Almanya Başbakanı Merkel, görüşmenin ardından basının karşısına geçti. İki liderin açıklamalarından, Türkiye ile Almanya arasındaki en önemli gerilim konularından biri olan Gülen örgütü mensuplarının iadesinde bir uzlaşmaya varılamadığı anlaşılıyor.
Merkel, ‘bağımsız mahkeme’ ve ‘kanıt’ vurgusu yaptı. Erdoğan ise "Geciken adalet, adalet değildir" diyerek, Almanya'nın bu konuda Türkiye'yle işbirliğini hızlandırması gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, Ankara’da yaptıkları 2 buçuk saatlik görüşmenin ardından basının karşısına geçti. İki ülke arasında gerilime sebep olan Gülen örgütü mensuplarının iadesi konusu, Erdoğan ve Merkel’in görüşmesinde de masadaydı. Ancak ortak açıklamada iki lider de ilk aşamada konuya değinmedi.
Gazetecilerin konuyla ilgili sorusu üzerine ise Merkel ‘bağımsız mahkeme’ ve ‘kanıt’ vurgusu yaptı. “Bazı koşullarda iadelerin yapılamayacağı”nı ifade etti:
“Terörle mücadele konusunda ve bu suçlara karşı Türkiye’nin beklediği şekilde mücadele konusunda kararlıyız. Her ülke bunu bekler. Fakat bizim adım atıp önlem almamız için elimizde kanıtların olması gerekiyor. Mahkemeler bu kanıtları değerlendiriyor. Bazı koşullarda iadelerin yapılamayacağı yönünde kararlar da var. Mahkemelerin ve bağımsız incelemelerin sonucuna tabii ki saygı duymalıyız.”
"Geciken adalet, adalet değildir"
Erdoğan ise aynı soruyu yanıtlarken ‘Geciken adalet, adalet değildir’ ifadelerini kullandı. Savcılarla veya askerlerle ilgili iddialara ise değinilmedi. Erdoğan, ABD’deki Gülen örgütü mensuplarının iade sürecinin geciktiğini de hatırlattı:
“FETÖ ile alakalı da, PKK ve PYD neyse, YPG neyse FETÖ odur. Benim ülkemde devlete darbe yapacak, bunu yapan Almanya’ya barınıyorsa, Almanya yönetimi de ilişki kurmak suretiyle... Adalet bakanları, haklısınız bilgi aktarabilir. Ancak biz ABD’ye kolilerle belge gönderdik fakat neticeye varılamadı.Benim ülkemde darbe yapan Almanya’ya kaçıyorsa, Alman yönetiminin de adım atması lazım. Biz ABD’ye de 85 koli belge gönderdik, hâlâ bekliyoruz. İki dost müttefik ülkeyiz. Bu konularda çok daha seri kararlar almak suretiyle, inanıyorum ki ‘Geciken adalet adalet değildir’ anlayışıyla bir an önce neticeye varırsak isabetli olur diye düşünüyorum.”
Almanya’da yaşayan ve sığınma talep eden Gülen örgütü mensuplarıyla ilgili Ankara’dan sert tepkiler gelirken, Berlin’den henüz bir yanıt yok. Özellikle Gülen örgütüyle bağlantılı savcıların iadesine Berlin yanaşmıyor. Son olarak Almanya’daki NATO üssünde bulunan yaklaşık 30 Türk askerinin de sığınma istediği Kasım ayında Alman basınına yansımıştı.
İki lider, iki vurgu
Görüşmede ikili ilişkiler ve terörle mücadelenin ele alındığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
“Uluslararası, bölgesel bütün terör olaylarını ele alma değerlendirme fırsatını bulduk. Türkiye-Almanya arasındaki ilişkileri değerlendirme imkanızmı oldu. Savunma sanayine yönelik, birlikte neler yapabiliriz, bunları kısa özet görüşme imkanımız oldu. Siyasi ilişkilerde gerek AB süreci olsun, gerekse NATO’yla ilgli programları görüşme imkanlarımız oldu. İkili ilişkilerde de ticaret hacmimiz şu an itibariyle 35 milyar dolar ve bunu daha ileri nasıl taşırız bunları görüşme imkanımız oldu. Tabii Ege’deki gelişmeleri değerlendirme fırsatımız oldu.
Ama bölgesel olarak ağırlıklı olarak Suriye, Irak konusunu ele aldık. Suriye’de bundan sonraki süreçte ne gibi adımlar atabiliriz, bunları konuştuk. Mülteci konusunu ele alma imkanımız oldu. Bunları ayrıca konuştuk.
Terörle mücadelede birlikte neler yapabiliriz yine konuşma imkanımız oldu. Özellikle de bu konudaki kararlılığımız zaten Türkiye olarak bellidir, bundan taviz vermemiz mümkün değil. Ama uluslararası terörizmle mücadele sadece bir ülkenin halledebileceği değil, uluslararası bir dayanışmanın mutabakatının olması kesinlikle söz konusudur. Kaldı ki Almanya şu an 3 milyona yakın soydaşımızın yaşadığı bir ülke. Bizim dayanışmamız çok büyük önem arz ediyor. Özellikle bölgedeki terörizmle iki NATO ülkesi olmak hasebiyle de kolaisyon güçleri içindeki Almanya’nın bizlerle dayanışması büyük önem arz ediyor. Bu dayanışmamızı gerek buralarda, gerek Ukrayna’da bundan sonraki süreçte de devam ettirmemiz gereğine inanıyorum. Bu seyahatin Türkiye ile Almanya arasında, inanıyorum ki önemli bir yeri olacaktır.”
Almanya Başbakanı Merkel ise ifade özgürlüğü vurgusu yaptı:
"Uluslararası konular hakkında konuştuk. Darbe teşebbüsünden sonraki ilk ziyaretim. Terörle mücadele çok önemli. Darbe teşebbüsünde Türk halkının demokrasi için kendini nasıl ortaya koyduğunu gördük. Bu önemli süreçte, ifade özgürlüğüne saygının çok önemli olduğuna dikkat çektim. Alman gazetecilerin akreditasyonunun önemini belirttim. Basın özgürlüğünün önemine işaret ettim. Bu konularda endişemiz olduğunu ifade ettim.
Darbe teşebbüsünde bulunanların cezalandırılması gerektiğini, ancak suçun şahsiliği ilkesinin de önemli olduğunu ifade ettim. Suriye, Irak, mülteci konularını görüştük. Mülteciler hem Türkiye, hem de AB için önemli. Burada tekrar Türkiye'nin olağanüstü çabalar harcadığını da belirttim.
AB'nin vaad etmiş olduğu finans desteğinin en kısa zamanda akması gerektiğini ifade ettim. 2,2 milyar euro verildi somut projelere, bu finans katkısının akması gerektiğini ifade ettik. Uluslararası alanda sorumluluk üstlenmemiz gerektiğini ifade ettik. Halep'teki üzücü olayların tekrar yaşanmaması için Cenevre'de siyasi sürecin devam etmesi gerektiğini belirttik.
İkili ekonomik ilişkileri ele aldık, İslamist ve her türlü terörle mücadelede, PKK da buna dâhil, bu mücadelede yakın bir işbirliği içinde olmamız gerektiğini konuştuk. Özellikle yeni yılda İstanbul ve Türkiye’deki diğer saldırılar nedeniyle Türkiye’nin çok büyük zarara uğradığını konuştuk. Bundan hepimiz etkileniyoruz ve bu konuda daha yakın işbirliği içinde olma sözü verdik birbirimize. Ekonomik ilişkiler daha da iyi olabilir."
‘İslamist terör’ ifadesine tepki
Erdoğan, Merkel’in “İslamist terör” ifadesini kullanmasına tepki gösterdi:
“Bir ‘İslamist terör' ifadesi ki bunu aslında ben Sayın Şansölye’ye de anlattım. İslamist terör ifadesi biz Müslümanları ciddi anlamda üzmektedir. Böyle bir ifade kullanılamaz, doğru değildir çünkü İslam ile terör bir araya gelemez. Kelime anlamı barış olan bir ifadeyi eğer biz terörle yan yana getirirsek bu o dinin mensuplarını üzer. Biz burada DAEŞ terör örgütünden dolayı İslamist terörü kullanırsak bu üzücü olur. Kullanıldığı sürece biz bunun karşısında durmak zorundayız. Sessiz kalırsak bunu kabul olur. Ben bir Müslüman cumhurbaşkanı olarak bunu asla kabul edemem.”
Almanya Başbakanı Merkel ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'İslamist terör' ifadesine yönelik eleştirisiyle ilgili şunları söyledi:
"Türkiye'deki insanlara şunu ifade etmek istiyorum. Din özgürlüğü benim için çok önemli ve demokrasinin bir parçası olarak görüyorum. Bu nedenle Almanya'da Müslümanların inançlarını özgürce yaşayabilmeleri için elimizden geleni yapıyoruz. Bizdeki Müslüman dernekleri de her türlü teröre karşı seslerini yükselttiler. Bu nedenle İslam ve İslamist arasında bir fark var. İnsanlarımızın Müslümanlara çok büyük takdir duyduklarını ve iş birliği içinde bu teröre karşı mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum."
Referandum sorusu
Referandum hakkındaki soruya yanıt veren Merkel, “AGİT temsilcileri gözlemcilerinin bulunmasının iyi olacağını söyledim. Türk halkının Temmuz ayında savunduğu ilkelerin, yeni siyasi sistemde de korunması gerektiğini söyledim. Muhalefetin her sistem için önemli olduğunu ifade ettim” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise soruyla ilgili olarak “Güçler ayrılığının yok edilmesi gibi bir şey söz konusu değil. Yürütmenin ve yasamanın seri çalışması için yolları açılmış; yargı varlığını koruyor ve işlevini aynı şekilde sürdürecektir. Muhalefetin hedef saptırmaya yönelik adımlarından başka bir şey söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.
Merkel’in zor ziyareti
Ziyaret, Türkiye-AB ilişkilerinin gerildiği ve mülteci anlaşmasının tehlikeye girdiği bir döneme denk geliyor. Ankara, mülteci anlaşmasının gereği olan 3 milyar Euro'nun çok büyük bir kısmının yatırılmadığı gerekçesiyle tepkili. İlişkilerin gerilmesinin asıl sebebi ise, Gülen örgütü üyeleri ve PKK'lıların Almanya tarafından iade edilmemesi.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında hasar gören Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ziyaret eden Merkel, bugün Başbakan Binali Yıldırım ile de bir araya geldi. Almanya Başbakanı Merkel, ayrıca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Almanya Büyükelçilik Rezidansı'nda bir araya gelecek.
Kaynak: Al Jazeera, DHA ve AA