ÖZEL RÖPORTAJLAR

Fotoğraf Sanatçısı Gülüm İmrat ile Mucizeler Üzerine…

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 27.09.2011

Mucizelerin Görüntüye Yansıdığı Anlarda

Mucizelerin Görüntüye Yansıdığı Anlarda

Sanatsal yetenek ve yaratıcılığı ile iç içe yaşayan Gülüm İmrat yaşam boyu deneyimlerini keyif aldığı, dünyanın en doğal ve mutlu karelerini çocuklar, ebeveynler için sonsuzlaştırıyor; ailelere kelimeler ile anlatılmayacak bir tecrübe yaşatıyor.

Bebek ve doğum fotoğrafçısı olarak adından söz ettiren Gülüm İmrat, yeni doğan, 0-7 yaş çocukların ve ebeveynlerinin vazgeçilmez fotoğrafçısı.

“Bu işi doğru yapmak istiyorsanız, o gün annesi kadar sabırlı, kardeşi kadar sevgi dolu, babası kadar sorumluluk sahibi, ailesi kadar katılımcı, arkadaşları kadar eğlenceli olmalısınız” diyor yaptığı işin gereklerini anlatırken. Tıpkı işine aşkla bağlı herkes gibi bir çırpıda anlatıyor ona her an yepyeni heyecanlar sunan mesleğini…

Kendine özgün ve özgür kareler yaratan Bebek ve Çocuk Fotoğrafçısı Gülüm İmrat “Yaşama Dair Söyleşiler” köşemizin konuğu oldu.

hepimizaileyiz.com: Öncelikle sizi biraz tanıyalım. Kimdir Gülüm İmrat? Sizi fotoğraf sanatçılığına yönlendiren ne oldu?

Dünyanın cevaplanabilecek en zor sorusudur bu; sadece benim için değil herkes için de öyle değil mi? En kısa biçimde; 10 yaşına kadar büyüdüğünde anne olacağına karar vermiş, 10 yaşına gelince aslında ‘büyümenin” çok da keyifli olmadığını düşünüp orada kalmış bir çocuk!

Felsefe, tiyatro, mimarlık, dağcılık, ilkyardım, eğitmenlik ana dalları altında aklınıza gelmeyen onlarca okul ve iş tecrübesi, yurtdışı çılgınlıkları, kararsızlıklar, bilmeye açlık, her şeyi görüp yaşayarak öğrenme takıntısı, kendini ararken insanları gözlemleme dürtüsü, “birileri yapabiliyorsa ben neden yapamayayım ki” cesareti, doğuştan gelen “sadece aşık olduğum işi yaparım” saplantısı, sahip olduğum en kıymetli şeyi, “zaman’ı” kaybetmemek adına aceleci ama bir o kadar sıkıcı bir sabır...

Beni fotoğrafa yönlendiren ise yaşanmışlıkların toplanıp, doğru zaman ve yerde buluşması, aynı güzel bir fotoğraf karesi gibi. Sanırım işin sırrı, 10 yaşımdan beri hayatı dondurabilme yeteneğimi keşfetmem. Madem dondurabiliyorum neden paylaşmayayım?

hepimizaileyiz.com: Sizin deyiminizle “o an’ı anıya çevirmek” nasıl bir duygu?

Bilemem ki! “O” an da yaşanan bir şey! Her şey olabilir, ya da boşluk hissedersin. Ne hissettiğinden çok, hissedebildiğini fark edebilmendir.

Mucizelerin Görüntüye Yansıdığı Anlarda

hepimizaileyiz.com: Daha çok kimlerin fotoğraflarını çekiyorsunuz?

Daha çok kimlerin fotoğraflarını çekiyorum demeyelim de, en çok ne çekmekten keyif alıyorum? İstisnasız bebek ve çocuk. O kadar doğallar ki. Her anne ve babadan duyduğum tek bir cümle var; “hayat yeniden başlıyor, aslında gereksiz ne çok şeye takılıp kalmışız, aslında her şey ne kadar sade ve güzel. ”Bunu deklanşöre her bastığımda hissediyorum.

hepimizaileyiz.com: Bebeklerle ve çocuklarla çalışmak zor olsa gerek. Birçok ailenin aklından; bebeklerinin çekimler sırasında yorulacağı, üşüyeceği vb. birçok sorular, sorunlar geçer. Siz bunların üstesinden nasıl geliyorsunuz? Çünkü yakaladığınız pozlar son derece sanatsal. Aileleri ikna etmede zorluk yaşıyor musunuz?

Bebekliğimi hatırlıyorum dersem, herkes dalga geçer ama hala 10 yaşında hissediyorum dersem gülümser. Ben hâlâ çocuk olduğum için her halde müthiş keyif alıyorum. Siz hiç eline çok istediği oyuncak bebek verilen bir kız çocuğunu seyrettiniz mi? Ya da doğum gününde arkadaşlarının gitmesini istemeyen ve çılgınca zıplayan bir oğlan çocuğunu. Onların gerçeği odur o an! Onlarla akabilirseniz zorlanmazsınız. Zoraki bir şey yaparsanız, size hayatı zindan etmek için her şeyi yaparlar.

Bebeklerin çekimler sırasında, yorulacağı, üşüyeceği ya da sıkıntılı bir pozisyona sokulacağı konusu, bence bugüne kadar özellikle reklam sektöründeki zor şartlar yüzünden akılda kalmış bir şey. Kendi adıma uyguladığım şeyleri ve sunduğum şartları zaten görüşmelerimde detaylandırıyorum. Ve bu işi gerçekten severek yapan herkesin onlara en uygun koşullarda çalıştığına da inanıyorum. Bence en doğrusu ailelerin kendi evlerinde bebeklerin alıştıkları ortamda ya da stüdyo bile olacaksa, bebeklerin her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri (mama, uyku, ısı, oyuncak, müzik, vb) koşulları sağlamak. Sadece bunları yapabilmek hayaliyle bir yola çıktım.

Her çekime bu işi ilk defa yapacakmış gibi bir dikkatle, en sevdiğim oyuncağıma kavuşmanın heyecanı ve enerjimin her zerresini hissedecek varlıklarla zaman geçirmenin keyfiyle çalışıyorum. Yaptığınız şey ne olursa olsun aşkla yaparsanız, mutlaka güzel şeyler çıkar.

Daha çok ne hissederek çalıştığımı yazdım biliyorum, ama bence benim nasıl çalıştığımı benden çok çekimini yaptığım aileler anlatabilir. Onlar memnunlarsa ve iç rahatlığıyla bir haftalık bebeklerini teslim edebiliyorlarsa bu işi doğru yapıyorum demektir.

hepimizaileyiz.com: Bir düğünün fotoğraflanmasının hikâyesini anlatır mısınız?

İşte bu zor bir soru. O kadar çok şey var ki anlatabilecek. Sadece şunu söyleyebilirim: Bu işi doğru yapmak istiyorsanız, o gün annesi kadar sabırlı, kardeşi kadar sevgi dolu, babası kadar sorumluluk sahibi, ailesi kadar katılımcı, arkadaşları kadar eğlenceli olmalısınız.

hepimizaileyiz.com: Doğumlarda neler yaşıyorsunuz? Tanık olduğunuz ilginç bir hikâye var mı?

Mucizelerin Görüntüye Yansıdığı Anlarda

Doktorlar; hastalık yoktur, hasta vardır derler ya! Her doğum başlı başına bir hikâye… Hepsi birbirinden ilginç, tekrarlanan sadece mutluluktan dolan gözler. Her anneye ısrarla dediğim gibi: “İkiniz de özelsiniz, sizinle aynı şeyleri yaşayan bir anne-bebek yok! Okuduklarınız, annelerinizin tavsiyeleri, doktorların uyarıları, arkadaşların hikâyelerini bilin; ama kalbinizi dinleyin, o en doğrusunu söyler. Aralarındaki iletişimi fark etmemek için robot olmak lazım.

O kordon bence fiziksel ihtiyaçlar için bir bağlantı, aralarında görülmeyen milyonlarca bağ var. Artık hormonlar mı dersiniz, içgüdüler mi dersiniz, her bebeğin annesini nasıl tanıyorsa, her annede bebeği için en iyisinin ne olacağını hisseder. Sanırım her defasında buna tanık olmak bile mucize değil mi?

hepimizaileyiz.com: Fotoğraflarınız adeta her bir tablo görünümünde. Poz vermede müşterilerinizin istediği mi sizin yönlendirmeniz mi daha çok etkili oluyor?

Ne yalan söyleyeyim, ben içimden geldiği gibi, bebeğin ya da çocuğun beni yönlendirdiği gibi çekim yapmayı tercih ediyorum, aynen sonrasındaki fotoğrafla oynama aşamasında kalbimin renkleri yönetmesi gibi. Doğal olarak aileler alışılmış hatıra fotoğrafı da istiyor, ama bence farkı yaratan akışına uyup içimden geleni hayata geçirmem yani ikinci seçenek

hepimizaileyiz.com: Ünlülerden müşterilerinizin arasında olanlar var mı?

Ben bu konuda biraz tutucuyum sanırım, tabi ki çalıştığım çok ünlü isim var, ama “aile” özel bir kurum. Kendileri paylaşıp, benim adımı yazmak isterlerse onların tercihi olur, bunu ben yapmasam daha iyi sanırım:)

hepimizaileyiz.com: Son olarak, fiyatlar konusunda da bilgi verebilir misiniz?

Bu her çekime göre değişen bir şey olduğu için, yanlış yönlendirmek istemem. Ancak şunu söylemek isterim ki, ben teslim edeceğim fotoğraf adedine göre değil, yapacağım çekime göre fiyatlandırma yapıyorum.

Değerli açıklamalarıyla bizleri aydınlatan Bebek ve Çocuk Fotoğrafçısı Gülüm İmrat'a hepimizaileyiz.com ailesi olarak teşekkür ederiz.

Ekim 2011

Dikkat: Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kopyalanamaz, hiçbir şekilde kullanılamaz.

Konular :