Baba ile Çocuk Arasında Sağlam İlişki Nasıl Kurulur?
Çocuğun psikolojik gelişimi için “baba” figürünün çok önemli olduğunu belirten uzmanlar, babanın işlevinin tıpkı anne gibi “ayrı ve eşsiz” olduğunu vurguluyor.
Baba ile çocuk arasındaki ilişkinin doyurucu ve samimi olmasını, çocuğun babasının varlığını her zaman yanında hissetmesi gerektiğini belirten uzmanlara göre, “sert ve mesafeli” ya da tam tersi “fazla sıcak ve yakın” ilişki modelleri sorunlara yol açabiliyor. Uzmanlar, “babaların çocuklarıyla saygın ama denetimli, sıcak ama bilinçli bir ilişki modeli geliştirmesini” öneriyor.
Çocukla birlikte oyun oynamak, parka veya sinemaya gitmek gibi gün içerisinde yapılan aktivitelerde babanın da aktif rol oynaması, baba-çocuk ilişkisinin daha sağlam kurulmasına yardımcı oluyor. Psikolog Doç. Dr. Ferahim Yeşilyurt, babalar için çocuklarıyla anlaşma yollarını anlattı.
Babanın, bir çocuğun psikolojik gelişimi için çok önemli bir figürdür.
1. Baba-Çocuk İlişkilerini Güçlendirmek İçin Nelere Dikkat Etmeli?
Bebeğe birincil bakım veren her ne kadar anne olsa da babanın varlığı ve işlevi kendine has özellikleri açısından ikinci plana atılamaz. Yani annenin işlevi ayrı ve eşsizdir, babanın işlevi de ayrı ve eşsizdir. Baba; güçtür, fırtınalı denizlerde sığınılacak liman, zorluklarda dermansız düşmüş bedenin sırtını dayayacağı dağdır. Baba; güvendir, ailenin savunma sistemidir.
Aileyi tehdit eden her türlü saldırıya karşı ailenin bekasını koruyup himaye edecek bir kalkandır. Böyle bir baba figürünün varlığı altında çocuk, kendini güvende hisseder ve depresyon-kaygı bozuklukları gibi hastalıkların temelinin atılması engellenir. Eğer işlevsel bir babanın varlığında çocuğun herhangi bir türden travma yaşaması da önlenebilmiş olur ise yetişkinlikte ortaya çıkan travmalarla ilişkili hastalıklar da engellenmiş olur.
Erkek çocukları daha çok babalarını örnek alıyor
Baba-kız ve baba-oğul arasındaki ilişki ve bu ilişkinin işlevinin farklıdır. Babanın kızı ve oğlu nazarındaki görüntüsü ve işlevi doğal olarak farklıdır. Rol-model dediğimiz kavram penceresinden bakacak olursak babanın oğlu için kendisinin gelecekte göreceği babalık ve kocalık işlevleri için bir prototip olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Bu prototipin nasıl bir işlevi olduğuna ilişkin ise evde uygulamalı pratik dersler veren bir hoca gibidir baba.
Kuralları Önceden Belirleyin
Çocukların nerede nasıl davranılması gerektiğini önceden bilmeye ihtiyaçları vardır. Çünkü ani gelişen durumlarda söylenen kurallara uyulması güç olabilir. Anne-babaların bu gibi durumlarda, tepkilerini bağırarak göstermesi sık yaptıkları davranışlardır. Eğer aile içindeki genel kurallar önceden belirtilirse, çocuk bildiği bir kuralın hatırlatılmasından rahatsızlık duymaz.
Yasakların Mantığı Olmalı
Babanın kız çocuğuna getireceği kuralların gerekçelerinin anlaşılır bir dilde söylenmesi gerekir. "Bilgisayarda oyun oynamak istemeni anlıyorum, ama buna bir kısıtlama getirmeliyiz. 1 saatten fazlası senin için zararlı." gibi.
Baba, kız çocuğunun eşine model teşkil ediyor!
Babanın kızı için sergilediği tutum ise ilerideki evleneceği eşine yönelik bir model teşkil eder. Kız çocuğu babasında gördüğü olumlu özelikleri kocasında arar, babasındaki sorunlu yönlerin ise kocasında olmasını istemez. Babasız büyümüş kızlar ise baba yerine koyduğu sembolik bir koca ile evlenir ne yazık ki.
- Tutarlı Davranın
Kız çocuğuna kısıtlama getirildiğinde ya da sınır konulduğunda, bu kural her zaman geçerli olmalıdır. Alınan kararların ruh haline göre değiştirilmemesi gerekir. Bugün yapılmasına izin verilmeyen bir davranışa yarın göz yumulması, çocuğun kuralları öğrenmesinde güçlük çekmesine neden olacaktır. Çünkü çocuk, kuralların ne zaman uygulanması veya uygulanmaması gerektiğini bilemez.
Bu da anne-baba ve çocuk arasında çatışma yaşanmasına neden olabilir. Babanın kararlarında tutarlı davranması, çocuklarının söz dinlemeye daha istekli olmasını sağlar.
"Sen İyisin, Dünya Kötü" Yaklaşımı Çocuğun Güvenini Sarsabilir
Günümüz babalarının kızlarına en çok söylediği cümlelerin başında, "Sana kurallar koyuyorum, çünkü dünya kötü!" gelir. Oysa bu tür cümleler, çocuğun çevresine olan güvenini sarsabilir. Babanın kızına, çevreden gelebilecek olumsuz etkilerle neler yapabileceğini ve çözüm yollarını anlatması daha doğrudur. Kız çocuklarının özgüvenlerini geliştirebilmesi, çevreyi tanımasıyla ve bu da bazı sorumluluklar verilerek sağlanmalıdır.
"Ders Çalışmak Zorundasın" Yerine Ne Demeli?
Anaokulundan sonra ilköğretim ile birlikte başlayan dersler ve verilen ödevler her zaman eğlenceli olmaz. Aileler böyle bir durumda, endişe duygusuyla çocuğa baskı yapmaya başlar. Çocuğa, "Ders çalışmak zorundasın" yerine, "Hepimizin bazı sorumlulukları var. Annen evde (işinde), ben işimde sen ise okuldaki sorumluluklarını yerine getirmeye çalışmalısın" gibi açıklayıcı ve olumlu mesajlar verilmesi doğru olur.
Babasıyla İletişimi Güçlü Olan Kız Çocuğu Kendini Daha Güçlü Hisseder
Kız çocuklarının sorumluluğu genellikle anneye bırakılıyor. Oysa çocuğun karşı cinsi tanıması ve İlk tecrübesi baba modeliyle bağlantılıdır. Baba ile yapılan aktiviteler, kız çocuklarının kendine olan güveninin artmasına yardımcı olur. Kızlar için baba figürü, ihtiyaç duyulduğunda ona yardımcı olabilecek bir güç olarak algılanır.
Baba ile vakit geçiren veya yakın bir bağ kuran kız çocuğu, kendisini daha güçlü hissedecektir. Baba-kız ilişkisi hem zihinsel hem de psikoseksüel gelişim açısından önem taşır.
Koşulsuz Kabul Etmeye Çalışın
Bazı babalar kızlarını, kendi isteklerine yanıt veren davranışlarıyla kabul ederler. Böyle bir yaklaşım şekli, kız çocuklarının endişe ve korku duygularını artırabilir. Özellikle kız çocuklarının da kendisini değerli hissetmeye hakları vardır.
Büyümelerine İzin Verin
Türk aile yapısında karşılaştığımız gibi "erkek çocuklara sorumluluk verilmemesi" gibi bir eğilim, gelecekteki yaşamlarında sorunlara yol açabilir. Başlangıçta verilmeyen sorumluluklar bir süre sonra, "Neden yapılmıyor?" diye kızılan davranışlara dönüşebilir. Baba, bu noktada çocuğun kendi başına aldığı kararların sonuçlarını görmesi için ona olanak sağlamalıdır. Çocuklar ancak böyle "gerçekten" büyüyebilir.
Kendinizle Kıyaslamayın
Çocuğu kendisiyle kıyaslayan baba, hem erkek hem de kız çocuğunun büyük tepkisini alır. Unutulmamalıdır ki aile bireyleri ile çocuk arasında zaman farkı vardır. Babanın çocuğu kıyaslaması, oğlunun kendisini yetersiz ve mutsuz hissetmesine neden olur. Bunun yerine baba, çocuğun farklı yönlerini keşfederek geliştirmesine yardımcı olmalıdır. Çocuğun farklı yönlerini bulabilmek, her zaman kolay olmayabilir.
Bunun için büyük çaba gösterin ve asla pes etmeyin. "Ablan kadar güzel resim yapamıyorsun" yerine, "Renkleri güzel kullanıyorsun." gibi olumlu yaklaşmak daha faydalı olacaktır.
Cinsel Konularda Çekinmeyin
Çocuklar küçük yaştan itibaren cinselliği merak ederler. Bu nedenle meraklarını gidermek için sürekli soru sorarlar. Sorulan soruların yanıtlarının kısa ve çocuğun anlayabileceği düzeyde olması gerekir.
Özellikle 7 yaşından sonra çocuklar, bu tür soruları sormaya çekinirler. Bu dönemde baba erkek çocuğuna, anne de kız çocuğuna yakın olursa bazı soruların sorulabilmesi kolaylaşır. Eğer ebeveynler bu konuda konuşmaya çekiniyorlarsa, çocuk bu bilgileri uygun olmayan başka kaynaklardan öğrenmeye çalışacaklardır.
İnatlaşmaktan Kaçının
"İnatlaşmak" kötü bir davranış değildir. Aynı zamanda da oğlunuzun size karşı istemediği bir konuda direnebildiğini ve kendi kişisel sınırlarını oluşturmaya çalıştığını gösterir. Size karşı bunu yapabilen oğlunuz, başkalarına da, "Hayır" demeyi öğrenmiş olacaktır.
Çocuğunuza Yeterli Zaman Ayırın
Çocuğun büyüme döneminde bazı sorunlar yaşanabilir. Bu dönemdeki sorunların çözebilmesi için, babadan alacağı destek çocuğu rahatlatacaktır. Ancak bunun için babanın çocukla iletişiminin iyi olması ve ona zaman ayırması gerekir.
Baba-çocuk ilişkisi doyurucu ve samimi olmalıdır
Baba-çocuk ilişkisi içinde bir ideal tanımı yapmak çok zordur. Zira babanın ve çocuğun mizaci ve karakteristik özellikleri, farklı farklı olacağından ikisi arasında kurulan ilişki de biricik olacaktır. Bu biricik ilişki, başka bir baba-çocuk ilişkisinden elbette farklı görünümler sergileyecektir. Ancak önemli olan ilişkinin doyurucu ve samimi olmasıdır.
Çocuk babasının varlığını her zaman yanında hissetmelidir. Hatta baba, vefat ettikten sonra bile manevi açıdan çocuğun hayatı üzerinde etkilidir. Örneğin meşhur Disney animasyonu “Aslan Kral” filminde yavru aslan Simba’ya krallık görevini babası Mufasa’nın ruhu hatırlatmıştır.
Baba-çocuk ilişkisinin sağlıklı gelişimi için bu önerilere dikkat!
Toplumumuzda iki kuşağın baba-çocuk ilişkisi arasında derin farklar ortaya çıkmıştır. Şimdi yaşlılık ve dedelik dönemini yaşayan babalarımızın çocukları ile kurduğu ilişki, mesafeli ve sert bir tarz içerirken, onların oğullarının kendi çocukları ile kurduğu ilişki de daha demokratik, sıcak ve yakın bir model ortaya çıkmıştır. Her iki tutumun da uç örneklerinden kaynaklanan sorunlar oluşmaktadır.
Sert ve mesafeli bir ilişkide yeterli babalık işlevi sağlanamamaktadır ve sanki çocuk için babası travmatik bir rol oynayabilir. Fazla sıcak ve yakın bir modelde ise çocukla babanın arkadaş gibi bir hale geldiğini ve babaya duyulması gereken saygı ve güvenin sağlanamadığı görülmektedir. Bu nedenle, babaların çocuklarıyla saygın ama denetimli, sıcak ama bilinçli bir ilişki modeli geliştirmeye gayret göstermesi gerekir.
Baba-çocuk ilişkilerini güçlendirmek; özveri, sevgi ve bilinçli çaba gerektiren ödüllendirici ve ömür boyu devam eden bir süreçtir. Babalar çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurarak, onlara sevgi ve şefkat göstererek, onlara olumlu bir rol model olarak, eğitimlerini destekleyerek, başarılarını birlikte kutlayarak, sabırlı ve affedici olarak; olumlu bir aile ortamı yaratarak kalıcı ve anlamlı ilişkiler kurabilirler.
Bu ipuçlarını uygularken, her ailenin benzersiz olduğunu ve bir aile için işe yarayanın bir diğeri için işe yaramayabileceğini unutmayın. Esnek olun, ailenizin ihtiyaçlarına uyum sağlayın ve en önemlisi, çocuklarınızla güçlü ve sevgi dolu bir ilişki kurma yolculuğunun tadını çıkarın.
#aile #baba olmak #baba çocuk ilişkisi