Tatlı Yemeden Doymuyor musunuz?
Şeker, sağlıklı yaşam arayışımızda vazgeçilmesi en zor şeylerden biridir. Doğal olarak bağımlılık yapan şeker, günümüzde işlenmiş gıdalardaki en belirgin bileşenlerden biridir. Ancak şeker aynı zamanda vücudumuz için en zararlı gıdalardan biridir. Vücuttaki en büyük iltihaplanma nedenlerinden biridir ve cildimiz, kalbimiz, karaciğerimiz, kolesterolümüz, kan şekerimiz ve enerji seviyelerimiz için ciddi komplikasyonlara neden olur.
Uzun süre tatlı yemediğinizde canınız tatlı istemez hatta hiç aklınıza gelmez. Ama bazen öyle günler ve haftalar olur ki her gün tatlı yemeden rahat edemezsiniz. Her yemek sonrası vücudunuz tatlı yemeden doydum sinyali göndermez sanki beyninize veya gece çikolata yemeden uyuyamaz hale gelirsiniz. Peki ama neden? Nedenlerini ve tatlı krizlerini önlemenin püf noktalarını Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara Koçak anlattı.
Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen Dilara Koçak, şeker tüketimini azaltmak için, akıllıca yiyecek seçimleri yapmanın önemini anlattı.
İçindekiler: Tatlı Yemeden Doymuyor musunuz?
Şeker Tüketiminizi Azaltmanıza Yardımcı Olacak Uzman Önerileri
1. Tatlı Krizini Önleme: Tatlı İsteğini Nasıl Durdurabilirsiniz?
Tatlı isteğiyle baş edebilmek için tıbbi ölçüm ve değerlendirmelere paralel olarak beslenme düzeninin değişmesi de önemlidir.
Sürekli tatlı yeme ihtiyacı, açlık halinde konsantrasyon güçlüğü, sinirlilik, yemekten 3 – 4 saat sonra anormal acıkma ve gece tatlı isteği gibi şikâyetler insülin metabolizmasında bozukluğu düşündürür. Özellikle fazla kilonuz varsa ve bu yağlanma karın bölgenizde dikkat çekici ise mutlaka bir endokrinoloji ve diyabet uzmanına danışın. Sadece açlık kan şekerine bakmak böyle bir durum için yeterli değildir.
Mutlaka insülin ve glikoz metabolizması beraber değerlendirilmelidir. Hatta fazla kilolarınızın sorumlusu bu bozukluk olabilir. Yedikleriniz enerji olarak kullanılamayıp yağ olarak depolanıyor olabilir.
2. Tatlı Krizini Önleme: İnsülin Nedir?
İnsülin, pankreasın beta hücrelerinde üretilen ve kan şekerini düşürmeye yarayan bir hormondur. Yemek ile almış olduğumuz karbonhidratlar, sindirim sistemi tarafından en küçük parçaları olan glukoza (şekere) parçalanırlar. Glukoz, hücrelerin en önemli enerji kaynağıdır. Sindirilerek kana karışan glukoz tarafından uyarılan pankreas, glukozun hücre içine (kas, karaciğer, yağ dokusu) girmesini sağlayan insülin adlı hormonu üretmeye başlar. Sindirim sonrası insülin ve glukoz damarlarda dolaşmaya başlar.
Hücre çeperinde bulunan insülin glukozun hücre içine girmesini sağlar. Bu şekilde glukoz enerji kaynağı olarak kullanılabilir hale gelir. Hücre içine giremediği durumda ise kanda yükselmesi, kan şekerinde artış (hiperglisemi) olarak adlandırılır. Kan şekerinde düşme ise bunun tam tersidir.
3. Tatlı Krizini Önleme: Kan Şekerini Dengede Tutmak İçin Ne Yapmalı?
Ana öğünlerdeki besin tüketimini azaltıp üç ana öğüne üç ara öğün eklenmelidir. Böylece azar azar ve sık beslenilerek kan şekerinin dengede olması sağlanabilir. Ana ve ara öğünler arası en fazla üç saat olmalıdır. Aksi takdirde, uzun süren açlık durumlarında kan şekeri düşer tatlı isteği artar.
Tatlı ihtiyacınızı gidermek için ananas ve muz gibi doğal olarak tatlı yiyecekleri tercih edebilirsiniz.
4. Tatlı Krizini Önleme: Kompleks Karbonhidratlar ile Proteini Birlikte Tüketin
Basit karbonhidratlar kan şekerinin daha çabuk yükselip, çok ani düşmesine de neden olacaktır. Kompleks karbonhidratlar ise kana daha yavaş geçerek, kan şekerini daha yavaş yükseltip, uzun süre aynı seviyede kalmasını sağlar. Bu nedenlerden dolayı en iyi seçim, kompleks karbonhidratlardır. Kompleks karbonhidratlara en iyi örnek, bulgur, kepekli ekmek, kuru baklagillerdir, kepekli ürünlerdir. Bu besinlerin proteinle birlikte tüketimi, kan şekeri için daha olumlu bir seçimdir.
5. Tatlı Krizini Önleme: Posalı Besinler Kan Şekerinin Ani Yükselmesini Engeller
Posa veya diyet lifinin pek çok faydası olduğu bilinmektedir. Reaktif hipoglisemi durumlarında da oldukça faydalıdır. Posa, mide boşalmasını geciktirerek, daha uzun süre tok kalmamızı ve kana şekerin daha uzun sürede geçmesini sağlayarak, kan şekerinin ani yükselme yapmasını engelleyerek ve uzun süre aynı seviyede tutar.
6. Tatlı Krizini Önleme:Aç Karnına Meyve Yemeyin
Bozulmuş glukoz toleransı, hipoglisemi ve insülin salınımında bozukluk gibi prediyabet veya diyabet teşhisiniz varsa hem regülasyon hem de tatlı isteğini azaltmak için tek başına meyve yemeyin. Yanına mutlaka protein ekleyin.
Protein şekerin daha yavaş emilmesini sağlar. Alkol tüketecekseniz de aynı yolu izleyin. Kesinlikle aç karnına içmeyin ve yanında mutlaka protein alın. Peynir, yoğurt, ayran, süt meyve ile veya ara öğünlerle mutlaka olmalı protein kaynağı olarak fındık da tercih edilebilir.
Tatlıyı aniden bırakmak çoğu insan için gerçekçi bir olasılık değildir. Tükettiğiniz şeker miktarını kademeli olarak azaltın ve eklenen şeker içeren hiçbir şey yemeyin. Vücudunuz fazladan insülin üreterek aşırı telafi etmeye çalışmayacağı için, kendinizi nasıl hissettiğinizde belirgin bir fark göreceksiniz.
SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)
S.1. Tatlı yeme krizi neden olur?
Stres hormonu yani kortizol yükseldiğinde kan şekeri düşmektedir. Bu da tatlı yeme isteğini meydana getirir. Günlük tüketilen karbonhidrat miktarı 20-50 gram arasında tutulmadığı zamanlarda da tatlı krizleri ile karşılaşılabilir.
S.2. Tatlı krizi nasıl atlatılır?
Tatlı isteğini bastırmak için; küçük kase muhallebi, sütlaç gibi sütlü tatlılar ya da az şekerle hazırlanmış armut, ayva ya da balkabağı gibi meyve tatlıları, kuru meyveler ya da kahve yanına ekleyebileceğiniz bitter çikolata tatlı isteğinizi bastırmanızda size alternatif olabilir.
S.3. Tatlı isteğini ne bastırır?
Magnezyum, tatlı isteğinizi bastırır: Brokoli, ıspanak gibi yeşil sebzeler enerjinizi artırır ve içeriklerinde bulunan magnezyum gibi mineraller sayesinde şeker yeme isteğini bastırır. Magnezyumun yanı sıra krom, B3 vitamini, Omega-3 takviyeleri de kan şekeri kontrolünü artırmada yardımcı olur.
#tatlı krizleri #tatlı bağımlılığı #kilo vermek #tatlı isteği