Mevsimsel Yorgunluğun Önüne Geçmenin İpuçları
Kış mevsiminin ağırlığı üzerimizden kalkarken, güneşli bahar günleri yorgunluk hissini de beraberinde getiriyor. Halsizlik, eklem ağrıları, sürekli uyku isteği olarak kendini gösteren ve “Bahar Yorgunluğu” adı verilen bu durum metabolizmada gerçekleşen bazı değişimlerden kaynaklanıyor. “Bahar Yorgunluğu” ile baş etmenin yolu ise doğru beslenmeden geçiyor. Beslenme ve DiyetUzmanı Dyt. Berna Ertuğ metabolizmanın baharla gelen değişimlere uyumu için beslenme alışkanlıklarının nasıl değiştirilmesi gerektiğini anlattı.
Yeterli ve dengeli beslenin
Besin çeşitliliği yaratarak tek tip beslenmekten kaçının. Bütün besin gruplarını içeren bir öğün tüketmeye çalışın. Örneğin bir öğününüzde kıymalı sebze yemeği veya tavuklu salata, 1 su bardağı ayran ve 1 dilim ekmek tüketerek besin çeşitliliğini sağlayabilirsiniz. Günün en önemli öğünü olan kahvaltıyı kesinlikle atlamayın. Beyaz undan yapılmış besinler yerine; kepek, çavdar, tam buğdaydan yapılmış tahıllı besinleri tercih edin.
Küçük porsiyonlarla, sık sık beslenin
Düzensiz tüketilen öğünler, uzun süren açlıklar kan şekerinin dengesiz düşmesine ve yükselmesine neden olabileceği için bahar yorgunluğu belirtileri daha kötü hale gelebilir. Dolayısıyla günde 3 ana, 3 ara öğün olacak şekilde az az ve sık sık 6 öğün tüketmeye çalışın. Kendinizi 3-4 saatten fazla aç bırakmamaya özen gösterin. Tükettiğiniz miktarlara yani porsiyonlarınıza dikkat etmeye çalışın.
Su tüketimini alışkanlık haline getirin
Havaların ısınmasıyla oluşabilecek su kayıplarını önlemek ve mevsimsel değişikliğe bağlı dolaşım problemlerinden kurtulmak için bol bol su tüketin. Susamadan su içmeyi alışkanlık haline getirmeye çalışın. Günlük 2-3 lt (10-15 su bardağı) su tüketerek dolaşım sistemini daha düzenli hale getirmiş ve toksinlerden kurtulmayı sağlamış olursunuz.
Alkol tüketimini sınırlayın
Mevsim geçişlerinde yüksek miktarlarda tüketilen alkol, problemlerinizin daha da artmasına neden olur. Bu nedenle alkol tüketimini minimuma indirmeye çalışın. Ayrıca tercihlerinizin hafif alkollü içecekler olmasına ve 1-2 kadehten fazla tüketmemeye özen gösterin.
Kafeini kontrol altında tutun
Gün içerisinde yorgunluğu atmak, uyanık kalmak için sıkça tükettiğimiz çay, kahve gibi kafeinli içecekleri kontrol altında tutun. Yüksek miktarlarda alınan kafein, kalp çarpıntısına ve vücutta su kaybına neden olabileceği için özellikle mevsim değişikliğindeki sıkıntıları tetiklememek adına kafein alımını minimumda tutmaya özen gösterin. Kahve, çay, asitli içecekler gibi kafeinli içecekler yerine rahatlatıcı özelliğinden dolayı bitki çaylarını tercih edebilirsiniz.
Yeterli ve düzenli C vitamini alın
Gün içerisinde özellikle C vitamini içeren sebze ve meyve tüketimini arttırın. Beslenmenize brokoli, ıspanak, yeşil sivri biber, maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzeler ve portakal, kivi, kuşburnu, greyfurt gibi meyveler ekleyin.
Düzenli uyuyun
Uykusuzluk ve düzensiz uyuma kendinizi daha yorgun hissetmenize neden olur. Düzenli uyku saatleri, gün içerisinde kendinizi daha enerjik hissetmenize yardımcı olacaktır. Günde 6-8 saat uyumaya çalışmalısınız.
Fiziksel aktivitenizi arttırın
Haftada 3 gün yapılan tempolu yürüyüşler, yüzme, gevşeme egzersizleri sizi yorgunluğa karşı koruyacaktır. Eğer “vaktim yok” diyorsanız en azından aktif yaşam tarzı için yürüyerek gidebileceğiz yerlere arabasız gitme, asansör yerine merdivenleri tercih etme gibi küçük aktivitelerle de yaşam tarzınızı değiştirebilirisiniz.