GENEL SAĞLIK

Uyuduğumuz Oda Neden Karanlık Olmalı?

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 22.03.2018 - Güncelleme : 04.04.2024

Uyku hastalıkları hayatı zehir ediyor. Yaygın olarak görülen uyku apnesi yani uykuda solunum durması, beyni oksijensiz bırakarak hayati risk doğurabiliyor. Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Figen Yavlal, hastalığın tedavisi konusunda bilgiler verdi.

Yattığımız Oda Neden Karanlık Olmalı

Uyku, zihinsel ve fiziksel sağlığımızı her gün yenilememiz için önemli olan ve yaşamımızın üçte birini kapsayan aktif bir dönemdir. Uyku bozuklukları, yaşam kalitesinin azalmasına ve kişinin sağlığında bozulmaya neden olur.

Uyku süresinin kişiden kişiye değişmekte olduğu ve bu sürenin 4 saat ile 11 saat arasında değiştiği bilinmektedir. Yapılan araştırmalar, Türkiye'de toplumun büyük çoğunluğunun (yüzde 75) 7-8 saat süreyle uyuma alışkanlığına sahip olduğunu göstermiştir. Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Figen Yavlal en sık görülen uyku bozukluklarını şöyle sıraladı:

UYKU APNESİ (SOLUNUM DURMASI):

Bu hastalık grubunda en sık görüleni Uykuda Solunum Durması Hastalığı'dır. En sık belirtisi horlamadır. Horlama uyku sırasında gürültülü solunumla belirir. Obstrüktif uyku-apneleri olan hastalar bazen uygunsuz yerlerde uyuya kalabilmekte, iş ve özel hayatlarında uykululuk nedeniyle ciddi problemler yaşayabilmektedirler.

Hastalar konsantre olmakta güçlük çekerler ve unutkanlıktan yakınırlar. Kolay sinirlenme, isteksizlik, iş veriminde azalma olabilmektedir. Erkeklerde cinsel sorunlar ortaya çıkabilir. Gece huzursuz bir uykuları vardır, boyun ve başlarında belirli terlemeleri olabilir. Sabah kalktıklarında baş ağrısı olur ve ağız kuruluğu hissederler. Uyku apnesi ciddi bir rahatsızlıktır. Oldukça önemli olabilecek kalp ve damar hastalıkları ile belirip, gece kalp krizi ve inmelerin en sık sebebidir.

Rahat Uyku İçin Nelere Dikkat Etmeli?

Uyku sırasında tüm kaslar gibi solunum kasları da gevşemektedir. Aşırı kilo, uygunsuz boğaz, burun, ağız ve çene yapısı solunum yolunu daha dar hale getirir, uyku sırasındaki gevşemenin de etkisi ile solunum yolu kapanır ve apne oluşur. Alınacak bazı önlemler hastalığın etkilerini azaltabilir.

Kilo verme: Bazen 5-6 kilo vermekle belirtiler hafifleyebilir. Ancak hastalığın ilerlemiş formlarında metabolizma bozukluklarına sebep olarak kilo vermeyi imkânsız hale getirdiği, birçok hastanın aşırı gayretlerine rağmen kilo veremedikleri, kilo verseler bile bu kiloyu koruyamadıkları saptanmıştır.

Alkol: Yatmadan önceki saatlerde alınan alkolün uykuda apnelerin daha sık ve uzun süreli olarak ortaya çıkmasına neden olduğu bilinir. Bu nedenle uyumadan önce alkol alınmamalıdır.

Uyku ilaçları: Uyku ilaçları da alkole benzer bir etki ile solunum merkezini baskı altına almakta ve apnelerin uzamasına neden olur.

Pozisyon: Bazı hastalarda horlama ve/veya solunum durmaları sadece sırtüstü yatarken ortaya çıkar. Bu hastalarda sırta konulan yastıklar veya pijamaya yerleştirilen tenis topu hastanın sırtüstü yatmasını engelleyebilir ve uykuda solunum problemlerini çözebilir.

Burun tıkanıklıkları: Burun tıkanıklığına sebep olan patolojiler horlamayı yüzde 10-15 oranında arttırır. Bu tıkanıklıklara yönelik tedaviler horlama ve uykuda solunum düzensizliklerini bir miktar azaltacaktır.

Uyku apne sendromu CPAP ile tedavi edilebilir. CPAP tedavisi basıncı ayarlanabilen bir hava kompresörü aracılığı ile burundan basınçlı hava verilerek uygulanıyor. Ağız içinde oluşan pozitif basınç, uyku sırasında hava yolunun gevşemesine ve tıkanmasına engel oluyor.

Yattığımız Oda Neden Karanlık Olmalı

STRESİ KONTROL ALTINA ALIN!

En sık görülen diğer uyku bozukluklarından insomnia ve narkolepsi de günlük yaşamı olumsuz yönde etkiler.

İNSOMNİA: Uykuya dalma veya sürdürmede güçlük, yani uykusuzluk (insomnia) toplumda her üç kişiden birinde görülen önemli bir sağlık problemidir. Uykusuzlukla başa çıkarken stres ile baş etmeyi öğrenmek tedaviye yardımcıdır. Yatak odasını mümkün olduğunca sessiz ve karanlık tutmak için gölgelik veya kalın perdeler kullanın. Kafein, alkol ve sigaradan uzak durun. Hafta sonu da hafta içi kadar uyumaya dikkat edin, çalışma saatlerinizi ayarlayın. Uyku haplarını doktorunuzun bilgisi dışında kullanmayın.

NARKOLEPSİ: Kişinin uyanıkken dayanılmaz uyku atakları olması hastalık belirtisidir. Gündüz olan bu durum pek çok nedene bağlı olabilir: kullanılan çeşitli nörolojik ve psikiyatrik ilaçlar, metabolik ve endokrin sebepler (DM, Tiroid bozuklukları), uyku apne sendromu, gece sık uyku bölünmesi, depresyon gibi…

UYKU LABORATUVARI NEDİR?

Uyku bozuklukları, uyku laboratuvarında yapılanın testlerle belirlenerek tedavi edilebiliyor. Hasta testin yapılacağı akşam laboratuvara duşunu almış, temiz saçlar ve tıraşını olmuş olarak gelir. Testin yapılacağı gün, alkollü ve kafeinli içecekler alınmamalı, aşırı egzersizden kaçınılmalı, gün içi uyku engellenmelidir. Kullandığı ilaçlara devam edilmeli yalnızca uyku için aldığı hipnotik ilaçlar 1 hafta önceden kesilmelidir.

Hastaya yapılacak işlem ayrıntılı olarak teknisyen tarafından anlatılıp, gerekli elektrodlar takılarak işlem kaydına başlanmalıdır. Uyku laboratuvarında yapılan kayıt 6-8 saat kadar sürer. Uyku laboratuvarları ev konforunda dizayn edildiğinden hastane anksiyetesinden uzak olarak test yapılır.

Konular :