HASTALIKLAR

Havalar Soğumaya Başlamadan Zatürreye Karşı Önlemenizi Alın

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 03.10.2012

Havalar Soğumaya Başlamadan Zatürreye Karşı Önlemenizi Alın

Halk arasında “zatürre” olarak bilinen pnömoni, çeşitli mikroplar veya kimyasallar nedeniyle akciğerlerin iltihaplanması anlamına gelmektedir. Vücut direnci yüksek olan, sağlıklı ve genç bireylerde çok daha kolay tedavi edilebilmesine rağmen, zatürre özellikle ileri yaşlarda ciddi sonuçlar doğurabilir. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlkay Keskinel, zatürre ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

Zayıf Bir Anınızda Yakalayabilir

Zatürre, genellikle, mikrop içeren damlacıkların hasta kişinin öksürmesi veya hapşırmasıyla havaya karışması ve kişinin bunu soluması ile bulaşır. Ayrıca, kişinin ağız, burun ya da boğazında hastalık yapmadan bulunabilen bazı mikroplar, vücut direncinin düşmesiyle hastalık yapar hale gelebilir.

Gripten Sonra da Gelişebilir

Yaşlılar, altta yatan kalp veya solunum yolu hastalığı olanlar (Kronik bronşit, kalp yetmezliği gibi), diyabetliler, böbrek yetmezliği olanlar, bağışıklık yetmezliği bulunanlar (AIDS hastaları, doğumsal bağışıklık bozukluğu olanlar gibi), sigara içenler ve alkolikler özellikle risk altındadır.

Bunun yanı sıra zatürre, gripten sonra da gelişebilmektedir. Klima sistemleri, su kaynakları ya da birikintileri de zatürreye yol açan “lagionella” adlı bakteriyi barındırabilirler. Bu bakteri ilk kez 1976’da Philadelphia’da bir otelde düzenlenen lejyoner kongresi sırasında tanımlanmıştır ve neden olduğu hastalığa “Lejyoner hastalığı” adı verilmiştir.

Belirtiler Herkes de Farklı Olabilir

Zatürrenin belirtileri arasında öksürük, balgam (genellikle koyu renkli) ateş, göğüs ağrısı, nefes darlığı ve kimi zaman kan tükürme bulunur. Bazen “tipik olmayan zatürre” söz konusu olabilir. Bu durumda ateş fazla ön planda değildir. Baş, vücut ve eklem ağrıları hatta karın ağrısı olabilir. Öksürük ya kurudur ya da az miktarda balgam görülebilir.

İleri yaşta sigara içme öyküsü olanlar dikkat!

Zatürre tanısında akciğer filmi, kan tahlili ve balgam incelemelerinden yararlanılır. Tümöral durumlar da bazen bronşları tıkayarak zatürreye zemin hazırlayabilir. Bu nedenle, özellikle ileri yaşta, sigara içme öyküsü olan hastaların mutlaka bu yönden de araştırılmaları gerekmektedir.

Kişinin durumuna göre ayakta ya da yatarak tedavi seçeneği uygulanır

Antibiyotiklerin keşfinden önce son derece öldürücü olan zatürre, günümüzde başarıyla tedavi edilebilmektedir. Başka bir hastalığı bulunmayan, genç ve genel durumu iyi olan hastalarda zatürre ayaktan tedavi edilebilmektedir. Ancak 65 yaşın üzerindekilerin, altta yatan başka hastalığı olanların, solunum yetmezliği bulunanların ya da ağır zatürresi olanların hastanede yatırılarak tedavi edilmeleri uygun olur. Tedaviye başlandıktan sonra genellikle birkaç gün içinde ateş düşer ve kişi kendini daha iyi hissetmeye başlar. Muayene bulgularının ve akciğer filminin düzelmesi daha uzun zaman alır.

Zatürreden korunmak için…

Zatürreden korunmada genel sağlık tedbirlerine uyulmasının yararı olacaktır. İyi beslenmek ve sigaradan uzak durmak önemlidir. Özellikle soğuk havalarda, kapalı ve kalabalık ortamlarda enfeksiyonların yayılması kolaylaşır. Zatürreye neden olan mikroplar hava yoluyla yayılabileceğinden bu tür yerlerde mümkün olduğunca bulunulmaması ve kapalı ortamların sık sık havalandırılması önerilir.

Genellikle tek doz aşı yeterlidir

Her zatürre aynı mikrobik etkenlerle ortaya çıkmaz. Zatürrenin sık rastlanan sebeplerinden biri olan “Pnömokok” isimli mikroplara karşı aşı da, risk grubundaki kişilere uygulanabilir. Pnömokok aşısı, bu mikrobun çeşitli tiplerini içerir. Bağışıklık yetmezliği olanlar, altta yatan kronik bir hastalığı bulunanlar (Akciğer, kalp, böbrek, bazı kan hastalıkları ve diyabet) 65 yaşın üzerindekiler ve dalağı alınmış olanlar zatürre gelişimi açısından daha büyük risk taşıdıklarından ve bu kişilerde zatürre daha ağır seyirli olabileceğinden aşı önerilmektedir.

Aşı Hangi Durumlarda Uygulanmamalı?

Aşının yan etkileri genellikle hafiftir. Aşı yapılan yerde küçük bir kızarıklık, şişlik ve ağrı görülebilir. Aşı sonrası ilk bir gün içinde hafif bir ateş olabilir. Nadiren de olsa alerjik reaksiyon gelişebilir. Aşı, ateşli hastalıklar, enfeksiyonlar gibi aktif başka bir hastalık sırasında uygulanmamalıdır.

Yılın herhangi bir zamanında yapılabilen bu aşı, ölü bir aşıdır ve aşıya bağlı zatürre hastalığı geçirilmez. Pnömokok aşısının grip aşısı gibi sürekli uygulanması gerekli değildir. Genellikle tek doz aşı yeterlidir; ancak özellikle 65 yaş üzerindekilerde ve bağışıklık yetmezliği olanlarda ilkinden 5 yıl sonra ikinci bir aşı gerekebilir.

Konular :