PSİKOLOJİ VE KİŞİSEL GELİŞİM

Bedeninize, Ruhunuza ve Kişiliğinize 20 Dakika Ayırın

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 22.01.2013

Bedeninize Ruhunuza ve Kişiliğinize 20 Dakika Ayırın

Genellikle insanlar, günlük hayatlarının akışını ve planlamasını hep başkalarına bırakırlar. Ev işlerinin düzeni, işteki zorunluluklar, okuldaki günlük plan gibi düzenlemelere, her vatandaş kendini uydurmak zorunda hisseder.

Eğer kendi mutluluğunuzu, kendi elinizle almak istiyorsanız, başarıya ulaşmanız için tek bir şansınız var. Her gün hayatınızı bu yöne doğru çevirmek için gayret gösterin ve bunu, küçük adımlar atarak gerçekleştirmeye çalışın. Nasıl mı olacak? İşte sizi başarıya ve mutluluğa ulaştıracak adımlar...

“Günümün ilk eyleminin kararı tamamen bana aittir”

Hiçbir şekilde “bu iş için zamanım yok” demeyin. Küçük ve rahatça atılabilen adımlarla ilerleyin.

Bu işe, her sabah şu üç basit alıştırmayı yaparak başlayın:

1.Yataktan kalkmadan, sırt üstü yatarken, ellerinizi yirmi kere yumruk şeklinde sıkıp-gevşetin.

2.Yine kalkmadan, yirmi kere bacaklarınızla bisiklet çevirme hareketi yapın.

3.Pencerenin önüne geçin, birkaç kez derin ve sakin bir nefes alıp verin. Nefesi alırken, onun izlediği yolu, mideye kadar hissedin, nefes verirken, bunu aldığınızın en az iki katı kadar bir süreyle dışarı atın.

Bu alıştırmalar sizin en fazla 2 ya da 3 dakikanızı alacaktır. Ama buna rağmen, bunları uygulamak, önemli bir karar vermek demektir.

Ayrıca bu sabit idman, sizin kendinizi daha iyi hissetmenize de imkan verecek, yani mutluluğun ilk adımı olacaktır.

Bedeninize Ruhunuza ve Kişiliğinize 20 Dakika Ayırın

Her Gün,O GünNe Yapmak İstediğinizi, Bir Deftere Not Edin

Bir şeyi yapmak düşünmek yerine, onu bir yere not etmek çok daha faydalıdır. Sadece düşünmek, o şeyi bize zor ya da sevimsiz geldiği anda, unutmak ve böylece ondan kaçmak fırsatını verin.

Oysa yapmak istenilen şeyi yazmak ve kayıda geçirmek, bizi belirli bir disiplin altına sokar. Kişinin kendisini disipline sokması, kendine olan güvenini de iyice artırır. Böylece dıştan gelen baskılar ve manipülasyon çabalarına boyun eğmemek şansı yükselir. Çünkü birçok şeyi biz, kendimiz istediğimiz için değil de, başkaları bizi bu yönde zorladığı için yapıyoruz.

Akşam olunca, yazdığımız iş listesini önümüze almak ve orada hallettiğimiz şeyleri görerek, bundan memnun olmak imkânınız vardır. Eğer halledemediğiniz bir şey varsa, onun üzerinde düşünün ve niçin halledilemediğini hatırlamaya çalışın. Onu yapamamanızın nedeni, gerçekten zamanın yetmeyişinden mi olmuştu, yoksa bu bir bahane miydi?

Her gün en az bir kere, on beş dakika süreyle kendi kendinizle baş başa kalın ve kendinize söyleyecek bir şeyinizin olup olmadığını anlamak için, içinizin sesine kulak verin.

Burada alışmamınız gereken, öncelikle dış çevrenin ve günlük hayatın o ağır baskısından ve yükünden sıyrılıp kendimizle başbaşa kalmayı başarmak, yani buna düzenli olarak zaman ayırmaktır.

İlk aşamada, bu onbeş dakikalık süreyi nasıl kullandığınız çok önemli değildir. Çünkü o dönemde önemli olan, verdiğiniz şu karardır: “Başkalarının benden ne istediği ya da beklediği, beni ilgilendirmiyor. Bu 15 dakika, bana ve benim içsel barışıma ait. Dış dünyayla olan ilgimi kesiyorum. Çevremde olup biten de, bu süre için de beni etkilemeyecek. Kızgınlık, sinir, stres, korku ve şüphe gibi düşünceleri zihnimden uzaklaştırıyor ve kendimle başbaşa kalacağım ve benim için en güvenli olan yere çekiliyor ve sığınıyorum, kendi iç dünyama.”

Bu karara bilinçli olarak varın ve ondan sonra da bunu uygulamaya geçin: Gözlerinizi kapayın, sakince nefes alıp verin, dış dünya ile ilgili her türlü düşüncenin, sizin yanınızdan geçip gitmesine imkân tanıyın. Bir süre sonra, giderek daha sakin bir hale geldiğinizi görecek ve kendinizle olan dostluğunuzun arttığını fark edeceksiniz.

Çevreden kopup, kendi içinize dönme alışkanlığınız geliştikçe, bunu derin meditasyonlar ya da zihinsel antremanlar yapmak için de kullanabilirsinz. Ama bunları uygulayıp uygulamamak, tamamen size kalmış bir şeydir.

Öncelikle öğrenmeniz gereken şey, kendinize olan saygıyı artırmak ve derinleştirmektir. Daha sonra sıra, kendi gücünüzü kullanarak, kendi iyiliğiniz için bir şeyler yapmanın hazzını yaşamaya gelir.

Belki dikkatinizi çekmedi ama burada size önerdiğimiz üç adım, hayatın üç önemli alanını kapsıyor: Beden, ruh ve kişilik. Ve bütün bunlar için ayırdığınız zaman 20 dakikayı bile geçmeyecektir. Ne duruyorsunuz, o halde iş başına!

Konular :