PSİKOLOJİ VE KİŞİSEL GELİŞİM

Deprem Sonrası Ruh Sağlığımızı Nasıl Koruyabiliriz?

Aysegul Baran Ayşegül BAŞARAN
Yayın : 16.02.2023

Deprem sonrası yaşanan travmaların izlerini silmek mümkün değil. Peki ruh sağlığımızı korumak için neler yapmalıyız? Türkiye’de geniş kitlelere, psikolojinin insan ihtiyaçları ve iş hayatının sorunları için bir çözüm olduğunu anlatan öncü isimlerden Prof. Dr. Acar Baltaş, deprem sonrası ruh sağlığımızı nasıl koruyacağımızı anlattı. 

Büyük travmatik olaylardan sonra duygularınızı yönetmekte güçlük çekmeniz normal bir durumdur. Ancak, stresle başa çıkamazsanız, zihinsel ve fiziksel sağlığınıza zarar verebilirsiniz. İşte, bu zor zamanlarda başa çıkmak için Prof. Dr. Baltaş'tan bazı ipuçları. 

Deprem Sonrası Ruh Sağlığımızı Nasıl Koruyabiliriz

 

1. Deprem Sonrası Hislerimiz, Hissettiklerimiz

Kriz, bilinen çözümlerin sorunu çözmeye yetmediği durumlara verilen isimdir. Afet ise insanlar için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplara neden olan, normal yaşam akışını durduran veya ciddi olarak sekteye uğratan, toplumu etkileyen ve yerel imkanlar ile çözülmesi mümkün olmayan olaylara verilen isimdir.

Görüldüğü gibi içinden geçmekte olduğumuz süreç bir doğal afetin neden olduğu kriz durumudur. Yaşamın akışının bozulmasına yüksek sayıdaki can kayıplarının da eklenmiş olması tabloyu ağırlaştırmıştır. Bu nedenle afetin içinde yaşamayan, olayları televizyon ve sosyal medya bağlantılarından izleyen Türkiye’deki milyonlarca insan da gelişmelerden derin bir şekilde etkilenmiştir.

Ekranda sürekli olarak yıkım ve kurtarma görüntülerini izlemek toplumun ruh halini bozmuş ve birçok kişide depresif belirtilerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu belirtiler arasında üzüntü, enerji kaybı, genel bir isteksizlik hali ve suçluluk duygusu en başta gelenlerdir.

Deprem Sonrası Çoğu Kişinin Hissetiği Duygular:

  • İnançsızlık ve şok
  • Gelecekle ilgili korku ve kaygı
  • Oryantasyon bozukluğu; karar vermede veya konsantre olmada zorluk
  • Apati (çevreye karşı ilgisizlik, duyarsızlık) ve duygusal uyuşma
  • Olayla ilgili kabuslar görme ve tekrarlayan olumsuz düşünceler
  • Sinirlilik ve öfke
  • Üzüntü ve depresyon
  • Güçsüz hissetmek
  • Yeme kalıplarındaki değişiklikler; iştah kaybı veya aşırı yeme
  • Durup durup ağlamak
  • Baş ağrısı, sırt ağrısı ve mide problemleri
  • Uyuma veya uykuya dalmakta zorluk
  • Alkol, sigara kullanımının artması

2. Ruh Sağlığımızı Korumak İçin 3 Öneri 

Yakın çevremde en sık duyduğum söz, “İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor” ifadesidir. Bana fikrimi soranlara, insanın ruh sağlığını koruması ve zorlu bir süreçte sağlam kalması için üç temel, iki de ikincil önerim oluyor.

  • Temel önerilerin birincisi “işimize odaklanmak”tır. Ruh sağlığını korumanın en önemli adımı “anlamlı bir üretim içinde olmaktır”. Bu nedenle işinizi yapın, özellikle de her zaman yaptığınızdan daha iyi yapmaya gayret edin.
  • İkincisi eğer afetten etkilenen insanlara karşı sorumluluk hissediyorsanız kendi paranız, zamanınız, varsa fikir ve girişimciliğinizi kullanarak onların hayatına katkı sağlayacak bir girişimde bulunun.
  • Üçüncüsü muhtemel İstanbul depreminde, bu kez yaşanan organizasyon sorunlarının yaşanmaması için, sivil toplum örgütlerinde görev alın.

İkincil önerilere gelince: Sahip olduklarınızın (maddi ve manevi) kıymetini bilin. Bu konudaki farkındalığınızı geliştirin. Daha sonra da dertleriniz ve sıkıntılarınızın ne kadar önemli olduğu konusunda kendinizi sorgulayın.

3. Güvenlik Endişesinden Kurtulun 

Beslenmeden sonra insanın en temel ihtiyacı güven ve güvenliktir. Bu da gündelik hayatta koşulları kontrol etme duygusuyla sağlanır. Deprem bu ihtiyacımızı zedelemiş ve hayatın bütünüyle kontrolümüz altında olmadığını bize hissettirmiştir.

Güçlü inanç sahibi insanlar yaşanan ve yaşanacak olanları kaderin planının bir parçası olarak, böyle bir inanç sahibi olmayanların bir bölümü karmaya bağlayarak, diğer bölümü de yaşadıkları coğrafyanın ve bilim dışı tercihler yapmanın bir sonucu olarak kabul edebilirler.

4. Ne Yapabilirsiniz?

Kendinize Haber Molası Verin: Deprem görüntülerinin sonsuz tekrarını izlemek yaşadığınız stresi şiddetlendirir. Her ne kadar haberdar olmak isteseniz de - özellikle depremden etkilenen bölgelerde sevdikleriniz varsa - haberleri izlemeye biraz ara vermek stresinizin şiddetini azaltır.

Yapabileceklerinizi Kontrol Edin: İşe ya da okula gitmek, yemek yapmak gibi devam edebileceğimiz rutinler var hayatınızda. Kendinize sürekli depremi hatırlatmayı önlemek için,  bir mola vermek için bu rutinleri ve programları sürdürmeniz yararlı olacaktır.

Sağlıklı Alışkanlıklara Yönelin: Dengeli, sağlıklı yemekler yiyin; uzun yürüyüşlere çıkın; düzenli egzersiz yapın ve bolca dinlenin. Fiziksel sağlığınızı koruyun,  bu aynı zamanda duygusal sağlığınız için de son derece faydalıdır. Zorluklarla başa çıkma yeteneğinizi geliştirir.

Olayları Belirli Bir Perspektif İçinde Tutun: Bir deprem çok büyük zorluklar ve kayıplar getirebilirken, pozitif bir şey bulmaya ve ona odaklanmaya çalışın. Sebat edin ve önünüzdeki zorlu günlerin üstesinden gelme yeteneğinize güvenin.

Mümkünse Depremzedelere Yardım Etmenin Verimli Bir Yolunu Bulun: Hayatta kalanlara çeşitli şekillerde yardım sağlamak için birçok kuruluş mevcut. Katkıda bulunmak veya gönüllü olmak, bir fark yaratmanıza yardımcı olabilecek olumlu bir eylemdir.

Umudunuzu Kaybetmeyin: Trajedi yaşayan pek çok insan, zorluklara katlanmanın bir sonucu olarak bir dereceye kadar büyüdüklerini fark eder. Zamanla, insanlar kişisel güçleri keşfedebilir ve yaşam için daha büyük bir takdir geliştirebilir. 

Konular :

deprem, ruh sağlığı, depresyon, ruh sağlığını koruma