Çağımızın Yaygın Hastalığı Kansere Karşı Zırhınızı Kuşanın
Kanser, genler ve çevresel toksinlere maruz kalmanın neden olduğu çok faktörlü bir hastalıktır. Bazı risk faktörleri değiştirilemezken (örneğin, kişinin miras aldığı genler), yaşam tarzı ve çevre gibi diğer risk faktörleri, kanser riskini önlemeye veya azaltmaya yardımcı olmak için değiştirilebilir.
Uzmanlar, kanserden korunmada yaşam tarzı değişikliklerinin belirleyici rol oynadığını vurgulayarak sağlıklı alışkanlıkların önemine dikkat çekiyor. Araştırmalar; aşırı kilo, sigara kullanımı, yüksek alkol tüketimi ve güneş ışığına kontrolsüz maruziyetin çeşitli kanser türlerinin riskini artırdığını ortaya koyuyor.
Kanser, günümüzde dünyada en yaygın ve korkulan hastalıklardan biri. Ancak uzmanlar, doğru yaşam alışkanlıklarıyla bu tehdide karşı kendimizi korumamızın mümkün olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Ömer Küçük'e göre, yaygın kanser türlerinin en az üçte biri yaşam tarzı değişiklikleriyle önlenebilir.
Prof. Dr. Ömer Küçük, ABD’de yürüttüğü kanser araştırmalarında sebze ve meyvelerin genel olarak kansere karşı destekleyici etkilerine dikkat çekerken; Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden emekli Onkolog Prof. Dr. Bülent Berkarda ise kanseri önleme, korunma ve iyileşme sürecinde kahkahanın önemli bir rol oynadığını vurguluyor.

Nasıl Kanserden Korunuruz?
- "Her Çeşit Meyve Sebze Faydalı"
Emory Üniversitesi Medikal Onkolojisi ve Hematoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Küçük, 5. Uluslararası Beslenme ve Kanser Kongresi'ne katılmak için geldiği Elazığ'da, şunları aktardı:
- Brokoli Prostat; Domates Meme ve Prostat Kanserine Karşı Güçlü Koruyucu
''Kanserle mücadelede bütün sebze ve meyveler faydalı. En önemli şey bir tek sebzeyi veya bir tek meyveyi yememek. Her çeşit meyvede ve sebzede faydalı şeyler var. Kötü sebze diye bir şey yok. Sadece bazı besin maddeleri üzerinde daha çok araştırma yapıldığı için bilinirlikleri fazla.
Örneğin brokoli üzerinde çok araştırma yapılmış. Meme ve prostat kanserine önleyici etkisi görülmüş. Domatesin ise kolon, meme ve prostat kanserine önleyici etkisi görülmüş. Ama benim önerim her çeşit sebzeyi ve meyveyi yemek. Özellikle sebzelerde değişik koruyucu maddeler var.''
- Gökkuşağı Renklerinde Beslenin
Ölçülü beslenme, beslenmenin önemli bir unsurudur, ancak çeşitlilik de öyle. Farklı kategorilerdeki meyve ve sebzeleri tüketmek, vücuttaki besin ve vitamin dengesini sağlamaya yardımcı olabilir. Bazı yiyecekler, kanser karşıtı özelliklere sahip olduğu tespit edilen bileşikler içerir. Örneğin brokoli, meme kanseri hücrelerini %75'e kadar azaltabilen sülforafan içerir.
Sağlıklı ve dengeli beslenme, kanser riskini azaltmada önemli bir yere sahiptir. Araştırmalar, tek bir besinin veya takviyenin kanseri tamamen önleyemeyeceğini gösterse de, bazı besin gruplarının daha fazla tüketilmesiyle riskin azaldığına dair güçlü bulgular vardır.
Günlük beslenmede bol miktarda meyve ve sebze (günde en az 5 porsiyon) ile lifli karbonhidratlar: ekmek, pirinç, makarna, patates ve tam tahıllar yer almalıdır. Yeterli lif tüketimi özellikle bağırsak kanseri riskini azaltıcı etkiye sahiptir. Tam tahıllı ürünler, baklagiller ve sebze-meyveler iyi lif kaynaklarıdır.
Beslenmede ayrıca et, balık, yumurta, fasulye ve diğer protein kaynakları ile süt ve süt ürünleri bulunmalıdır. Ancak özellikle işlenmiş kırmızı etin fazla tüketiminin bağırsak kanseri riskini artırabileceğine dair bilimsel kanıtlar mevcuttur. Kırmızı et; dana, kuzu eti işlenmiş etler ise pastırma, sosis, salam vb. gıdaları kapsar. Yağ ve şeker oranı yüksek gıdalar ise sınırlı tüketilmelidir.
Antioksidan içeren besinlerin tercih edilmesi önerilir, ancak takviye şeklinde yüksek dozda alınmaları riskli olabilir.

Sağlıklı bir vücut ağırlığı korumak, bağırsak, pankreas, böbrek, meme ve yemek borusu kanseri riskini azaltan temel faktörler arasında yer alıyor.
- Sigarayı Bırakın
Sigarayı bırakmak ise akciğer kanserine karşı en etkili korunma yöntemi olarak öne çıkıyor. Akciğer kanseri vakalarının yüzde 90’ının doğrudan sigarayla ilişkili olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, sigaranın ne kadar erken bırakılırsa riskin o kadar azaldığını hatırlatıyor.
- Daha Az Alkol Tüketin
Alkol tüketiminin sınırlandırılması da önemli bir diğer adım. Aşırı alkol alımı; ağız, gırtlak, yutak, bağırsak, karaciğer ve kadınlarda meme kanseri ile ilişkilendiriliyor.
- Güneş Işınlarından Korunun
Özellikle açık tenli kişiler için güneşten korunma da kritik bir noktada bulunuyor. Cilt kanseri riskini azaltmak içi, yalnızca güneş ışınlarının dik geldiği sürede 15-20 dakika güneşlenmek diğer zamanlarda ise gölgede bulunmak ve şapka, gözlük gibi koruyucu aksesuarlar kullanmak gerekiyor.
- Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklara Karşı Önlemenizi Alın
Güvenli cinsel ilişki, HPV ve Hepatit C gibi rahim ağzı ve karaciğer kanserine yol açabilen hastalıklardan korunmada etkili bir yöntem olarak belirtiliyor.
- Çevresel Faktörlere Maruziyete Karşı Dikkatli Olun
Ayrıca çevresel faktörlere maruziyetin azaltılması, özellikle radyasyon, benzen ve asbest gibi maddelerle çalışanlar için hayati önem taşıyor. Bu maddelere uzun süre maruz kalmanın lösemi ve mezotelyoma gibi ciddi kanser türlerine yol açabileceği ifade ediliyor.
- Doktor Kontrolünde D Vitamini Alın
Tüm vitamin ve besin maddelerinin kotasını karşılamak önemlidir. Ancak düşük D vitamini seviyelerinin meme, kolon ve pankreas kanseri riskinin artmasıyla ilişkili olduğu gösterilmiştir.
Bol Bol Kahkahva Atın ve Şükredin
"İyi şeyler düşünürsen iyi nöropeptitler üretirsin." diyen Onkolog Prof. Dr. Bülent BERKARDA, kanseri önmeleye yönelik nöropeptitlerle ilgili bakın neler söylüyor.
"Düşünceler beyinde nöropeptit üretimini tetikler. Neşeli insan ile kederli insanın nöropeptitleri birbirinden farklıdır.
İyi şeyler düşünürsen iyi nöropeptitler üretirsin.
Bunlar kan yoluyla tüm vücuda yayılıp bağışıklık hücrelerini çalıştırır. Bir tür enerji parçacığı gibi. Hastalarıma neşeli insanlarla buluşmalarını, neşeli kitaplar okuyup komedi filmleri izlemelerini öneriyorum.
Norman Kazan’ın bir kitabı vardır; orada ‘kanseri hergün dört kere Şarlo filmi izleyerek yendim’ der.. Durduk yere kahkaha atarak da bilinçaltı kandırılabilir..
Hasta eğer mutsuzsa yine de neşeli filmler işe yarar mı?
Aslına bakarsanız sebepsiz de gülünebilir. Günde yirmi kere ‘Hahahahah’ diye gülebilir hasta durduk yere. Ama bunu şimdi kime anlatacaksın, bizim millet inanmaz böyle şeylere, şüphecidir. Halbuki beyin onu gerçek sanıyor. Şuur altı kanar. Ne dersen ona inanır..
Kahkaha atıp iyiyim de; iyiymişiz der.. Kötüyüm de; kötüymüşüz der..
İnsan vücudu bir gemi gibidir. Emirleri kaptan verir, makine dairesi emirleri yerine getirir. Bizde de kaptan beyindir. Bilinçaltı da makine dairesi...
Telkin çok önemli. Oturup günde on kere bugün çok iyiyim şükür de; karaciğerin, dalağın, akciğerin ona göre çalışır. Kaptan iyiyiz derse beyin iyi endorfin salgılar.."
#kanseri önlemek #kanserden korunmak #kanser #kanserle savaşan yaşam tarzı
Prof. Dr. Ömer Küçük