HIV Virüsü Taşıyanlar Çocuk Sahibi Olabilir mi?
Çağımızın en tehlikeli hastalıklarından birisi: AIDS.
80'li yıllarda farkına varılan, 90lardan itibaren kontrol altına alınmaya başlanan bu virüs aslında çok akıllı. Sürekli mutasyonlar ile yapısını değiştiriyor ancak her geçen gün bu hastalık öldürücü olmaktan çok kronik-yönetilebilir bir hastalık haline geliyor. Peki HIV taşıyan kişiler acaba çocuk sahibi olabilirler mi? Ufuk Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Üyesi Doç Dr. Emre Pabuçcu, HIV virüsü taşıyan kişilerin de çocuk sahibi olabileceğine dikkat çekti.

Günümüzde AIDS’le ortalama yaşam süresinin artması, beraberinde çocuk sahibi olma planlarını getiriyor. Virüsün en sık izlendiği yaş aralığı 15-44 arası ve neredeyse %90 ‘ı çocuk sahibi olma, yani üreme çağında. Ufuk Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Üyesi Doç Dr. Emre Pabuçcu, konuyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
- HIV testi yaptırmak artık daha da önemli
HIV testi yaptırmak artık daha da önemli, çünkü etkin tedavilerin erken başlanması ile daha başarılı sonuçlar alınıyor. Geç kalınmış vakalarda tedavi şansı düşük. Test yaptırmak ilk ve en önemli basamak. Çocuk sahibi olmak isteyenler özellikle HIV testi yaptırmalı ve aşılama veya tüp bebek sürecindeki çiftler de mutlaka taranmalı.

- Çiftlerden biri HIV pozitif ise ne yapılmalı?
Eğer çiftlerden biri HIV pozitif ise etkin tedaviler mümkün. Bu konu ile ilgili olarak uygun branş hekiminden mutlaka bilgi alınmalı. Eğer erkek HIV pozitif ise, özel sperm yıkama ve hazırlama teknikleri ile sperm elde ediliyor ve elde edilen bu spermler özel birtakım teknikler yardımı ile HIV yönünden araştırılıyor. Sağlıklı spermler ile de aşılama veya mikroenjeksiyon adı verilen yöntemler uygulanıyor.
Bu özel sperm yıkama teknikleri sonucunda, risk neredeyse yok denecek kadar az ancak hiçbir zaman sıfır olmadığının da altını çizmek lazım. Anne-baba adayına bu bilgiyi net olarak vermek gerekiyor.
HIV ile İlgili En Sık Sorulan Sorular
1. HIV tedavi edilebilir mi?
HIV, edinilmiş immün yetmezlik sendromuna neden olan bir virüstür. Şu anda HIV için bir tedavi veya aşı bulunmamaktadır. Antiretroviral tedavi (ART), vücutta HIV virüsünün çoğalmasını yavaşlatmak, bağışıklık sistemini korumak, fırsatçı enfeksiyon riskini azaltmak ve HIV ile yaşayan kişilerin yaşam kalitesini ve yaşam süresini iyileştirmek için mevcut tek tedavidir. Düzenli ve yeterli ilaç tedavisi ile HIV'li birçok kişi 50 yıla kadar yaşayabilir.
2. HIV pozitif çocuklar ne kadar yaşar?
Çocuklar, ülkemizde 16 yaş altı olarak belirlenen özel bir yasal tanımla birlikte, 18 yaşın altındaki bireyler olarak tanımlanır. HIV açısından, HIV bulaşmış çocuklar iki gruba ayrılabilir: Doğumda enfekte olanlar (anne-çocuk bulaşması) ve riskli davranışlar nedeniyle enfekte olanlar (cinsel aktivite, enjeksiyon yoluyla uyuşturucu kullanımı vb.).
HIV ile doğan bebekler enfeksiyon riski açısından çok daha yüksek risk altındadır. Bağışıklık sisteminin henüz tam olarak gelişmediği yaşamın erken dönemlerinde, HIV enfeksiyonlu çocukların hastalık ve ölüm riski sağlıklı çocuklara göre daha yüksektir.
2.1 Doğumdan itibaren HIV ile enfekte olan bebekler grubunda
HIV ile enfekte olmuş çocuklar ne kadar yaşayabilir? Afrika'da yapılan bir çalışma, antiretroviral tedavi olmadan HIV pozitif çocukların yaklaşık %35,2'sinin yaşamın ilk yılında öleceğini, sağlıklı çocuklarda ise bu oranın sadece %4,9 olduğunu göstermiştir. İki yaşına gelindiğinde, HIV ile enfekte olmuş çocuklarda ölüm oranı %52,5'e ulaşırken, HIV negatif çocuklarda bu oran sadece %7,5'tir.
Bazı HIV uzmanları, erken antiretroviral tedavi (ART) almayan HIV ile enfekte olmuş bebeklerin ilk yıllarını atlatma olasılığının düşük olduğuna inanmaktadır.
Bununla birlikte, PCR testi yoluyla erken teşhis ve 2 yaşın altındaki bebekler için erken ART başlatılmasındaki gelişmeler sayesinde, morbidite ve mortalite oranları önemli ölçüde azalmıştır. HIV ile doğan birçok çocuk artık yetişkinliğe kadar yaşamaktadır.
Hamile kadınlar için HIV taraması ve anne-çocuk bulaşmasının önlenmesi gibi diğer müdahalelerle birlikte, ülkenin sağlık sistemi HIV'in annelerden çocuklarına bulaşmasını durdurmaya çalışmaktadır.
2.2 Riskli davranışlar nedeniyle HIV bulaşan çocuk grubu
Riskli davranışlarda bulunan HIV enfeksiyonlu çocukların hayatta kalma oranı acil bir endişe kaynağıdır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bu popülasyondaki artan HIV yaygınlığının, çatışma, yoksulluk ve madde kullanımı gibi çeşitli faktörlerle bağlantılı olduğunu ve bunların da savunmasızlıklarını artırdığını bildirmektedir. Ayrıca, kapsamlı cinsel sağlık eğitiminin eksikliği durumu daha da kötüleştirmektedir.
Genel nüfusa benzer ölüm oranlarına rağmen, bu gruptaki çocuklar özellikle ölüme karşı savunmasızdır. Bu durum genellikle yaşam tarzı, sosyoekonomik koşullar ve HIV bakımına geç erişim gibi faktörlere bağlanmakta ve daha kötü sağlık sonuçlarına yol açmaktadır.
3. HIV virüsü taşıyan annelerden doğan çocuklara nasıl bakım ve yetiştirme yapılmalı?
HIV virüsü anne sütü yoluyla bebeğe geçebileceğinden, HIV enfeksiyonlu annelerde bebek beslenme yöntemi seçiminde şunlara dikkat edilmelidir:
Bebeği emzirmeyin, HIV'in anneden çocuğa bulaşmasını azaltmak ve bebeğin gelişimini sağlamak için tam bir süt yerine geçen mama kullanın. Temiz su ve tamamen sterilize edilmiş beslenme ekipmanları kullanmak ve hijyene sıkı sıkıya uymak çok önemlidir.
Mama ile beslemenin mümkün olmadığı durumlarda, 6 aylık olana kadar sadece anne sütüyle beslenmeli, ardından erken sütten kesme (tercihen bebek 3 aylık olduktan sonra) uygulanmalıdır. Karma beslenmeden kesinlikle kaçınılmalıdır, çünkü bu uygulama bebeğin sindirim ve bağışıklık sistemlerini bozarak dikey HIV bulaşma riskini artırabilir.
Emzirirken Dikkat Edilmesi Gerekenler:
- Emzirmeden önce meme uçlarını iyice temizleyin;
- Doğru şekilde emzirin, annenin meme uçlarında çatlama veya iltihaplanmayı önleyin;
- Çocuğun ağız boşluğunda enfeksiyon varsa veya annenin cilt enfeksiyonu varsa, bebeği doğrudan emzirmeden önce yukarıdaki durumların tamamen tedavi edilmesi gerekir;
- Çocuk emzirmeyi bıraktığında, bebeğin ihtiyaç duyduğu besinleri sağlamak için süt tozu, mama, toz mama vb. alternatif gıdalarla beslenmesi gerekir;
- HIV virüs yükünün güvenli bir seviyede kalmasını sağlamak için annenin antiretroviral tedavi alması ve tedaviye iyi uyum göstermesi gerekmektedir.
- HIV virüsü taşıyan annelerden doğan çocukların bakımıyla ilgili notlar:
HIV'in anneden çocuğa bulaşma riskini azaltmak için, doktorun önerdiği şekilde doğumdan sonraki 24 saat içinde bebeğe ARV ilacı verin;
Anneyi, çocuğu HIV doğrulama testi için getirmesi konusunda yönlendirin;
Çocuğu, beslenme ve bakım konusunda tavsiye almak, bebek 4-6 haftalıkken zatürreyi önlemek için Kotrimoksazol reçetesi ve temini almak, fırsatçı enfeksiyonları izlemek ve tedavi etmek ve çocuğun gelişimini değerlendirmek için bir çocuk doktoruna götürün;
Çocuğa uygun bir aşılama takvimi konusunda tavsiyede bulunun.
HIV enfeksiyonu taşıyan bir çocuğun ne kadar yaşayabileceği, yaşına ve aldığı bakım ve tedavinin kalitesine bağlıdır. HIV hastalarının yaşam kalitelerini artırmak ve yaşam sürelerini uzatmak için tedavi süreci boyunca doktorlarıyla işbirliği yapmaları en iyisidir.
#HIV virüsü #HIV testi
Doç Dr. Emre Pabuçcu