PSİKOLOJİ VE KİŞİSEL GELİŞİM

Hedeflerinize Ulaşmanızı, Mutlu Olmanızı Engelleyen Olumsuz İç Sesinizin Sizi Sabote Etmesine İzin Vermeyin!

Cansu Buldu ÇAN Cansu Buldu ÇAN
Yayın : 15.08.2012 - Güncelleme : 03.09.2022

Hedeflerinize ulaşmanıza, mutlu olmanıza engel olan olumsuz iç sesinizin kaynağını biliyor musunuz? Olumsuz, eleştirel iç sesimiz bizi ilişkilerimizden sosyal ortamlara kadar sabote ediyor. Belki de mutsuzluğunuzun sebebi kendi olumsuz bu iç sesiniz...

Kendi kendini sabote eden düşünceler ve davranışlar,  psikologların " eleştirel iç ses " dediği hepimizin sahip olduğu bir iç eleştirmen tarafından sürdürülür.

Uzmanların, kişinin kendi kendine yaptığı olumsuz iç konuşmalar nedeniyle özgüveninin düşmesi ve kendini gerçekleştirmesinin engellenmesi olarak tanımladıkları “Self Sabotajın”, daha çok çocukluk döneminde öğrenilen hatalı düşüncelerden kaynaklandığını söylüyor.

“Kendinin en büyük düşmanı sensin” ifadesi çoğumuz için geçerlidir. Kaç kez kendi çıkarımıza aykırı davrandık, sonra kendimize neden kendimizi yok ettiğimizi sorduk? Bunu neden sevdiğimiz birine söyledik? Neden bu projeyi erteledik? Neden kendimizi harika hissettiren bir şeyi yapmayı bıraktık? 

Psikolog Dr. Ferahim Yeşilyurt, klinik psikolojide/ psikiyatride bir hastalık olarak tanımlanmasa da, olumsuz iç konuşmaların bazı psikolojik sorunlara neden olarak rahatsızlığın şiddetini artırabildiğini söylüyor.

Eğer kendi kendinize yaptığınız iç konuşmalarla özgüveninizi düşürüyorsanız siz de kendi kendinizi sabote ediyor olabilirsiniz...

Psikolog Dr. Ferahim Yeşilyurt, özellikle kadınların sıkça kendi kendilerini sabote ettiklerini belirtiyor. İşte, hedeflerinize  ulaşmanızı ve mutlu olmanızı engelleyen, sizi sabote eden olumsuz iç sese dur demenin ipuçları.  

Sizi Engelleyen Düşüncelere Dur Deyin

Hedeflerinize ulaşmanıza engel düşüncelerin sizi sabote etmesine izin vermeyin. 

 Sizi Engelleyen İç Sesinize Neden Kulak Asmamalısınız? 

1. Kendini Sabote Eden Düşünceler Nereden Geliyor?

Eleştirel iç ses, güvenebileceğiniz olumlu bir benlik duygusunu temsil etmez. Aksine, acımasız bir “ benlik karşıtı ”, içimizde bize karşı olan bir parçayı temsil eder. Yeteneklerimize şüphe düşürür, arzularımızı baltalar ve bizi kendimize ve yakınlarımıza karşı paranoyak ve şüpheci olmaya ikna eder. 

Bu benlik-karşıtı, zihnimizi, gerçek hedeflerimizden geri durmamıza veya onlardan uzaklaşmamıza yol açan eleştirel öz-analiz ve kendi kendini sabote eden düşüncelerle doldurur.

Kendi Kendimizi Sabote Etmek Ne Demek?

Eleştirel iç sesimiz, çocukluk yaşam deneyimlerimizden oluşur. Farkında olmadan, gelişimimiz boyunca ebeveynler, size bakmaktan sorumlu kişi veya bakıcılar tarafından bize yöneltilen tutumları içselleştirme eğilimindeyizdir. Örneğin, anne babamız bizi tembel olarak gördüyse, kendimizi işe yaramaz veya etkisiz hissederek büyüyebiliriz. 

Daha sonra, denemememizi söyleyen kendi kendimizi sabote eden düşüncelere kapılabiliriz, yani; “Neden zahmete girelim? Nasılsa asla başarılı olamayacaksın. Hiçbir şeyi yapacak enerjiniz yok...”

Benzer şekilde, çocuklar da anne babalarının ya da ilk bakıcılarının kendilerine yönelik olumsuz düşüncelerini içselleştirebilirler.

Kendilerini genellikle zayıf veya başarısız olarak gören, kendinden nefret eden bir ebeveynle büyüdüysek, kendimize karşı benzer kendini sabote edici tutumlarla büyüyebiliriz. Örneğin, ebeveynimiz görünüşümüzü eleştirdiyse, farkında olmadan benzer güvensizlikleri üstlenebiliriz. Sosyal ortamlarda kendimizden daha az emin olabiliriz...

Olumsuz İç Sesinizi Yenerseniz Hayatınız Güzelleşir 

2. Sizi Engelleyen Düşüncelere "Dur!" Deyin

Geçmişi değiştiremeyiz. Yine de yetişkinler olarak içselleştirdiğimiz ve bilinçli olarak onlara karşı hareket etmeyi seçtiğimiz kendi kendini sabote eden düşünceleri belirleyebiliriz. 

Eleştirel iç sesimizin kurbanı olduğumuzda ve onun direktiflerini dinlediğimizde, genellikle günlük hayatımızda bize zarar veren kendi kendini sınırlayan veya sabote eden davranışlarda bulunuruz. 

Yazar Elizabeth Gilbert'in dediği gibi; “Her gün kıyafetlerinizi seçtiğiniz gibi, düşüncelerinizi de nasıl seçeceğinizi öğrenmeniz gerekiyor. Bu, geliştirebileceğiniz bir güçtür. Hayatınızda kötü giden şeyleri değiştirmek ve kontrol altına almak istiyorsanız, zihniniz üzerinde çalışın. Kontrol etmeye çalışmanız gereken tek şey bu."

Kendi Kendinizi Sabote Ettiğinizi Fark Edin!

Eleştirel İç Sesiniz Vicdanızın Sesi Değildir

Eleştirel iç ses, bir vicdan ya da ahlaki bir rehber değildir. İç sesi vicdandan en çok ayıran şey, onun alçaltıcı, cezalandırıcı niteliğidir. Aşağılayıcı tonu, bizi istenmeyen eylemleri yapıcı bir şekilde değiştirmeye motive etmek yerine, kendimizden nefret etme duygularımızı artırma eğilimindedir.

3. Kendi Kendimizi Sabote Eden Davranışları Nasıl Durdurabiliriz?

Kendimizi sabote eden düşüncelerimizin nereden geldiğini bildiğimizde, üzerimize attığımız olumsuz kimlikten farklılaşmaya başlayabiliriz. Kendimizi eleştirel iç sesimizle tanıştırabilir ve düşünce sürecimize ne zaman sızmaya başladığını fark edebiliriz. 

Bunu yaparken, sevmediğimiz veya saygı duymadığımız davranış biçimlerini tanımaya başlayabiliriz. Örneğin, sosyal ortamlara girmekte utangaçsak, kalabalık ortamlarda sosyal olarak kendimizi geri tutuyorsak, kendimizi daha dışa dönük ve açık olmaya itmeye başlayabiliriz.

Kendi kendini sabote eden davranışları değiştirmek bizi başta biraz endişelendirecek, çünkü bu, kendimiz hakkında uzun süredir sahip olduğumuz derinden kökleşmiş, eski ve tanıdık tutumlara meydan okumak anlamına geliyor. Bu davranışlardan farklılaşmak, mutlu bir yaşam sürmek için olmazsa olmazdır.

İç Sesinizin Sizi Sürekli Sabote Etmesine İzin Vermeyin
Uzman terapistler, mutlu olmamızın ve başarının önündeki en büyük engelin, kendi eleştirel iç sesimiz olduğuna dikkat çekiyor. 

Olumsuz İç Sesi Susturmak İçin Yapılması Gerekenler

Robert Firestone, Dr. Lisa Firestone ve Joyce Catlett'in birlikte yazdığı The Self under Siege: A Therapeutic Model for Differentiation adlı kitaplarında , farklılaşmanın dört adımı şöyle anlatılıyor:

Birinci adım, acı verici erken yaşam deneyimlerine dayanarak içselleştirdiğimiz yıkıcı tutumlardan (eleştirel iç seslerden) ayrılmayı içerir. 

İkinci adım, ebeveynlerimizde veya küçükken bizim bakımımızı üstlenen kişinin kendimiz olarak üstlendiğimiz olumsuz özelliklerden ayrılmamızı gerektirir. 

Üçüncü adım, büyürken yaşadığımız acıya karşı yaptığımız yıkıcı savunmalara veya uyarlamalara meydan okumayı içerir. 

Bu uyarlamalar çocuklukta bize yardımcı olmuş olabilir, ancak çoğu zaman yetişkin olarak bize zarar verir. Örneğin, çocukken hayal kırıklığına uğramaya veya reddedilmeye alışmış olsaydık, bizi başkalarından çok şey istemekten veya beklemekten alıkoyan bir savunma oluşturmuş olabiliriz. 

Beklentilerimizi düşürmek, çocukken incinmekten kurtulmamıza yardımcı oluyor gibi görünse de, aynı savunma, yetişkinler olarak birine güvenmemizi veya yakınlaşmamızı engelleyebilir.

Farklılaşmanın dördüncü ve son adımı, benzersiz değerlerimiz, ideallerimiz ve inançlarımız hakkında kendi anlayışımızı geliştirmemizi ister. 

Geçmişimizin olumsuz katmanlarından ayrıldığımızda, gerçekte kim olduğumuzu ortaya çıkarabiliriz. Kendimizi sabote eden davranışları durdurabilir ve olmak istediğimiz kişiyi seçebiliriz.

Eleştirel, Olumsuz İç Sesin Temelleri Çocuklukta Atılıyor 

4. Kendi Kendini Sabote Eden İlişkilere Nasıl Başlarız?

Zaman içinde taşıdığımız savunmalar ve eleştirel iç sesler, genellikle yetişkinlik hayatımızda erken hayatımızın dinamiklerini yeniden yaratmamıza yol açar. 

Yakınlaştığımız insanlarla olumsuz, eski davranış kalıplarını oynama eğilimindeyiz. Eleştirel iç sesimize teslim olarak ve temel savunmalarımıza meydan okumakta başarısız olarak sıklıkla kendi kendimizi sabote eden ilişkiler kurarız.

Örneğin, çocukken terk edilmiş hissi hissettiysek, yetişkin ilişkilerimizde güvensiz olma eğilimine sahip olabiliriz. Kendi kendimize; “Ona nasıl güvenebilirsin? O sadece seni terk edecek. Dikkatli ol ve ona yaklaşmana izin verme." gibi "eleştirel iç ses" düşüncelerine kapılabiliriz.

Baskıcı veya müdahaleci davranan bir ebeveynimiz olsaydı, romantik partnerimizden kolayca sıkılabilirdiniz. “Sevgiye çok muhtaç. Seni rahat bırakmayabilir. Kendi başına daha iyisin. Yakın olmayı kaldıramıyorsun.” 

Eleştirel iç seslerimiz, hayatımızın her alanında, ancak çoğu zaman en yakın ilişkilerimizde savunmamızı harekete geçirmemiz için bizi yönlendirir. 

Genellikle bizi gerçekten istediğimizi elde etmekten alıkoyarlar; içimizde çocukken incindiğimiz şekillerde incineceğimize dair korkular uyandırır. Hatta uzun süredir sahip olduğumuz olumsuz kimliğimizi korumamıza yardımcı olan geçmiş senaryoları yeniden yaratarak, bu eski dinamiklerle oynayan ortaklar bile seçebiliriz.

İç Sesinizin Sizi Sabote Etmesine İzin Vermeyin
Kendimizi sabota etmekten kurtulmanın ipuçları.

Kalıplarımızı tanımak, kendi kendimizi sabote eden ilişkilerden kaçınmamıza yardımcı olabilir. 

İç eleştirmenimize karşı harekete geçebilir ve bugün artık bize iyi hizmet etmeyen savunmalardan kopabiliriz. 

Geçmişimizle yüzleşmek bu sürecin önemli bir parçasıdır. 

Kendimizi savunmalarımıza karşı alıştırdığımızda, kendimizi sabote eden davranışlardan farklılaşabilir ve daha güçlü olduğumuz ve kaderimizi çok daha fazla kontrol altında tuttuğumuz, daha özgür bir hayat yaşayabiliriz.

Kendinizi Sabote Eden Düşüncelere Nasıl Engel Olabilirsiniz?

5. Kadınların Sıkça Kullandığı Kendi Kendini Sabote Eden Cümleleri

 Psikolog Dr. Ferahim Yeşilyurt, kadınların en çok kurdukları 12 cümle ile kendi kendilerini sabote ettiklerini belirtiyor:

  • Diğerlerinden farklıyım, onlar daha akıllı.
  • Ben zaten her zaman geriden giderim.
  • Keşke daha  güzel  olsaydım (güzel değilim).
  • En iyisi olmalıyım. 
  • Keşke daha zeki bir kadın olsaydım.
  • Herkes benden daha çok çalışıyor.
  • Ben beceriksizin tekiyim.
  • Hafızam pek iyi değildir.
  • İsimleri aklımda tutamam.
  • Benden bir şey olmaz.
  • Çok sinirliyim, dengesizim, dağınığım.
  • Korkağın tekiyim.

İç Sesimizin Tonunu Annemizin Tavrı Belirliyor

Çocuklar konuşmaya ilk başladıklarında yapacaklarını tek tek ifade ederler. ‘Kamyonu alıyoruz, oyuncağı üzerine koyuyoruz’ gibi. Bir süre sonra bu konuşmalar yok olur. Yaşamımızdaki ilk konuşmalar anne ve yakın çevrenin etkisiyle oluşuyor.

 

Çocuğunuzun İleride Kendini Sabote Etmesini Nasıl Önleyebilirsiniz?

6. Karamsar Annelerin Kızları, Bu Karamsar Konuşmalardan Etkileniyor

Eğer endişeleri nedeniyle korumacı bir anne yanında büyüyorsanız, çevresel konuşmalar bu doğrultuda oluşur. Karamsar bir anneniz varsa siz de olaylarla ilgili karamsar konuşmalar yapmaya başlarsınız. Bir süre sonra ise bu iç konuşmalarınızı başkaları duyamaz. Ama kendi içinizde devam eder gider.

Çocukken anneniz izin vermemesine rağmen bardaktan su içmeyi istediniz. Suyu içerken bardak elinizden kaydı ve yere düştü. Yerlere su ve cam parçaları dağıldı. Eğer anneniz “Aptal çocuk seni. Sana söyledim değil mi içemezsin diye, ortalığı berbat ettin” biçiminde konuşursa siz de bu konuşma tarzından etkilenirsiniz.

 

7. Çocuğunuzla İletişim Kurarken Sözcüklerinize Çok Dikkat Edin

Anneniz olaya daha sakin de yaklaşabilir. “Şimdi içemiyorsun ama biraz büyüdüğünde tek başına bardaktan su içebilirsin” biçiminde konuşursa daha umutlu bir konuşmayı öğrenmiş olursunuz.

 40 Kere Söyleyince Oluyor!

İç konuşmaların öğrenilmesi zamanla olur. Birkaç kerelik yapılan konuşmalardan çok, zaman içinde sürekli tekrarlanan konuşmalar daha fazla yerleşir. Çünkü öğrenmede tekrarın yeri büyüktür. Burada da yapılan tekrarlayıcı konuşmalar olumsuz düşüncelerin yerleşmesine neden olur.

Kendi kendini sabote eden kişiler kendileriyle olumsuz iç konuşmalar yapmaktadır. Yapılan bu konuşmalar ise yaşadıkları kaygı ve üzüntüleri artırmaya yarıyor.

 

8. Olumsuz İç Konuşmalar, Olumlaya Çevrilebiliyor 

Psikolog Yeşilyurt, kendi içimizde gerçekleşen bu olumsuz iç konuşmaları değiştirmenin mümkün olduğunu, dünyadaki pek çok uzmanın bu görüşü paylaştığını söylüyor.

Çocukluktan itibaren kendi kendimize yaptığımız olumsuz iç konuşmalar zaman içinde otomatikleşir. Ve kolaylıkla olumlu biçime dönüştürülemez.

Bu nedenle arkadaşlar ve aileler tarafından “Yanlış düşünüyorsun, öyle düşünme, abartma” gibi o anki olumsuz iç konuşmalarınızı değiştirmeye yönelik çabalar işe yaramaz. Hatta bazen sizi daha fazla kızdırabilir. Bu nedenle eğer kendi başınıza bu sorunların üstesinden gelmekte zorlandığınızda bir uzmandan yardım almanız faydalı olacaktır.

Sizi Sabote Eden Eleştirel İç Sesinize Meydan Okuyun!

9. Kendimizi Sabote Etmekten Nasıl Kurtulabiliriz?

Eleştirel iç sesiniz üzerinde güç kazanabilirsiniz. Size ne söylediğinin bilincine vardığınızda, hayatınızı yönetmesini durdurabilirsiniz. Buradaki zorluk, bu gizli iç operasyonu belirlemek ve 'temizlemek'. 

Bunu yapmak için, kötü bir ruh hali içine düştüğünüzde veya üzüldüğünüzde dikkatli olun. Araştırın: Değişime ne sebep oldu? Ne oldu ve en önemlisi, olaydan sonra kendi kendinize ne söylemeye başladınız? Ruh halinizin iyimser veya rahat hissetmekten aşağı veya sinirli hissetmeye kayması, muhtemelen olayı eleştirel iç sesiniz aracılığıyla yorumladığınızın bir işaretidir.

Artık eleştirel iç sesinizin size tavsiyelerde bulunduğunu belirlediğinize göre, size ne yaptırmaya çalışıyor? Savunduğu eylemleri tam olarak belirlediğinizde, eleştirel iç sesinizin kontrolünü ele alabilirsiniz!

Direktiflerine karşı harekete geçmeye bilinçli olarak karar verebilir, böylece kendi çıkarınız doğrultusunda hareket edebilirsiniz.

Kendi kendinizi sabote etmekten kurtulmak için şu soruların yanıtlarını arayabilirsiniz:

  • Bu düşünce için ne gibi kanıtlarım var?
  • Bu durum için başka bir bakış açısı olabilir mi?
  • Kendinize gerçekçi olmayan standartlar mı belirliyorsunuz?
  • Sorunlarla baş edebilme yeteneğinizi mi küçümsüyorsunuz? 

Önemli Olan Eleştirel İç Sesinizi Dinlememek

İki farklı yanımız arasındaki denge hassastır ve kolayca devrilebilir. Ancak, kendimizle ilgili olumlu ve olumsuz duygularımız arasında gidip geldikleri için ruh halimizin kurbanı olmamıza gerek yok. 

Eleştirel iç sesi ve olumsuz benlik imajımızı desteklemede oynadığı rolü tanımlayarak, ona karşı harekete geçebilir ve hayatımızı önemli ölçüde değiştirebiliriz. 

Çıkarlarımıza ters düşen ve öz saygımızı azaltan tutumları reddedebiliriz. Kendi kendimize zarar veren davranışlarımızı durdurabiliriz. Başkalarına karşı bizi insanlara düşman eden öfkeli, alaycı tutumlara tahammül edemeyiz.

Kendinizi eleştirel iç sesinizden kurtardıkça, yaşamda tatmin ve anlam arayışınıza girmekte özgür olacaksınız. Kendinizle barışık ve sevdiklerinize yakın hissedeceksiniz. Böylelikle dünyaya şefkatli ve hayata iyimser bir bakışın tadını çıkarabilirsiniz...

Konular :

#Kendi Kendini Sabote Etmek  #Sabote Etmek #İç Ses #Olumsuz İç Ses #Eleştirel İç Ses  #Kendi kendinin düşmanı olmak