HASTALIKLAR

Reflü Şikayetlerine İyi Gelecek Öneriler

Melis Demiryas Melis DEMİRYAS
Yayın : 26.03.2019 - Güncelleme : 14.12.2024

Reflü midede yanma ve ekşime problemleri ile kendini gösteren bir sorun olsa da öksürük ve ses kısıklığına da yol açabiliyor. Ayrıca uzun süren ve tedavi edilmeyen reflü hastalığı yemek borusunda kanser oluşmasına zemin hazırlayabiliyor. Bu nedenle, reflü şikayetlerinin dikkate alınması ve zaman geçmeden bir uzmana başvurulması büyük önem taşıyor.

Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Gökhan Aksakal, reflü tedavisi ile ilgili bilgiler verirken; Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Öğr. Gör. Ekrem Aslan reflü hastalarını rahatlamasını sağlayacak önerilerde bulundu.

Reflü Şikayetlerine İyi Gelecek Öneriler

 

  • Reflü Şikayetleri Kalp Krizi ile Karıştırılabilir

Türkiye’de her 4-5 kişiden birinde görülen reflü mide içeriğinin rahatsız edici bir biçimde yemek borusuna doğru kaçarak şikayetlere neden olmasıdır. Türkiye’de her 4-5 kişiden birinde görülen reflü mide içeriğinin rahatsız edici bir biçimde yemek borusuna doğru kaçarak şikayetlere neden olmasıdır.

Tanısı endoskopik olarak yemek borusunun görüntülenmesi ve/veya kateter veya kapsül kullanılarak yemek borusunun asit maruziyetinin gösterilmesi ile konulur.

Yemek yeme alışkanlıkları ve bazı yiyeceklerin sık tüketimine bağlı olarak mide asidi ve mide içerikleri yemek borusuna geri kaçabilir. Hatta gıdalar boğaza kadar bile gelebilir. Bu durum reflü olarak adlandırılmaktadır. Reflüde göğsün ön kısmında ve bazen boğazda yanma da hissedilir. Bu durum zaman zaman kalp spazmı ile karıştırılabilir, hasta kalp krizi geçirdiğini bile düşünebilir. Reflü şikayetleri arasında; kuru öksürük, diş hastalıkları, ses kısıklığı, boğaz ağrısı ve orta kulak iltihabı da görülebilmektedir. Ayrıca mide fıtığı, yukarı yemek kaçışını kolaylaştırdığı için kilolu ve yaşlı hastalarda reflüye daha sık rastlanır.

  • Reflüye Kansızlık ve Kilo Kaybı da Eşlik Ediyorsa Dikkat!

Eğer hastada, göğüste ağrı ve yanma hissi, yutma güçlüğü, lokmaların zor geçmesi gibi şikayetler varsa, lokmaları yutarken takılma hissi oluyorsa, kilo kaybı ve erken doyma gibi bir takım belirtiler söz konusuysa bir gastroenteroloji uzmanına başvurulmalıdır.

Bu durumlarda bir takım ön tetkikler ve sonrasında endoskopi yapılması önerilir. Hasta öyküsünde midede ekşime, yanma, yediklerin boğaza doğru gelmesi belirtileri var ise reflü tanısı için yeterlidir. Ancak eşlik eden kansızlık, kilo kaybı ve ailede kanser hikayesi gibi bir takım alarm semptomlar da görülüyorsa endoskopi değerlendirmesi gerekli olur. Ayrıca öksürme ve ses kısıklığı şikayeti olan hastalar için yemek borusunun hem alt hem de üst tarafına yerleştirilen bir takım çiplerle asidin ne kadar yukarıya geldiği ve etki ettiği süre ve ne kadar şiddetli olduğu gözlemlenmelidir.

 

Reflü Oluşumu Nasıl Önlenir? Nasıl Tedavi Edilir? 

Reflünün oluşmasında birçok faktör rol oynar. Günümüzde artan psikolojik faktörler bir çok mide şikayetine neden olabilmektedir. Stres nedeni ile mide asit düzeyi artar bu da reflü şikayetleri artırabilir. Reflü çok kilolu insanlarda daha fazla görülmektedir.

Tedaviye yanıt vermeyen hastalara cerrahi uygulanabilir

 

Uzun süre devam eden reflüde, barret özofagus denilen yemek borusu ile midenin birleştiği noktada ortaya çıkan mukozal değişiklikler oluşmaya başlayabilir. Bu oluşumlar da ileride bir kanser türüne zemin hazırlayabilir. Endoskopi yapıldıktan sonra hastalığın boyutu, tedavisi ve ileride gelişebilecek kötü oluşumlar öngörülebilir. Ayrıca reflü sadece mide asidi kökenli değil safra reflüsü de olabilir.

Reflü tedavisi her hastaya göre değişir. Uzun süre ilaç tedavisi alan hastaların en azından senede iki defa doktora gitmesi gerekir. Doktorun belirlediği zamanlarda bazı hastalarda birkaç senede bir endoskopinin tekrarlanması gerekebilir. Genellikle beslenme alışkanlığı, kilo, günlük yaşamda gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra ve ilaç tedavisiyle şikayetler geçmektedir. Fakat bazı hastalarda ilaçlar yeterli olmayabilir ya da çok uzun süre ilaç kullanılması gerekebilir. Bu grup hastalara reflü cerrahisi yapılır.

İşte, Reflü Şikayetlerine İyi Gelecek Öneriler  

  • Reflü şikayetlerini azaltmak için bunlara dikkat edin:

• Yaşam koşulları ile ilgili değişikler yapılmalıdır. Yemek saatlerinin ve beslenme düzeninin değiştirilmesi ilk sırada gelir.

• Hastanın kilo fazlalığı varsa mutlaka kilo vermesi gerekir. Çünkü şişmanlık bir takım mekanizmalarla reflüye zemin hazırlar ve reflü şikayetleri artır.

• Mide çok fazla doldurulmamalı, az porsiyonlar tüketilmelidir.

• Uzun süren açlıklardan sonra büyük porsiyonlar tüketilmemelidir.

• Kızartma, çikolata, yağlı yiyecekler gibi mideden geç boşalan, mideden boşalmasını güçleştiren yemekler tercih edilmemelidir.

• Baharatlı gıdalar tüketirken dikkat edilmeli, mideye iyi gelmediği hissedilen gıdalar tüketilmemelidir.

• Özellikle akşam yatar pozisyona geçmeden önce midenin dolu olmaması gerekir. Yatmadan en az 3-4 saat önce sıvı ve katı gıda tüketilmemesi önemlidir. Mide dolu olduğunda, mide içeriğin yemek borusuna kaçması daha kolay olmaktadır. Bu aynı zamanda uyku apnesine neden olabilmektedir. Uyku apnelerinin altında başka nedenler de olsa reflü uyku düzenini bozar.

• Reflü şikayetlerinde yastığı yükseltmek yerini yatağın başını 30- 45 cm yükseltmek daha uygundur.

• Yemek sonrası karın basıncını arttıran hareketler yapılmamalıdır. Eğilme ve doğrulmaya neden olacak fiziksel hareketler için bir müddet beklenilmelidir.

• Beli sıkan giyecekler giyilmemelidir.

• Gece atıştırmaları reflü yakınmalarını belirgin şekilde arttırır. Yatmadan 3 saat önce yemek yenilmemesi reflü şikayetlerini azaltacaktır. 

• Sigara içmek, miktarına bağlı olarak reflü yakınması gelişiminde önemli bir risk faktörüdür. Sigara ve alkol tüketiminin kesilmesi reflü yakınmalarını azaltacaktır. 

• Özellikle gece reflü yakınması olan hastalarda yatak başının 15-20 santim kadar yükseltilmesi ve sol yan pozisyonda yatılması reflü yakınmalarını azaltır. Sırtüstü ve sağ yan pozisyonda yatılmasının reflü yakınmasını arttırdığını bildiren çalışmalar mevcuttur. 

• Obezite, karın bölgesi yağlanmasında artış ve artmış vücut yağ dokusu reflü için risk faktörleridir. Reflü şikayetleri olan hastalarda kilo vermek yakınmaları belirgin biçimde azaltacaktır. 

• Ağırlık kaldırma ve mekik gibi egzersizler reflü yakınmalarını arttırır. Ancak, hafif-orta düzey egzersizler ile (tempolu yürüme, yüzme, aerobik egzersizler gibi) reflü şikayetlerinde azalma sağlanabilir. 

Reflü Şikayetlerine İyi Gelecek Öneriler

 

• Dar çamaşırlar ve kıyafetler karın içi basınç artışına neden olduğundan reflü yakınmalarını arttırır. Reflü hastalığı olanların sıkmayan rahat kıyafetler giymesi önerilir. 

• 50 yaşın üzerinde yeni başlayan reflü yakınması olanlar veya 5 yıldan uzun süredir haftada birden fazla reflü atağı olanların endoskopi yaptırması gerekir. 

• Ailesinde yemek borusu kanseri öyküsü olanlar ile kilo kaybı, kansızlık, reflü şikayetlerine eşlik eden yutma güçlüğü veya ağrılı yutma ve kanlı kusma gibi alarm semptomu olan hastaların yaşına bakılmaksızın endoskopi ile değerlendirilmeleri gerekir. 

• Yemekler sık aralıklarla ve küçük porsiyonlar halinde yenmelidir. Lifli gıdaların tüketilmesi reflü gelişimini azaltır. Kafeinli içecekler, baharatlı ve tuzlanmış gıdalar, gazlı içecekler, yağlı gıdalar ve çikolata reflü yakınmalarını arttırabilir. Bu gıdaları tüketirken dikkatli olunmalı ve şikayete yol açıyorsa tüketiminden kaçınılmalıdır.

Konular :

#reflü #reflüyü önleme #reflü tedavisi #reflü şikayetleri #reflü belirtileri 

BÜLTEN ABONELİĞİ
Aileye ve hayata dair en güncel uzman görüşleri için bültenimize hemen ücretsiz abone olun!
Zorunlu Alan
Zorunlu Alan