CİNSEL HAYAT

Ramazan’da Cinsellik Yaşanmalı mı?

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 10.07.2013

Ramazanda Cinsellik Yaşanmalı mı

Her yıl, Ramazan ayında aynı tartışmalar yaşanır: "Ramazan ayında cinsellik yaşanmalı mı?" "İftar sonrası hemen seks yapmak sakıncalı mı?" "Ramazan'da yaşanan cinsellik; ayıp ya da yasak olarak değerlendirilmeli midir?"

"İnsanlar için cinsel arzu ve istekler; açlık, susuzluk gibi doğal olgulardır." diyen Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) terapistlerinden konuya dair önemli açıklamalar.

Cinsel Mitler Hayatı Çekilmez Bir Hale Getiriyor!

Ramazan ayında cinselliğin yasaklanmaması uyarısında bulunan CİSED cinsel terapistleri; iftar ve sahur arasında çiftlerin cinselliklerini yaşamaları gerektiğini söylüyor:

Her gün bir cinsel hurafeden kurtulmanın çiftlerin hayatında nelere sebebiyet vereceğini bilmek gerekiyor. İnsanımızın bilinçlenerek ve bilgilenerek ruhsal ve bedensel huzura ulaşmasını ve yakın ilişkilerinde manevi güzellikleri paylaşmasını biz çok önemsiyoruz.

Ramazan AyıKalpleri Arındırmak İçin Güzel Bir Fırsattır

Günümüzde, sahip olunan insanî değerlerin erozyona uğramaya yüz tuttuğunu ifade eden CİSED Onursal Başkanı Cinsel Terapist Cem Keçe'de konuya dair şunları söylüyor:

"Sınırsız hırslar ve talepler benliği kapladı. Bireysellik, bencillik, çıkarcılık, aldatma ve aldatılma gibi olumsuz değerler yakın ilişkilerde öne çıktı. Teknolojik tüm yeniliklere rağmen cinsel mitler toplumda mutsuz, umutsuz, olumlu düşünemeyen ve cinselliği paylaşamayan kişilerin sayısını artırdı. Ayrıca cinsel sapkınlıklar, taciz, tecavüz, enses gibi ülkemizi kasıp kavuran olumsuzluklar ve hak ihlalleri, cinsel ayrımcılık ve kadınları hedef alan şiddet insanımızın geleceğe olan umutlarını zayıflattı.

Şüphesiz bu olumsuzluklar, aşınan ve kaybolan değerler karşısında yapılması gereken; koşulsuz sevgiyi ve bilimin ışığını topluma hâkim kılmaktır.Ramazan ayı kaybedilen bu değerleri yeniden kazanmak, insanın özünde var olan iyilik ve insani duyguları fiiliyata geçirmek için önemli bir fırsattır. Çünkü Ramazan ayı baştan sona sosyal dayanışma ve kaynaşmanın yoğun olarak yaşandığı, bilgilenme, arınma ve yenilenme bilincinin tazelendiği değerli bir zaman dilimidir. Bu nedenle maddi ve manevi sayısız güzellikleri çağrıştıran, ferdi hayatta huzurun, sosyal hayatta kaynaşma ve paylaşmanın yoğun olarak yaşandığı, iradelerin sevgi ve merhametle eğitildiği ve özgürleştiği Ramazan ayını, cinselliği yasaklamadan kalpleri arındırmak için bir fırsat olarak görmek gerekiyor."

Cinsellik Ekmek Gibi Su Gibi Güzel Bir Nimettir!

CİSED Genel Başkanı Cinsel Terapist Cebrail Kısa ise İslam inancına göre oruç tutmanın ruhu ve bedeni terbiye ettiğini ve bu yönüyle daha derin bir anlayış ve yaşayış vaat ettiğini söylüyor:

"Oruç, kişinin sahip olduğu nimetlerden bir süre ayrı kalmasını gerektirir ve hep elinin altında hazır olarak bulduğu şeylerle arasına bir mesafe koyar. İftar vakti bu mesafe ortadan kalkar ve kişi orucunu tuttuğu her ne varsa, özlediği ve uzak düştüğü lezzetleri yeni bir heyecanla tadar ve yeniden keşfeder. Bu nedenle iftar orucu tutulan cinselliği de güzelleştirebilir ve cinsel mutluluğun gelişimi için yeni bir fırsat sunabilir.

Ramazanda Cinsellik Yaşanmalı mı

Cinsellik ekmek gibi su gibi güzel bir nimettir; kadın ve erkeğin birbirlerine ruhlarını ve bedenlerini armağan ettikleri eşsiz bir sofradır. Bu sofradaki lezzetleri derinleştirmek, o sofraya oturmanın keyfini yine, yeni, yeniden yaşamak insanoğlunun hakkıdır." dedi.

Cinselliğin Orucu Varsa İftarı da Olmalıdır

CİSED Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yasemin Yıldız ise Ramazan ayında meşru cinselliği bir tür ayıp, yasak veya kaçamak saymanın orucu tutulan cinselliğin iftarının da gereksiz olduğu gibi çok yanlış bir algıya neden olabileceğini belirtiyor:

"Ramazanda cinselliği yasaklamak, çiftleri birbirlerinden soğutabilir, zamanla ilişkilerini tekdüzeleştirebilir. Cinselliğin ruhsal ve duygusal boyutlarının ihmal edilmesine yol açabilir. Böylece çiftlerin birbirlerini duygusal ve ruhanî gevşemeden ve rahatlamadan yoksun bırakmalarına vesile olabilir. Oysa cinselliğin orucu varsa, iftarı olmalıdır.

Ruhsal ve bedensel bir arınma yaşanması gereken Ramazan ayında cinselliği yasaklamak yerine; gönüller ve beyinler arındırılarak huzurlu ve dengeli bir ruh hali yaratılmaya çalışılmalıdır. Çünkü yeme içmenin orucu damak lezzetini geliştirebiliyorsa, özlenen ve hasretle beklenen cinselliğin orucu da cinsellikten alınan hazzı geliştirebilir, cinselliği ilk günkü heyecanına taşıyabilir ve monotonlaşan birleşmeler olağanüstü nitelikler kazanabilir."

Yasaklanan Cinsellik Kişiyi Huzursuz ve Mutsuz Eder

CİSED Genel Sekreteri Cinsel Terapist Serap Güngör ise Ramazan ayında cinselliği ve cinsellikle ilgili düşünceleri bastırmaya çalışmanın, kişinin daha fazla cinsellik düşünmesine neden olabileceğini söylüyor:

"Ramazan'da kendine cinselliği yasaklayan bir kişi, daha huzursuz olur. Ancak iftarda ağır yemekler yenildiyse bu kişiyi rahatsız edebileceği için iftardan hemen sonra değil, birkaç saat sonra ilişkiye girilebilir.

İftardan Sonra Cinsel İstek Artabilir

Kişi iftarını yaptıktan sonra cinsel isteği de artar. Ancak tok karnına hemen cinsel ilişki yaşamak performansta düşüklüğe neden olabilir. İftardan sonra biraz dinlenmek ve daha sonra cinsel ilişkiye girmek en doğrusu olacaktır."

Konular :