DAVRANIŞ SORUNLARI

Çocuklarımızdaki Saldırganlık ve Şiddet Eğilimini Önlemek İçin Neler Yapabiliriz?

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 10.05.2011 - Güncelleme : 09.12.2022

Çocuktaki Saldırganlığın Sebepleri Neler? 

Çocuklardaki saldırganlık ve şiddet eğilimi her geçen gün artıyor. Uzmanlara, bu durumun sebeplerini ve ne yapılması gerekenleri sorduk. 

Saldırganlık çocuklarda okul öncesi ve okul yıllarının ilk zamanlarında çok sık görülen bir davranıştır. Çocuk akranlarıyla ya da kendinden büyük çocuklarla oyun oynamaya zamanlarında, vurma, ısırma, kuralları çiğneme, tükürme veya tekme atma gibi saldırgan davranışlarda bulunabilir. Uzmanlar sorunun çözümünden önce nedenlerinin çok iyi tespit edilmesi gerektiğini belirtiyorlar. 

İşte uzmanlara göre, çocuklarda şiddete neden olabilecek durumlar ve uzmanlardan çözüm önerileri... 

Çocukta Saldırganlık ve Şiddet Eğilimi

 

Çocuklardaki Saldırganlık Önlenebilir mi? 

1. Çocuktaki Saldırganlığın Sebepleri Neler? 

  • Anne babaların çocuklarını sürekli kontrol altında tutmaya çalışması ve onları aşırı derecede disipline etme gayreti. Bu yöntemleri uygularken de anne ve babanın tutarsız davranması… 
  • Çocuğun sürekli olarak anne babadan dayak yemesi, yeterli sevgiyi görmemesi. 
  • Aile içinde var olan anne baba kavgaları.
  • Anne babalar saldırganlık davranışı konusunda çocuklarına model oluşturması. Çocuk kendisinden şöyle bir yargı geliştirir: “Ben de istediğimi yerine getirebilmem için kaba davranışlar sergilemeliyim.” 
  • Çocukların saldırgan olmalarında ve çevreye şiddet uygulamalarında, televizyonda izlemiş oldukları şiddet içerikli filmlerin de etkisi vardır. 

2. Ergenlikte Saldırgan Davranışlar Karşısında Ne Yapmalı? 

Gençler arasında saldırganlık olaylarını azaltmanın en iyi yolu, anne-baba ve eğitimciler olarak bunların oluşmasını engellemektir.

Saldırganlığı önlemek biraz düşünce ve özen gerektirir. Öncelikle hangi durumların saldırgan davranışları tetikleyebileceğinin farkına varmalı ve ardından yaşa uygun stratejiler kullanarak bu durumların ortaya çıkmasını engellemelisiniz.

Gençlerde saldırgan davranışları başarılı bir şekilde caydırmak, onlarla sağlam ve uygun ilişkiler kurmayı ve yapılandırılmış ve güvenli bir ortam yaratmayı da içerir. İşte bunu yapmak için birkaç ipucu:

2.2. Net Beklentiler Belirleyin

Gençlerle yeni bir ilişkinin başlangıcında, davranışları için net temel kurallar belirleyin. Bunlar, "küfür etmemek", "ellerinizi ve ayaklarınızı kendinize saklayın" ve "talimatlara uyun" gibi basit düzenlemeleri içerebilir. Temel kurallarınıza uymayan gençlerin sonuçlarına katlanacağını da açıkça belirtmelisiniz; sonra durum ortaya çıktığında takip ettiğinizden emin olun.

2.2. İlişki Kurun ve Anlayışlı Olun

Ergenlik çağındaki çocuklarla sağlıklı iletişim kurmak, düzeni ve disiplini sürdürmekten daha fazlasını gerektirir. Onlarla güven ve karşılıklı saygıya dayalı bir bağ kurmak da önemlidir. Bunu yapmak için, düşüncelerini, duygularını ve yaşam deneyimlerini anlamak için onlarla konuşmanız gerekecek.

Ayrıca ilgi göstermeli ve kendi sorunlarını veya sorunlarını size getirirlerse dinlemeye hazır olmalısınız. Saygı duydukları ve hoşlandıkları bir yetişkin olup olmadığını ve nedenini öğrenmeyi düşünün ve bu olumlu özelliklerden bazılarını modellemeye çalışın. Özellikle sizinkinden farklı bir geçmişe sahiplerse, sizin dünyaya bakışınız ile gençlerin onu nasıl görebileceği arasındaki farkların farkında olun. Bu yollarla, bağlantıda olduğunuz gençlerin yaşamlarında saldırganlığın risk ve koruyucu faktörleri hakkında bir şeyler keşfedebilirsiniz.

Ayrıca, aile ve çevresel faktörlerin gençlerin günlük davranışlarında rol oynayabileceğinin farkında olun. Örneğin, bir çocuk okula aile tartışmasından hemen sonra veya iyi bir gece uykusu çekmeden veya sağlıklı bir kahvaltı yapmadan gelebilir.

2.2. Kültürel Farklılıklar

Farklı sosyal, kültürel ve dini geçmişlerden gelen gençlerin olduğu bir ortamda, bu gerçeğe karşı gerek anne babaların gerekse eğitimcilerin duyarlı olmaları gerekir. Bir kültürde sıra dışı veya endişe kaynağı olarak görülen bazı davranışların başka bir kültürde normal ve kabul edilebilir olarak kabul edilebileceğini unutmayın. Etiketleme ve kalıp yargılardan kaçının.

2.3. Olumsuz Konuşmalardan Uzak Durun 

Yetişkinler genellikle çocuklar veya gençler hakkında birbirleriyle konuşurlar ve ne yazık ki bu konuşma bazen olumsuz olur. Örneğin, hüsrana uğramış bir 3. sınıf öğretmeni, okulunun 4. sınıf öğretmenini, gelecek yıl sınıfına girecek "imkansız" bir çocuk hakkında uyarabilir. Veya bir grup ev çalışanı, yeni bir personele gruptaki 13 yaşındaki "umutsuz" çocuktan bahsedebilir.

Gençler hakkında olumsuz konuşmalar yetişkinlerin görüşlerine zarar verebilir ve bu da gençlerin davranışlarını iyileştirmelerine engel olabilir. Yukarıda adı geçen 4. sınıf öğretmeni, belirli bir çocuk hakkında cesaret kırıcı bir rapor duyduğunda, ona sınıfındaki diğerlerinden farklı davranabilir. Örneğin, 3. sınıf öğretmeni ona doğru bilgi vermemiş ve çocuğun davranışı değişmiş olsa bile, çocuğu övmek için daha yavaş olabilir. Her durumda, davranışsal kaygıları olan çocuklar, olumlu davranışları teşvik etmek için genellikle övgüye ihtiyaç duyarlar.

Ergenlerle Nasıl İletişim Kurulmalı? 

Doğrudan gençlerle konuşurken olumsuz kelimeler, yüz ifadeleri ve ses tonu kullanmaktan kaçının. Ayrıca, meydan okuyan davranışlar sergileyen gençlere duygusal olarak aşırı tepki vermemeye özen gösterin. Bir lise öğretmeni, uzaklaştırma cezasının ardından okula dönen bir öğrenciyi "Peki, şimdi senden ne bekleyebiliriz?" Ancak alaycı yorumlar, bir genci sosyal olarak kabul edilebilir şekillerde davranmaya teşvik etmeyecektir.

Bu çocuklar veya gençler hakkında başkalarının olumsuz konuşmasına da izin vermeyin. Olumsuz konuşmayı agresif olmayan bir şekilde frenleyin, örneğin, "Gençler hakkında bu şekilde konuşmak doğru bir davranış değil."

2.4. Varsaymaylarda veya Yargıda Bulunmayın

Başkalarından duymuş olabileceğiniz şeylere dayanarak gençler hakkında herhangi bir varsayımda bulunmayın. Varsayımlarınız yeni ilişkileri daha başlamadan bozabilir. Benzer şekilde, kendiniz vermiş olabileceğiniz daha önceki yargıları gözden geçirmeye hazır olun.Varsayımlara göre hareket ederseniz, daha olumlu davranışlardan vazgeçebilir veya bir gencin davranışının ne zaman daha iyiye doğru değişmeye başladığını fark etmeyebilirsiniz.

2.5. Cesaret Verici Olun 

  • Olumlu olun. Olumlu davranışları hafife almak yerine övgü ve teşekkür sunun. Örneğin, okul ödevlerini sessizce yaptıklarında veya akranlarıyla iyi geçindiklerinde gençlere iltifat edin. İltifatlarınızı hafife alabilirler ama pes etmeyin. Aşağıdakiler gibi başka şekillerde de teşvik sunabilirsiniz:
  • Olumlu davranışlar için sağlıklı ikramlar, çıkartmalar, boş zaman veya ebeveynlere övgü notları gibi yaşa uygun ödüller sunun. 
  • Gençlerden basit işler yapmalarını isteyin (örneğin, "Lütfen kapıyı kapatır mısın?")
  • Ardından, görevler tamamlandığında onlara teşekkür edin ve övün (Örneğin, "Teşekkürler, bunu yaparak bana çok yardımcı oldun."). Bu strateji, gençleri isteklerinize saygı duymaya ve isteklerinize uymaya teşvik edecektir. 
  • Gençler yanlarındayken, gençlerin belirli davranışları hakkında ebeveynleri veya diğer yetişkinlerle olumlu konuşun. Örneğin, "Resim dersine çok iyi konsantre oldu ve harika bir resim yaptı" veya "Hikâye sırasında iyi dinliyordu" deyin. 
  • Karşınıza çıkan çocuklarla veya gençlerle asla dalga geçmeyin. Tüm fikir ve düşüncelerini kabul edin. Özellikle akranlarının önünde onlarla alay ederseniz, uzun süreli duygusal zararlara neden olabilirsiniz.
  • Taleplerinizde esnek olun. Bir genç bir alanda zorlanıyorsa, diğer okul çalışmaları, ev işleri veya etkinliklerle ilgili beklentilerinizi azaltın. Başardığı herhangi bir başarıyı övün ve ardından beklentilerinizi kademeli olarak artırın.

2.5. Güç mücadelelerinden kaçının

Tüm gençler zaman zaman muhalif (sözlü olarak aksi veya meydan okuyan) olabilir. Tartışabilir, karşılık verebilir ve kendilerine söyleneni yapmayı reddedebilirler. Karşı gelme-karşı gelme bozukluğu teşhisi konan çocuklar veya gençler, bu davranışları ortalamadan daha sık gösterirler.

Mümkün olduğunda, gençlerle doğrudan güç mücadelelerine girmekten kaçının - örneğin, onlara "çünkü ben öyle dedim" gerekçesiyle kendilerine söyleneni yapmalarını emrettiğiniz mücadeleler. Doğrudan güç mücadelelerinin saldırganlık olaylarını caydırmak yerine kışkırtması muhtemeldir. Bu gibi durumlarda, hem siz hem de olaya karışan herhangi bir genç muhtemelen öfkenizi kaybedecektir. Ve gençler, neden belirli bir şekilde davranmalarını istediğinizi öğrenemeyecekler ve gelecekte olumlu davranışları tekrarlamak için motive olmayacaklar. Bunun yerine, sizi kızdırmanın veya "düğmelerinize basmanın" yollarını öğrenecekler.

2.6. Sorunları yönetin

  • Sorunları ortaya çıktıkça yönetin. Küçük problemler çözülmezse, daha büyük problemlere dönüşebilir. Bir gence yanlış bir şey yaptığını söylemeniz gerekiyorsa, bunu hızlı ve sessizce yapın. Sorunları kesin, adil ve tutarlı bir şekilde ele alın ve olumsuz davranışları caydırmak için molalar veya ayrıcalıkların kaybı gibi kolay sonuçları kullanın. 
  • Olumsuz davranışları ve sonuçları tartışırken özellikle ses tonunuza dikkat etmeyi unutmayın. Genç size kızsa bile öfkeyle sesinizi yükseltmeyin. Sakin olun. 
  • Seçenekler sunun, ancak bir alt çizgiye sahip olun. Örneğin, bir çocuk okul ödevlerini yapmayı reddederse, bir sınıf arkadaşından yardım isteyip istemediğini sorabilir veya sorunlu görevi bir süreliğine bir kenara bırakıp diğer alıştırmalar üzerinde çalışmasını önerebilirsiniz. Bununla birlikte, işin belirli bir zamana kadar yapılması gerektiğini açıkça belirtin.

2.7. Tetikleyicilerin Farkında Olun

Bir genci harekete geçmeye ve agresif davranmaya iten durumların veya streslerin farkına varın. Bu tetikleyicilerden bazıları ilk konuşmalar sırasında ortaya çıkabilir; diğerleri ise ancak siz çocuğu veya genci bir süre tanıdıktan sonra ortaya çıkabilir. 

Gençlerde agresif davranışları tetikleyebilecek bazı yaygın durumlar şunlardır: 

  • Bir akranla bir çatışma
  • Rutin bir değişiklik
  • Çok zorlu bir görev veya beklenti ile karşı karşıya
  • Muhtemelen yorgunluk veya açlıktan kaynaklanan kötü bir ruh hali
  • Çevrede çok fazla dikkat dağıtıcının olması 
  • Bir yetişkin veya otorite figürü tarafından utandırılma, alay edilme, utandırılma veya aşağılanma gibi olumsuz bir şekilde yaklaşılması.

2.8. Tetikleyici durumların etkisini azaltın veya ortadan kaldırın

Bir gencin agresif davranmasına neden olan durumları veya stresleri belirledikten sonra etkilerini en aza indirmeye çalışın. Örneğin, gerektiğinde beklentileri azaltabilir, ardından zaman içinde kademeli olarak tekrar artırabilirsiniz; veya akranlar arasındaki bir çatışma tetikleyici ise, soruna neyin neden olduğunu bulmaya çalışın ve gençlerin sorunu çözmelerine yardımcı olun. 

Talepte bulunurken çatışmacı olmayan bir ses tonu kullanmayı unutmayın.

Sınıf ortamlarında, gençlerin saldırgan davranma olasılığının en yüksek olduğu belirli zamanlar vardır: koltukta çalışma dönemleri (öğrencilerin kendi başlarına çalıştıkları sessiz zamanlar) ve etkinlikler arasındaki geçişler. 

Koltukta çalışma dönemlerinde agresif davranış olasılığını azaltmanın yolları şunları içerir:

  • öğrencilerle sık sık etkileşimde bulunmak 
  • iyi davranışı teşvik etmek için ödülleri kullanmak 
  • Sorunlar ortaya çıkmaya başlarsa ayrılan süreyi kısaltmak.

Geçişler sırasında sorunları önlemek için şunu deneyin: 

öğrencileri rutindeki herhangi bir değişiklik hakkında önceden uyarmak 
geçişler sırasında öğrenci davranışları için net prosedürler iletmek ve geçişler gerçekleşmeden hemen önce öğrencilere bunları hatırlatmak 
geçişler sırasında öğrencileri yakından izlemek.

2.9. Gençleri duruma dahil edin

Birlikte olduğunuz gençlerin saldırganlık olaylarını önlemede aktif rol oynamalarına yardımcı olun. Örneğin, onlara aşağıdaki gibi sorular sorun: 

  • "Olumlu davranmana nasıl yardımcı olabilirim?" 
  • "Olumlu davranmanıza ne yardımcı olmuyor? Neyi sevmiyorsunuz?" 
  • "Harika bir gün geçirmiyorsanız, daha iyi hale getirmenize nasıl yardımcı olabilirim?" 
  • "Kızgın veya hüsrana uğramış hissetmek sorun değil ama bu duygularla genellikle nasıl başa çıkıyorsunuz?" 
  • "Öfke veya hayal kırıklığıyla başa çıkmanın bazı yararlı yolları nelerdir sizce? Yararsız tepkilerden nasıl kaçınabiliriz?"
  • Gençlerin duygularını yönetmelerine yardımcı olacak stratejiler geliştirin
    Agresif patlamalara yol açabilecek duyguları yönetmek için gerekli becerileri geliştirmelerine yardımcı olmak için gençlerle birlikte çalışın.

2.10. Olumlu pekiştirme kullanın

Mümkün olduğunda, olumlu sosyal davranışları övün ve ödüllendirin. Olumlu davranışları gerçekleştiğinde övmek, çocukları ve gençleri gelecekte olumlu davranmaya teşvik etmenin en iyi yollarından biridir.

Çocuklardaki Şiddet Davranışı Karşısında Aileler Ne Yapmalı

3. Anne Baba Olarak Neler Yapabiliriz?  

Öncelikle çocukta var olan bu davranışın kökenini araştırmalıyız. Bu davranışının sebeplerini ortaya koymalısınız. Çocuğunuz ihtiyaçlarını karşılamak için saldırgan davranış içinde olmak gerektiğine mi inanıyor? Aşırı baskıcı aileye karşı öfkesini mi belirtiyor? Kızgın olduğu birini cezalandırmaya mı çalışıyor? 

Bu sorulara cevap aramakla, saldırgan davranışının sebeplerini ortaya çıkarıp uygun bir dil kullanarak çocuğunuzun ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayabilirsiniz. 

  • Çocuğunuza sürekli fiziksel cezalar vermeyin. Çünkü çocukta asi, sorumsuz ve saldırgan davranışlar ortaya çıkar. Bunun yerine çocuğunuza sevgiyle yaklaşın. Kardeşler arasında sevginin dengeli olmasına dikkat edin.
  • Aile içinde var olan bir meseleyi kesinlikle çocukların bulunduğu ortamda saldırgan tavırlarla halletmeye çalışmayın. Çünkü sizler onları için birer modelsiniz. 
  • Çocuklarınızın olumsuz davranışlarını ön plana alıp onları sürekli eleştirmeyin. Olumlu davraşılarını görmeye çalışın ve bu davranışlarını ödüllerle pekiştirin. 
  • Çocuğunuzun geniş oyun alanlarında oynamasını sağlayın. Bu durum, var olan geliminden kurtulmasını ve enerjisini boşaltmasını sağlayacaktır. 
  • Gerekirse çocuğunuza adı konmamış bir “saldırganlık köşesi” yapın. Bu köşede bir kum torbası, büyük süngerler olabilir. Böyle bir imkân çocuğunuzun kızgınlık, öfke gibi duyularının yok olmasını sağlar. 
  • Çocuğunuzun bu duygusunu yenebilmek için alternatifler sunun. Onu yüzme ve karate gibi spor dallarına yönlendirebilirsiniz. Ya da duygularını ifade edebilmesi için yazı yazma ve resim yapma tekniğini kullanabilirsiniz. 
  • Çocuğunuzun şiddet içerikli film ve programlarını izlemesini önlemelisiniz. 
  • Çocuklarınıza bilgisayar oyunları alırken şiddete dayalı oyunları tercih etmemelisiniz. 
  • Çocuklarınızın arkadaşları ile oyunlar oymalarına izin verin. Çocuk onlarla oynarken bazı kuralların olduğunun farkına varacaktır. 
  • Çocuğunuzla konuşurken empati yapın. Çocuğunuz kendisini size ifade etmeye çalışırken, siz kendinizi onun yerine koyarak onun gibi düşünmeli ve olaylara onun bakış açısıyla bakmalısınız.

Konular :