GENEL SAĞLIK

Ruh Sağlığımız Neden Bozulur? Psikolojinizin Bozulduğunu Nasıl Anlarsınız? İşte, Bir Psikoloğa İhtiyacınız Olduğunu Gösteren 10 İşaret

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 10.04.2013 - Güncelleme : 29.11.2022

Son yıllarda yaş ve cinsiyet fark etmeksizin pek çok insan, günlük yaşamdaki stresten şikayet ediyor. İş, aile, eş ya da arkadaş kaynaklı olarak yaşanabilen stres, bazen ciddi hastalıkların da ilk sinyali olabilir.

Uzman Psikolog Uğurkan Ulutürk, stresin neden olduğu rahatsızlıklar ve alınması gereken önlemler hakkında aydınlatıcı bilgiler verdi.

İşte, stresten kurtulmanın ve bir psikoloğa gitmenin zamanının geldiğini anlamının yolları. 

Psikolojinizin Bozulduğunu Nasıl Anlarsınız

 Psikolojinizin bozulduğunu anlamanın yolları...

Stres, Tek Başına Ruh Sağlığımızı Bozuyor 

1. Psikolojiyi En Çok Bozan Unsur: Stres ile Baş Edebilmek 

7'den 77'ye Herkes Stres Yaşar

Günümüz koşullarında bireylerin kendilerinden, önemli saydıkları değerlerden ve doğadan uzaklaşmak zorunda kalması, “stresli bir yaşamım, ilişkim ya da işim var” şeklindeki cümleler ile kendini göstermektedir. Kreşe başlayan küçük bir çocuktan, gerekli bakımı alamayan bir yaşlıya; yoğun ev işlerinden bunalan bir ev hanımından, sınava hazırlanan öğrencilere kadar toplumun büyük bir kesimi çeşitli stres etkenlerine maruz kalmaktadır.  

Stressiz Hayat, Sağlıklılık Ölçütü Değildir

Stressiz hayat olmadığı gibi sorunsuz bir hayat ve insan da yoktur. Bu nedenle “stressiz hayat” bir sağlıklılık ölçütü değildir. Psikolojik sağlık,  karşılaşılan stres durumları ve zor koşulların üstesinden gelebilmek ile mümkün olabilmektedir.

2. Stres ile Baş Edebilmek İçin Neler Yapabilirsiniz?

İnsanların içinde bulunduğu yaşamsal koşullara, mekanlara, kültüre ve ekonomik standartlara göre değişiklik gösteren sıkıntılar, zorunluluklar, çatışmalar, zorlanmalar ve hayal kırıklıkları gibi pek çok stres etkeni vardır. 

Kişi bunlarla başa çıkabildiği, çözüm yolu bulabildiği ve stresörlere rağmen hayatından doyum alabildiği sürece herhangi bir psikolojik sorunla karşılaşmamaktadır. 

Stres faktörleri aslında günlük hayatın bir parçasıdır. Kişinin günlük işlerini ve işlevini bozmayacak kadar stres düzeyi; kişiyi üretmeye, sevmeye ve paylaşmaya yöneltecektir. 

Stres Hastalıklara Davetiye Çıkarabilir

Özel hayat, iş dünyası ya da okul hayatı kişileri stresle karşı karşıya bırakabilmektedir. Okul, iş ya da özel hayattan kaynaklanan stresörlerin neden olduğu sonuçlar genel olarak; yorgunluk, halsizlik, işe devamsızlık, depresif ruh hali, fiziksel hastalıklar, konsantre olamamak, dalgınlık nedeniyle yaralanmalar, çalışma hayatında verimsizlik veya derslerde başarısızlık olarak özetlenebilmektedir. 

 

Psikolojinizin Bozulduğunu Nasıl Anlarsınız

 

Ayrıca kalp damar hastalıkları, anksiyete, kaygı durumu, depresyon, sırt-omuz-baş ağrısı, cinsel isteksizlik, mide yakınmaları, uyku düzensizlikleri, mikrobik hastalıklar ve kanser gibi birçok fizyolojik-psikolojik rahatsızlığa neden olabilmektedir. 

Sigara ve İnternet, Stres ile Baş Etme Yöntemi Değil

Stresle başa çıkmak için uygulanan işlevsiz yöntemler kişiye göre farklılık göstermektedir.  Bunlardan en sık başvurulanlar; aşırı çalışmak (işkoliklik), internet ve teknolojiyi uygunsuz kullanmak, sigara içmek, alışveriş yapmak, alkol veya madde kullanmak, yanlış beslenme ve uyku alışkanlıkları ile aşırı sosyalleşmedir. 

Ne Zaman Bir Psikoloğa Danışılmalı? 

3. Bir Psikoloğa İhtiyacınız Olduğunu Gösteren 10 İşaret 

Duygularla mücadele etmek her zaman kolay değildir, bununla birlikte daha kötü ruh sağlığı sorunlarına yol açan başka faktörler de vardır. Bir psikoloğa veya terapiste ne zaman başvurmanız gerektiğini bilmek için işaretlere bakalım. 

3.1. Bir Geçiş Aşamasındaysanız

Bir psikoloğa ne zaman başvurmanız gerektiğini öneren işaretlerden biri, özellikle hayatınızın bir geçiş aşamasındayken, zihinsel ve fiziksel olarak kendinizi stres altında ve moralsiz hissettiğiniz zamanlardır. 

Çoğu zaman yaşam değişiklikleriyle karşılaşırız, ya işleri değiştiririz ya da yaşamda meydana gelen herhangi bir değişiklik söz konusudur. Ancak bu değişiklikler size olumlu bir etki yapmadığında ve kendinizi daha kötü ve dengesiz hissetmenize neden olduğunda; sizi neyin rahatsız ettiğini bulmak ve rahatlamak için bir psikologdan yardım almalısınız.

3.2. Benlik Saygınız Zayıfladığında

Kişinin kendini moralsiz, üzgün hissetmesi veya özgüven eksikliği yaşaması, her insanın yaşamı boyunca sıklıkla karşılaştığı bir durumdur. Ancak üzüntü hali, düşük özgüven, değersizlik duygusu uzun sürüp kalıcı hale dönüştüğünde bunun bir tehlike işareti olduğunu fark etmeniz önemlidir. 

İnişler ve çıkışlar hayatın her iki parçasıdır, ancak kendinize güvenmiyorsanız ve herhangi bir şey yapmaktan korkuyorsanız; bu durum üstesinden gelmek için birinin yardımına ihtiyacınız olduğunu gösterebilir. Bir terapiste görünmeyi deneyin.

3.3. Kendinize Zarar Vermek İstiyorsunuz

Hiç değersizlik hissine kapıldığınız oldu mu? Çözümler olmasına rağmen hayatınızın yaşamaya değmeyeceğini hissettiğiniz oldu mu hiç? Kendinize zarar vermeyi düşündünüz mü? Tüm bu sorulara yanıtınız evet ise, vakit kaybetmeden bir danışmanı ziyaret etmeniz gerektiği anlamına gelen tehlike işaretidir.

Kendinize zarar vererek herhangi bir sonuca ulaşamazsınız, yalnızca kendinize zarar verirsiniz... Böyle zamanlarda bir psikologla konuşmak, bu durumun üstesinden gelmenizi ve tekrar normal bir hayat sürmenizi sağlayacaktır. 

3.4. İlişkilerinizde Sorunlar Varsa

İlişkiler çok hassastır. Dengeyi korumak ve iyi iletişim, herhangi bir ilişkinin temelidir. Ancak ebeveyn-çocuk ilişkileri, çift ilişkileri veya başka herhangi bir ilişki olsun, tüm ilişkiler barışçıl değildir.

İlişkilerinizde sorunlar varsa ve bunları çözemiyorsanız, bir terapiste veya danışmana gitmeyi deneyin. İlişkinizi yeniden kurmanıza yardımcı olabilecek çift terapisi, aile terapisinden destek alabilirsiniz. 

Bir psikoloğa görünmek, size zihinsel olarak nasıl güçlü olunacağını öğretecek ve zihinsel sağlık durumunuzu iyileştirecektir.

3.5. Sık Sık Duygusal Dengesizlik Yaşıyorsanız

Hayatta kim duygusal dengesizlik veya çalkantı yaşamadı ki? Herkes hayatında birkaç kez karışık duygularla veya duygusal çalkantılarla karşı karşıya kalır. Kişilerin ağlamak isteyip de ağlayamadığı zamanlar olabilir...

Siz veya bir arkadaşınız, ister mutluluk ister üzüntü olsun, herhangi bir duygu göstermeden tamamen sessiz kalmış olabilirsiniz. Ya da duygularınızı kontrol edemediğiniz veya tamamen kalbinizin kırıldığını hissettiğiniz aşamalar olabilir. Bunun için bir terapistten yardım almalısınız. 

3.6. Kendinizi Sosyal Hayattan Geri Çekmek İstiyorsanız

Aktiviteler, yerler, müzikler, sevdiğimiz, yapmayı sevdiğimiz, ziyaret ettiğimiz veya tanıştığımız insanlar var. Bir zamanlar sosyal toplantıları, arkadaşlarla buluşmayı, yerleri ziyaret etmeyi veya tutkulu olduğunuz aktiviteleri yapmayı seven biriyseniz, ancak artık bir zamanlar sevdiğiniz şeyleri yapmak, arkadaşlarla buluşmak veya sosyal toplantılara katılmak istemiyorsanız dikkat....

Bu, mutlu olmadığınızın ve düşüncelerinizi ve duygularınızı paylaşmak için bir terapistin yardımına ihtiyacınız olduğunun bir işareti olabilir. Düşüncelerinizi ve duygularınızı bir terapistle paylaşmak, normal yaşama dönmenize ve bir zamanlar yaptığınız şeylere yeniden odaklanmanıza yardımcı olabilir. 

3.7. İşinizde Artık Üretken ve Etkili Değilsiniz

Okulda veya işte işinizde üretken ve etkili olduğunuz zamanı hatırlıyor musunuz? Yaşanan duygusal türbülans, insanları fiziksel olarak da etkiler. İnsanın konsantrasyonunu, odaklanmasını ve üretkenliğini etkiler. Bu tür durumlarda işte, okulda vb. alanda verimsiz olmak yaygındır, ancak düzenli olarak böyle hissediyorsanız, dikkate almanız gerekir. 

Üstelik ani olarak bu durumu yaşıyor ve ne yaparsanız yapın etkili olmadığınızı hissederseniz, bu da görünür nedendir. Bir danışmandan yardım almayı deneyebilirsiniz . Bir psikologla konuşmak , probleminize çözüm bulmanızda size yardımcı olabilir.

3.8. Herhangi Bir Travmayla Karşılaştıysanız

Geçmiş travmalar korkunçtur ve kişiye çok uzun süre adeta ruhsal işkence eder. Sadece bu değil, aynı zamanda onları fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak da etkiler. Travma ile baş etmek kolay değildir. Kişiyi sürekli mutsuz eder.

Bir terapistin yardımını almak, yaşadığınız bu korkunç travmayı unutmanıza, onunla savaşmanıza ve bu sorunun üstesinden gelmenize çok ama çok yardımcı olabilir. 

3.9. Düzensiz Uyku ve Yeme Alışkanlıklarınız Varsa 

Düzensiz uyku ve yeme alışkanlıkları, bir terapiste danışmanız gereken önemli bir işarettir. Bu durum ara sıra olursa, belki de iş veya stres nedeniyle olabilir, bu nedenle o kadar da önemli değildir. Ancak bu durumu sık sık yaşıyorsanız ve buna üzüntü, stres veya gerginlik eşlik ediyorsa, o zaman bir terapistten destek almanın zamanı gelmiş demektir. 

3.10. Sigara, Alkol Gibi vb. Sağlığa Zaralı Maddeler Kullanıyorsanız

Uyuşturucu, alkol veya kafein bağımlılığı herkese zarar verir. Bununla birlikte kişinin hayatında da dengesizliğe neden olur. Düzenli olarak herhangi bir ilaç, alkol veya kafein kullanıyorsanız ve bu bağımlılığı yenmek istiyorsanız bir psikolog veya terapistten yardım isteyebilirsiniz. Bağımlılığın üstesinden gelmenize ve bir kez daha normal yaşama dönmenize yardımcı olacaklar.

Özet: Psikolojinizin Bozulduğunu Anlamanın Yolları 

• Kişi stresle başa çıkamamaya veya gerekli çözüm yollarını bulamamaya başladıysa,

• Stresle başa çıkmak için sağlıksız yöntemler kullanıyorsa,

• Sağlıklı düşünme, karar verme ve problem çözme becerilerini kullanılamıyorsa,

• Mutsuzluk, keyifsizlik, yorgunluk, umutsuzluk, sinirlilik, huzursuzluk ve evhamlılık duyguları yoğunsa,

• Dürtüsel davranışlar  (tıkınırcasına yeme, kavga etme vb.) varsa,

• İnternet veya teknoloji kullanımı kontrol edilemeyen sürelerdeyse ve diğer işlerin aksamasına neden oluyorsa,

• Baş, omuz, sırt ağrıları, mide sorunları, tansiyon, şeker, kalp sıkışması, nefes darlığı, yoğun çarpıntı, uykusuzluk, halsizlik, kronik yorgunluk gibi fizyolojik sorunları arttıysa,

• Kişi işte veya okulda okuduğunu anlamıyor ve dikkatini toplayamıyorsa,

• Bireylerin eşiyle, çocuklarıyla, anne-babasıyla, dostlarıyla, komşularıyla, iş arkadaşlarıyla ve çevresiyle ilişkileri bozulmaya başladıysa;

• Kişi eskiden yapabildiği işlerini, ödevlerini artık yapamamaya, aksatmaya, ertelemeye, hatalar yapmaya, işler için enerji, istek, güç bulamamaya başladıysa;

• Kişi eskiden keyif alarak yaptığı işler için isteksizlik duyuyorsa, psikolog desteği alınması ve psikolojik sağlığın yeniden kazanılması gerekmektedir.

Konular :

#Psikolojinizin bozulduğunu nasıl anlarsınız #psikolojinin bozulması