HASTALIKLAR

Beyin, Mideyi Mide Bağırsakları Olumsuz Etkiliyor

Cansu Buldu ÇAN Cansu Buldu ÇAN
Yayın : 09.12.2016 - Güncelleme : 25.04.2023

Stres yaşadığımız bir durumda çoğumuz midemizde, bağırsaklarımızda olumsuz bazı hareketler hissederiz. Açığa çıkan bu davranışların hepsinin bir nedeni var aslında!

Gastroentestinal sistemin “duygulara” karşı bir hassasiyeti var. Kızgınlık, mutsuzluk, kaygı, sevinç gibi birçok duygu durumumuz ortaya çıktığında bağırsaklarımızda bir belirtiyi tetikler. Psikolog Bülent Baykal, beyin ve bağırsak bağlantısının psikolojik dışavurumlarını anlattı. 

Duygusal iletişim ve duygusal durumumuzun bağırsak floramızla bağlantılı olduğunu aktaran Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer ise, “Floramız ne kadar iyiyse yani bağırsaklarımız ne kadar mutlu ve huzurluysa biz de o kadar mutlu ve huzurluyuz.” dedi. Atamer, bağırsak florası sağlığının nöropsikiyatrik hastalıklarla da bağlantılı olduğuna değindi ve çok yönlü beslenmenin önemine dikkat çekti.

İşte, her iki uzmanın mutluluğun önündeki engellere dikkat çektiği değerli açıklamaları. 

Stres Mideyi Mide Bağırsakları Olumsuz Etkiliyor

 

 

 Stres Sağlığımızı Tehdit Ediyor!

1. Beynimiz Midemizi Direkt Olarak Etkiliyor 

Hepimiz kendimizi stresli ve kaygılı hissettiğimiz zaman midemizde o bükülmeyi, sanki kelebekler uçuşuyormuş hissini, bazen de bir bulantı hissini yaşamışızdır. Örneğin, toplum önünde konuşmaya çıkarken veya bir sınavdan önce, stres yaşadığımız bir durumda çoğumuz midemizde, bağırsaklarımızda olumsuz bazı hareketler hissederiz. Açığa çıkan bu davranışların hepsinin bir nedeni var.  

Sevdiğimiz bir yemeği sadece düşünsek bile, mide sıvılarımız aktive olurlar, karnımız tok olsa bile, bazı yemekleri tüketmek isteriz. Bu etki esasında iki taraflıdır. Problemli bir bağırsak sistemi de beyine sinyal yollayabilir. Öyleyse, bir kişinin mide-bağırsak sistemindeki bir sıkıntı, bazen kişide anksiyete, stres ve depresyona neden olabilir veya oluşmasına neden olabiliyor.  

Bu durum, insanlarda fiziksel bir problem olmadığı zaman gastroentestanal sistemlerinde bir problem algıladıkları zaman geçerlidir. Fiziksel bir problem olduğu zaman doktor bu problemi çözer fakat herhangi bir vurgu yoksa doktorun kişinin stres seviyesini ve duygu durumunu da göz önünde bulundurduğunu biliyoruz. 

 

Hastalığınızın Kaynağı Yaşadığınız Stres Olabilir 

2. Stres Kronik Bağırsak Problemlerine Yol Açıyor 

Bağırsaklarda yüz trilyon kadar mikroorganizma bulunur. Bu sayı insan hücre sayısından on kat daha fazla. Bağırsak florasının yaklaşık yüzde 98’i bakterilerden oluşur. Burada yaklaşık beş yüz ile bin kadar bakteri türünün varlığından bahsedebiliriz. Bağırsaktaki bulunan bakterilerin yüzde 98’i faydalı olup yediğimiz besinlerdeki proteinlerin, karbonhidratların ve yağların kendilerini oluşturan yapı taşlarına dönüşümünde önemli bir rol oynar. 

Psiko-sosyal faktörler mide-bağırsak sisteminin fizyolojisini etkilediğini belirtmiştik. Yani, günlük yaşadığımız bizi strese sokan olaylar, olumsuza odaklanan düşünce yapımız, elimizde olmayan kaygı oluşturan olaylar, bağırsak sisteminde kasılmalara, hareketlere ve enflamasyonlara yol açarak bizi enfeksiyonlara daha yatkın hale getirebilir.  

Araştırmalara göre, stres reaksiyonunun mide bağırsak hastalıklarındaki acı-ağrının normalden çok daha fazla hissedilmesine yol açtığı bulunmuştur. Bu sonuçların ışığında, birçok araştırma şunu göstermiş. Fonksyonel mide-bağırsak problemleri olan birçok hastaya, bilişsel-davranışçı yaklaşım uygulanarak stres ve anksiyete azaltma amacıyla destek verildiğinde, sindirim sistemlerindeki semptomlar daha hızlı düzelmektedir. 

Stresin sindirim sistemindeki problemlere , örneğin mide ekşimesi, abdominal kramplar,çok yumuşak gayta gibi, yol açıp açmadığını bilirsek, doktorumuzla bunları paylaşıp, daha kaliteli ve çabuk tedavi olma imkanı bulabiliriz. 

Bağırsak problemlerimizin stres ve anksiyete ile ilgili olup olmadığını anlamak için genel durumumuza bakmak gerekmektedir. 

3. Antibiyotikler Bağırsak Florasını Bozabiliyor 

Bağırsak florasının öncelikle kullanılan antibiyotiklere bağlı olarak bozulabilir. Bunun dışında geçirilen bağırsak enfeksiyonları, seyahat gibi değişen durumlar, gıda hassasiyeti, çölyak hastalığı, diyabet gibi kronik durumlar ve otoimmün gibi bazı hastalıklara ve nöropsikiyatrik hastalıklara bağlı olarak da flora bozulabilir. Floradaki yararlı ve zararlı bakterilerin oranının değişmesi ve bağırsaktaki bulunan mikroorganizmaların çeşitliliğinin azalması nedeniyle flora bozulur. 

  • Floranın bozulmasıyla enfeksiyon hastalıkları artabilir 

Bağırsak florası bozukluğu sonucunda organizmamızın ilk savunma mekanizması olan bağırsakların bozulması nedeniyle özellikle enfeksiyonlara karşı direnç azalır ve enfeksiyon hastalıkları sık görülür. Özellikle yenidoğan döneminde anne sütü ile beslenen çocuklarda daha iyi ve güçlü bir immün sistem oluştuğu için alerjik reaksiyonlar ve enfeksiyonlar daha az görülür.

Bu durum da floranın önemini ortaya çıkarmaktadır. Bunun dışında otoimmün hastalıklar ve nöropsikiyatrik hastalıklar gibi çok sayıda hastalıkların oluşmasına bağırsak florası bozuklukları yol açar.

 

  • Psikolojik faktörler dolaylı olarak florayı bozabilir 

Psikolojik faktörlerin doğrudan bağırsak florasını etkilemez fakat fazla yemek yeme, aşırı obezite gibi psikolojik faktörlere bağlı durumlar dolaylı olarak florada dengesizliğe yol açabilmektedir. 

Aşırı kusmayla seyreden hastalıklar gibi durumlarda da flora değişebilir. Bazı kişiler depresif duruma düşünce çok fazla miktarda yemek yer ya da karbonhidrat, tatlı tüketir ve bu gibi durumlarda da flora bozulabilir. Kendini şişman olarak gören ve zanneden kişiler, kendini kusturmak suretiyle bulimia dediğimiz hastalığın ortaya çıkmasına neden olur ve bu gibi hastalıklar da floranın bozulmasına sebebiyet verir.

4. Bağırsak Sağlığı İçin Probiyotik İçeren Yiyecekler Tüketilmeli 

Bağırsak sağlığı için özellikle karbonhidrat seçimi yaparken kompleks karbonhidratlar tercih edilmeli. Karbonhidrat içeren besinlerden çok lif içeriği çok olan gıdalar tüketilmeli. Şekeri mümkün olduğunca hayatımızdan çıkarmak, bol miktarda sebze ve meyve tüketmek gerekiyor. Çünkü sebze ve meyvelerin içinde prebiyotik dediğimiz, bakterilerin çoğalması için gerekli olan lif bulunmaktadır. 

Lif içeriği yüksek besinlerin yeteri kadar tüketilmemesi halinde flora dengesizliği ortaya çıkar. Probiyotik içeren gıdalar özellikle ev yapımı yoğurt, peynir, kefir, lahana turşusu, salatalık turşusu ve ayran gibi gıdalar yani geleneksel yiyeceklerimizi tüketmemizde fayda var.

Bu nedenle, daha az karbonhidrat içeren lifli gıdalar bol sebze ve meyve tüketilmesi gerekmektedir. Bunun dışında hekim kontrolünde probiyotik alınması da mümkündür. Onlarda florayı düzeltmektedir.

 

5. Bağırsak Florası Zayıfsa Bağışıklık da Zayıf Olur 

Bağırsak sağlığı vücudun genel sağlığı açısından son derece önemlidir. Bağırsak florası zayıf olan kişilerde immün sistem de zayıf olduğu için romatoid artrit, lupus gibi çok sayıda otoimmün hastalıkların gelişmesine neden oluyor. Florası güçlü olan kişiler enfeksiyonlara karşı daha dirençli oldukları için, enfeksiyonların oluşması önlenir.

  •  Bağırsaklarımız ne kadar mutluysa biz de o kadar mutluyuz

Bağırsak florası sağlığının nöropsikiyatrik hastalıklarla da bağlantılıdır. Depresyon, anksiyete, psikoz gibi durumlarda da floranın bozuk olduğu görülmektedir. Florası güçlü olan kişilerde bunlar daha az görülür. Çünkü bağırsaklarla beyin arasında iki yönlü bir iletişim söz konusu. 

Beyin Mideyi Mide Bağırsakları Olumsuz Etkiliyor

Bağırsakları ikinci beynimizdir. Mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin hormonu yüzde 95 oranında bağırsaklarda, yüzde 5 oranında ise beyinde sentezlenmektedir. Bu nedenle duygusal iletişim ve duygusal durumumuz bağırsak floramızla bağlantılıdır.

Floramız ne kadar iyiyse yani bağırsaklarımız ne kadar mutlu ve huzurluysa biz de o kadar mutlu ve huzurluyuz. Mutlu ve huzurlu olma konusunda bağırsak son derece önemli. Bu nedenle bağırsak florası bozulmadan önce doktora gitmek gerekir.

 

Stresli Biri Olup Olmadığınızı Nasıl Anlarsınız?

6. Stres Yaşadığınızın Fiziksel Belirtileri Nelerdir? 

Gergin, sert kaslar, özellikle boyun ve omuzlarda hissedilirse; uzun süreli baş ağrısı çekiyorsak; uyku problemlerimiz varsa; kısa sürede hızlı kilo aldıysak veya kaybettiysek; sürekli bir huzursuzluğumuz varsa ve çarpıntı ve titreme hissi yaşıyorsak.  

  • Stres Yaşadığınızın Davranışsal Belirtileri Nelerdir? 

İşleri ertelemeye ve ağırdan almaya meyilli olduysak; dişlerimizi sık sık gıcırdatıyorsak; verilen işleri tamamlamakta ve konsantre olmakta güçlük çeliyorsak; yemek ve/veya alkol alımında değişiklikler yaşıyorsak; sigara içiyorsak, normalden çok fazlalaştırıyorsak; başkalarıyla her zamankinden çok daha az beraber olmak istiyorsak veya hiç olmak istemiyorsak veya çok fazla sosyalleşmeye meyilli olduysak; sık sık stresli olay ve yaşantılarla ilgili konuşuyorsak veya düşünüyorsak. 

Stres Yaşadığımızın Davranışsal Belirtileri Nelerdir

 

7. Stres Yaşadığınızın Duygusal Belirtileri Nelerdir?

Sık sık ağlama; gerginliğe tahammül edemeyeceği ve dayanamayacağı duygusu; bir türlü rahatlayamama; sinirlilik; çabuk tepemizin atması; depresyon; konsantrasyon zayıflığı; olayları hatırlamakta eskisine göre güçlük çekme; espri anlayışımızın azalması veya kaybolması; kararsızlık. 

Mide-bağırsak problemleri yaşadığımız zaman, bir süre geçtikten sonra durumda değişiklik yoksa veya kötüye gidiyorsa, bu yukarıda belirttiğim belirtilerin kendimizde olup olmadığını kontrol etmemiz ve farkına varmamız gerekebilir. Tabi ki, tüm bu belirtilerin bir kerede olmasını bekleyemeyiz. 

Kendimizde her bir veya tüm belirti gruplarında en az 2 hafta bir veya birkaç belirti görürsek , bir uzmana danışmamız iyi olacaktır. 

Doktor, psikolojik desteğe ihtiyacımız olduğunu düşünürse, uygun tedaviyi verdikten sonra bizi uygun mercilere yönlendirecektir.

 

8. Ne Yapmalı?

  • Çok yönlü beslenme tercih edilmeli 

Depresyon, anksiyete, şizofreni, otizm gibi hastalıklarda bağırsak mikrobiyotasının da bozulmuştur. Bütün bu hastalıkların nedeni olarak bağırsak florasını suçlamak mümkün değil.Bu konuda son derece önemli çalışmalar yapılmakta ve bu hastalıklara bağlı olarak da floranın bozulmuş olduğu görülmektedir.

Bu nedenle bu hastalıklardan korunmak, gelişmesini önlemek ve direnç kazanmak için tek yönlü beslenme yerine çok yönlü beslenmemiz gerekir. Günümüz hayatın bizlere dayattığı tarz beslenme yani fast food gıdalardan, kola gibi asitli içeceklerden uzak durmak, sigara tüketimini azaltmak, hijyen koşullarına dikkat etmek gerekir.

Konular :

kronik stres, stresin neden olduğu hastalıklar, stresle yaşamak, mide rahatsızlıkları, mide ağrısı,