HASTALIKLAR

Reflüyü Önlemek İçin Neler Yapılmalı?

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 13.12.2017 - Güncelleme : 04.10.2022

Midedeki asit ile mide içeriğinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanan reflü, yaşam tarzı değişiklikleri ile büyük ölçüde önlenebiliyor. Her yemekten sonra sıkıntı veren, geceleri uyutmayan reflü ihmal edildiğinde astım, ses kısıklığı ve yutma güçlüğü gibi istenmeyen hastalıklara dönüşebiliyor.

Yemekten sonra göğsünüzde yanma hissi gibi bir ağrı hissediyor musunuz? Sıklıkla şişkinlik, geğirme, öksürük, mide ekşimesi ve ağzınızda ekşi bir tat ile gelen asit, reflü olabilir. Kalıcı asit reflü - haftada iki veya daha fazla meydana gelir - gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) olarak adlandırılır.

Neyse ki yaşamınızda yapacağınız birkaç değişiklikle ve doğru tedavi yöntemiyle reflüyü önleyebilirsiniz. Reflüyü tetikleyen durumlar ve tedavi yöntemleri hakkında Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yıldıran Songür'den bilgi aldık.  

 

Reflüyü Önlemek İçin Neler Yapılmalı

 

 

Reflüyü Önlemek İçin Nelerden Kaçınmalı? 

1. Reflünün Nedenleri ve Tetikleyicileri Nelerdir?

Reflü, mide asitleri ve yiyecekler alt özofagus sfinkteri (LES) yoluyla özofagusa geri döndüğünde meydana gelir. Normalde, LES yemek borusu ve mide arasında bir “kapı” görevi görür. 

Yiyeceklerin mideye geçmesine izin vermek için açılır ve asidin yukarı doğru hareket etmesini önlemek için kapanır. LES zayıf olduğunda midenizin içeriği yemek borusuna geri dönerek asit reflü semptomlarına neden olabilir.

Asit geri akışını tetikleyen bazı gıdalar ve faktörler vardır. Bazı gıdalar, kullanılan ilaçlar, durumlar ve bazı alışkanlıklar reflüyü tetikleyebilir: 

  • alkol
  • karbonatlı içecekler
  • çikolata
  • turunçgiller
  • yağlı gıdalar
  • makarna sosu ve ketçap gibi domates bazlı yiyecekler
  • nane
  • baharatlı yiyecekler
  • antidepresanlar, antihistaminikler, ağrı kesiciler, sakinleştiriciler gibi ilaçlar
  • fazla kilolu veya obez olmak
  • mide fıtığı
  • hamilelik 
  • dar giysiler nedeniyle karın üzerine baskı
  • sigara içmek
  • stres

  

Reflü ile Gastrit Aynı Hastalık mı?

2. Reflü, Gastrit ile Bir Arada Görülür

Gastrit belirtileri, reflüyle benzerlik gösterir. Ancak gastrite bağlı olanlar daha çok açken ortaya çıkan, midede kazınma, yanma hissiyle kendini gösteren, bazen gece uykudan uyandıran uzun süreli ağrılar olabilir.

Halbuki reflüde şikayetler daha çok yemekten sonra başlar. Daha mideden çok yukarı doğru ekşime şeklinde ortaya çıkar. Çoğunlukla hastalarda gastrit ile reflü bir arada görülür.

 

3. Reflünün Belirtileri Nelerdir?

Bu belirtilere dikkat:

  • Göğsün ön tarafında, midenin üst bölümüne karşılık gelen bölgede yanma, ekşime ile boğazda yanma hissi 
  • Ağza acı su gelmesi 
  • Geğirti 
  • Ses kısıklığı 
  • Boğazda dolgunluk ve gıcık hissi 
  • Ağız kokusu 
  • Geçmeyen öksürük 
  • Yutma güçlüğü ve yutarken yiyeceklerin takılma hissi 
  • Tedaviye iyi yanıt vermeyen astım tekrarlayan astım nöbetleri 
  • Tedavi edilemeyen larenjit ve farenjit 

Reflüyü Önlemek İçin Neler Yapılmalı

Reflüyü Önlemek İçin Neler Yapılmalı?

 

4. Kansızlık Reflü Belirtisi Olabilir

Midede ekşime, yanma, sırta vuran ağrı, yediklerin boğaza gelmesi varsa reflü teşhisi daha kolay konulur. Eğer hastada kansızlık, yutma güçlüğü, lokmaların zor geçmesi, yutarken ağrı duyma, kilo kaybı, erken doyma gibi birtakım şikayetler varsa mutlaka endoskopi yapılması gerekir. 

Şikayetlerin reflüye bağlı olup olmadığını anlamak için 24-48 saat boyunca yemek borusuna kaçan asidin ölçülmesi için de ayrı testler yapılır. Bu testlerde yemek borusunun hem alt hem de üst tarafına çipler yerleştirilerek asidin ne kadar yukarıya, ne kadar süre ile çıktığı ve ne kadar şiddetli olduğu gözlemlenir.

 

5. Reflü Hastalığı, Kanser Türüne Zemin Hazırlayabilir 

Gastroözofagial reflüde, yapılan endoskopide yemek borusunun alt-orta tarafında reflüye bağlı doku hasarı, yani bölgede küçük yaralar, ülserler görülür. Uzun süre devam eden reflülerde ise “Barret özofagus” denilen, yemek borusu ile midenin birleştiği noktadaki mukozada birtakım hücresel değişiklikler ortaya çıkabilir.

Bunlar da ileride bir kanser türüne zemin hazırlayabilir. Dolayısıyla söz konusu durumun tespiti için endoskopi yaparak tanıyı koymak büyük önem taşımaktadır.

 

6. Tedavi Süresinin Planlanması Neden Önemli?

Çoğunlukla hastalarda yeme alışkanlığı, kilo, günlük yaşamda dikkat edilmesi gereken düzenlemeler yapıldıktan ve ilaç tedavisine başlandıktan sonra şikayetler kesilir.

Önemli olan hastaya bu tedavinin ne kadar süre ile verileceğidir. Çünkü ilaç alındığı sürece şikayetler ortadan kalkar, ilacı kesildikten sonra tekrar başlayabilir. Bunu engellemek için reflüye yol açan başta diyet ve beslenme tarzı olmak üzere yaşam tarzındaki değişiklikler yapılmalıdır. 

Her hastaya farklı tedavi uygulanır. Bazı hastalarda ilaçlar yeterli olmayabilir ya da hasta ilaçları çok uzun süre kullanmak zorunda kalabilir. Bu durumda hastalar reflü cerrahisine yönlendirilebilir.

 

7. Reflüyü Önlemek İçin Ne Yapmalı?

Yaşam tarzında yapılan bu değişiklikler hastalara konfor sağlıyor:

Asit reflü ağrılı ve rahatsız edici olabilir, ancak gelecekteki atakları önlemeye yardımcı olmak için diyetinizde ve yaşam tarzınızda yapabileceğiniz değişiklikler vardır.

  • Kilo fazlalığı varsa mutlaka kilo verilmeli. Gelinen sağlıklı kilo her zaman muhafaza edilmeli. 
  • Yemek saatleri ve beslenme düzeni değiştirilmeli. 
  • Yatmadan iki ila üç saat önce yemek yenmemeli.
  • Meyve, protein ve sebze açısından zengin dengeli bir beslenme şekli besimsenmeli. 
  • Yemeklerde mide çok fazla doldurulmamalı. 
  • Yemek yedikten hemen sonra oturmaktan veya ayaklarınızı uzatarak oturmaktan kaçının.
  • Özellikle yatmadan en az 3 saat önce sulu ya da katı gıda alımı kesilmeli. 
  • Geceleri uyandıran ve uyku-apneyi tetikleyen reflüde, yatağın başı 15-20 cm kadar yükseltilerek uyunmalı. 
  • Portakal, limon gibi asitli meyve suları içilmemeli. 
  • Kızarma yiyecekler, yağlı kremalar, yağlı peynirler, bol salçalı yemekler, alkolü içecekler, kahve, çay, asitli içecekler, çikolata, cipsler, şekerli ve yağlı çörekler, tatlılar, soğan, sarımsak mümkün olduğu kadar az tüketilmeli 
  • Sigara kullanılıyorsa bırakılmalı. 
  • Reflü şikayetleri fark edildiğinde mutlaka doktora danışılmalı.

8. Reflü Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Tedavi edilmediği takdirde, kronik asit reflü ciddi sağlık komplikasyonlarına yol açabilir. Zamanla mide asitleri yemek borusunda tahrişe, kanamaya, şişmeye ve ülserlere neden olabilir.

İşlenmemiş asit geri akışı ile ilişkili durumlar şunları içerir:

Eroziv özofajit: Yemek borusundaki iltihaplanmanın neden olduğu yemek borusu iltihabı, yemek borusu zarında kanamaya ve ülserlere neden olabilir.

Özofagus darlığı: Yemek borusu çok daraldığında, yutma güçlüğüne ve boğazınızda yiyecek varmış gibi hissetmenize neden olabilir.

Barrett özofagus: Yemek borunuzu kaplayan hücreler ve dokular daha çok bağırsak hücrelerine benzediğinde ortaya çıkar. Bu duruma sahip bazı kişilerde özofagus adenokarsinomu adı verilen bir kanser türü gelişebilir.

9. Kronik Reflüde Ne Zaman Doktora Görünmeli?

Çok sık kronik asit reflüsü ile uğraşıyorsanız, doktora gitme zamanı gelmiş olabilir. 

Aşağıdaki durumlarda doktorunuza başvurun.

  • Özellikle sekiz hafta veya daha uzun süredir rahatsızlık yaşıyorsanız,  
  • Sık sık mide bulantısı ve kusma yaşıyorsanız,
  • Beklenmedik kilo kaybınız varsa,
  • Yutma güçlüğü çekiyorsanız,
  • Dışkınızda kan varsa,
  • Doktorunuzla bu belirtileri mutlaka en kısa sürede konuşun. 

Konular :

#Reflüyü önlemek  #Reflü belirtileri  #Reflü tedavisi #Reflü için diyet