GENEL SAĞLIK

Mikroplastik Vücuttan Nasıl Atılır?

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 10.02.2025 - Güncelleme : 30.07.2025

Uzmanlar Uyarıyor: Mikroplastikler Vücudumuza Sessizce Sızıyor;  Peki Nasıl Arınabiliriz?

Günlük hayatınızda farkında olmadan maruz kaldığınız plastiklerin sağlığınızı tehdit ettiğini biliyor muydunuz? Uzmanlar, su içtiğimiz şişelerden çocukların oynadığı oyuncaklara, hatta giydiğimiz ayakkabılara kadar pek çok eşyanın mikroplastik içerdiğine dikkat çekiyor. Daha da çarpıcısı, bu parçacıkların soluduğumuz hava ve tükettiğimiz gıdalar yoluyla vücudumuza sızabildiği belirtiliyor.

Bilimsel araştırmalar, ortalama bir insanın yılda 78.000 ila 211.000 mikroplastik parçacık tükettiğini ortaya koyuyor. Özellikle son yıllarda yapılan çalışmalar, bu parçacıkların hormonal dengeyi bozabileceği, bağışıklık sistemini zayıflatabileceği ve çeşitli sağlık sorunlarına zemin hazırlayabileceği yönünde endişeleri artırıyor.

Daha çarpıcı bir bulgu ise, beyin dokusunda yüksek miktarda mikroplastik tespit edilmesi. Yeni bir araştırmaya göre, bunama teşhisi konan bireylerin beyinlerinde, sağlıklı bireylere kıyasla 10 kata kadar daha fazla mikroplastik bulundu. Bu durum, mikroplastiklerin sadece fiziksel sağlığı değil, nörolojik yapıyı da tehdit edebileceğini gösteriyor.

Peki, vücudumuza sızan bu plastiklerden nasıl korunabiliriz? Mikroplastiklerin tamamen ortadan kaldırılması şu an mümkün olmasa da, bazı yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme alışkanlıkları, bu zararlı maddelerin birikimini azaltabilir ve vücuttan atılımını destekleyebilir.

Mikroplastik Vücuttan Nasıl Atılır?

 

Mikroplastiklerin ve Plastik Katkı Maddeleri Vücudumuza Nasıl Giriyor?

1. Mikroplastikler Nelerdir?

Mikroplastikler Vücudun Her Yerinde: Beyinden Kalbe Kadar Tehdit Büyüyor
Bilim insanları, son yıllarda mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkilerini mercek altına almış durumda. Beş milimetreden daha küçük plastik parçacıkları olarak tanımlanan mikroplastikler, yalnızca çevreyi değil, insan vücudunun neredeyse her bölgesini etkileyebiliyor.

Mikroplastiklerin vücutta birikmesinin; oksidatif stres artışı, DNA hasarı, organ ve metabolizma bozuklukları, bağışıklık sistemi değişiklikleri, hatta nörotoksisite ve üreme sağlığına yönelik tehditler gibi birçok sağlık sorunuyla bağlantılı olabileceği belirtiliyor.

Araştırmacılar, bu küçük plastik parçacıklarının sadece sindirim sisteminde değil, kalp ve beyin gibi hayati organlarda da birikebildiğini ortaya koydu. Özellikle felç, kalp krizi gibi kardiyovasküler hastalıklarla mikroplastikler arasında ilişki olabileceği yönünde yeni çalışmalar dikkat çekiyor.

Yakın zamanda yayımlanan bir araştırmada ise, beyin dokusunda tespit edilen mikroplastiklerin, nörodejeneratif hastalık riskini artırabileceği öne sürüldü. Bu durum, Alzheimer ve benzeri hastalıkların görülme sıklığı ile mikroplastik birikimi arasında olası bir bağlantıya işaret ediyor.

Mikroplastiklerin kaynakları ise günlük yaşamda oldukça yaygın. Örneğin, cilt bakım ürünlerindeki peeling tanecikleri, bu parçacıkların doğrudan cilde ve su yollarına karışmasına neden oluyor. Doğal süreçlerle zamanla daha da küçülen bu plastikler; hava, toprak, su ve gıdalar yoluyla vücudumuza sızıyor.

Uzmanlar, mikroplastiklere maruziyetin azaltılması için bireysel farkındalık ve yaşam tarzı değişikliklerinin büyük önem taşıdığını vurguluyor.

Uzmanlar, mikroplastiklerden arınmak için şu önerilerde bulunuyor:

  • Plastik ambalajlı ürünlerden uzak durun.
  • Cam veya paslanmaz çelik gibi alternatif malzemeleri tercih edin.
  • Lif oranı yüksek, antioksidan açısından zengin besinlerle beslenin.
  • Bol su tüketin, ancak içme suyunuzun filtreden geçmiş olmasına dikkat edin.
  • Düzenli egzersiz ve terleme yoluyla toksin atımını destekleyin.
  • Vücudunuzda biriken zararlı maddeleri temizlemek sadece sağlığınız için değil, gelecekte oluşabilecek hastalıkların önüne geçmek için de kritik bir adım.

2. Mikroplastikler Vücudumuza Nasıl Giriyor?

  • Yiyecekler Yoluyla Mikroplastik Tehlikesi: Tabağımızda Plastik Olabilir mi?

Günlük hayatımızda fark etmeden maruz kaldığımız mikroplastiklerin en yaygın bulaşma yollarından biri de yiyeceklerimiz. Özellikle plastik ambalajlarda sunulan ve yüksek oranda işlenmiş gıdaların, insan sağlığı üzerinde ciddi etkileri olabileceği uyarısı yapılıyor.

Bilimsel araştırmalar, bu tür yiyeceklerin içinde bulunan plastikle teması sonucu ftalat adlı kimyasalların gıdaya sızabildiğini ortaya koyuyor. Fitalatlar, plastiği esnek hale getirmek için kullanılıyor ancak aynı zamanda endokrin (hormonal) sistemi bozan maddeler olarak biliniyor. Uzmanlar, bu kimyasalların çocuk gelişimi, doğurganlık ve hamilelik üzerinde olumsuz etkileri olabileceğine ve kanser riskini artırabileceğine dikkat çekiyor.

Mikroplastikler sadece ambalajlardan değil, doğrudan yediğimiz gıdalardan da vücudumuza girebiliyor. Özellikle deniz ortamında plastik atıklarla temas eden balıklar, kabuklu deniz ürünleri ve diğer deniz canlıları, bu maddeleri yanlışlıkla tüketiyor. Dolayısıyla bu deniz ürünleri soframıza geldiğinde, biz de fark etmeden mikroplastikleri tüketmiş olabiliyoruz.

Plastik kullanımı yalnızca ambalajlarla sınırlı değil; tarımda da yaygın olarak kullanılıyor. Örneğin, polietilen malç filmleri toprağı örtmekte, plastik sulama boruları ise mahsullere su taşımakta kullanılıyor. Bu plastikler zamanla çevreye sızarak bitki kökleri tarafından emilebiliyor ve yaprak, meyve veya sebze gibi tükettiğimiz kısımlarda birikebiliyor.

Uzmanlar, bu görünmez tehdide karşı farkındalık geliştirilmesi gerektiğini vurgularken, doğal ve ambalajsız ürünlerin tercih edilmesini, deniz ürünlerinin güvenilir kaynaklardan alınmasını ve plastik kullanımının mümkün olduğunca azaltılmasını öneriyor.

Mikroplastikler Hangi Yollardan Vücudumuza Giriyor?

Plastik kirliliği sadece çevreyi değil, doğrudan insan sağlığını da tehdit ediyor. Yapılan güncel araştırmalar, mikroplastiklerin çeşitli yollarla insan vücuduna girebildiğini ortaya koyuyor. İşte, o başlıca yollar:

  • Su Yoluyla

Mikroplastikler ve daha küçük boyutlu nanoplastikler, hem şişelenmiş suda hem de musluk suyunda yaygın olarak bulunuyor. Yakın tarihli bir çalışmada, bir litre şişelenmiş suyun içinde ortalama 240.000 nanoplastik parçacığı tespit edildi. Bu veriler, su tüketiminin artık sadece bir sağlık meselesi değil, aynı zamanda görünmeyen plastik tehdidi açısından da değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

  • Hava Yoluyla

Mikroplastikler, hafif yapıları sayesinde havaya karışabiliyor ve solunum yoluyla vücuda alınabiliyor. Yeni bir bilimsel çalışmada, nefes aldığımız hava yolunun hemen yanında bulunan, beynin tabanındaki koku alma soğanında mikroplastik kalıntılarına rastlandı. Bu bulgu, mikroplastiklerin sadece sindirim yoluyla değil, solunum yoluyla da beyne kadar ulaşabildiğini gösteriyor.

  • Doğrudan Cilt Temasıyla

İnsan vücudunun en büyük organı olan cilt, mikroplastiklerin vücuda girişinde bir diğer önemli yol. Özellikle kozmetik ürünler, vücut bakım kremleri, peeling ürünleri ve plastik içerikli giysiler, cilde temas yoluyla bu parçacıkların emilimine neden olabiliyor. Plastiklerde bulunan kimyasal katkı maddeleri, cilt tarafından emilerek zamanla vücutta birikebiliyor.

Uzmanlar, mikroplastiklerin bu farklı yollarla vücuda girişine karşı daha dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Su filtrelerinin kullanılması, doğal ve plastik içermeyen kozmetik ürünlerin tercih edilmesi ve pamuklu, nefes alan giysilere yönelmek gibi önlemler, bu görünmeyen tehdide karşı bireysel koruma sağlayabilir.

3. Mikroplastiklerin Vücudunuza Olumsuz Etkileri Nelerdir?

Mikroplastiklerin Vücuttaki Olumsuz Etkileri: Sessiz Tehdit Giderek Büyüyor

Farklı türlerde ve boyutlarda bulunan mikroplastikler, insan vücuduna girdiklerinde çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Uzmanlara göre, bu parçacıkların vücut üzerindeki etkileri üç temel başlık altında toplanıyor: fiziksel, kimyasal ve biyolojik.

  • Fiziksel Etkiler

Plastikler yutulduğunda sindirim sisteminin doğal işleyişini bozabiliyor. Daha büyük plastik parçaları vücuttan dışkı yoluyla atılabilse de, milimetrenin çok altında olan mikroplastikler sindirim sisteminde kalabiliyor. Bu parçacıklar, zamanla bağırsak duvarlarına zarar vererek çeşitli mide-bağırsak rahatsızlıklarına ve iltihaplanmalara neden olabiliyor.

  • Kimyasal Etkiler

Plastikler, üretim aşamasında kullanılan ve insan sağlığı için zararlı olabilecek kimyasal katkı maddeleri içeriyor. Vücuda giren mikroplastikler, bu kimyasalları sindirim sistemi aracılığıyla kana taşıyabiliyor. Uzmanlar, bu durumun toksisiteye, hormonal dengesizliklere ve organ hasarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

  • Bakteriyel ve Mantar Enfeksiyonları

Mikroplastikler, yalnızca kimyasal değil, mikrobiyolojik açıdan da risk taşıyor. Bu plastik parçacıklar, bakteri ve mantarların kolayca tutunup çoğalabileceği yüzeyler oluşturuyor. Vücuda bu yolla giren mikroorganizmalar, bağışıklık sistemini zorlayarak enfeksiyonlara, besin emilim bozukluklarına ve bağırsak florasında bozulmalara neden olabiliyor.

  • Vücuttan Atılmaları Mümkün mü?

Mikroplastiklerin bir kısmı idrar ya da dışkı yoluyla vücuttan atılabiliyor. Ancak uzmanlar, bu sürecin her zaman etkili olmadığı ve plastik parçacıkların kan dolaşımına karışarak organlarda birikebildiği konusunda uyarıyor. Bu nedenle, en etkili yöntem, bu parçacıkların vücuda girişini en baştan engellemek.

Öte yandan, mikroplastiklerden korunmak bireysel farkındalıkla mümkün olsa da, nanoplastiklerle mücadele, çok daha küçük boyutları nedeniyle küresel ölçekte önlem ve politika gerektiriyor.

Uzmanlar, sürdürülebilir üretim, plastik atıkların azaltılması ve alternatif malzemelerin kullanımı konusunda dünya genelinde kapsamlı adımlar atılması gerektiğini vurguluyor.

4. Vücudunuzu Mikroplastiklerden Arındırmanın 6 Yolu

  • Vücudu Mikroplastiklerden Arındırmak Mümkün mü? Uzmanlardan Doğal Yöntemler

Mikroplastikler artık sadece çevre sorunu değil, aynı zamanda insan sağlığını doğrudan etkileyen ciddi bir tehdit olarak değerlendiriliyor. Yapılan araştırmalar, bu görünmez plastik parçacıklarının hormon dengesini bozabileceğini, bağışıklık sistemini zayıflatabileceğini ve çeşitli kronik hastalıklarla ilişkili olabileceğini ortaya koyuyor.

Uzmanlara göre, vücudumuzda biriken mikroplastiklerin etkilerini azaltmak ve detoksifikasyonu desteklemek için bazı doğal ve yaşam tarzı temelli yöntemler uygulanabiliyor. İşte plastiğe maruziyeti azaltmak ve vücudu arındırmak için önerilen başlıca yollar:

4.1. Doğal ve Taze Gıdaları Tercih Edin

Paketlenmiş ve işlenmiş gıdalar, mikroplastik kontaminasyonu açısından yüksek risk taşıyor. Bu nedenle, işlenmemiş, organik ve taze gıdalarla beslenmek, hem mikroplastik alımını azaltmak hem de antioksidan ve anti-inflamatuar etkilerle vücudu desteklemek açısından önemli.

4.2. Terleme Yoluyla Toksin Atılımını Destekleyin

Terleme, vücuttan toksin atımını destekleyen doğal bir mekanizmadır. Egzersiz, sıcak duşlar veya özellikle sauna seansları, mikroplastiklerde bulunan BPA gibi zararlı bileşiklerin dışarı atılmasına yardımcı olabilir. Aynı zamanda ruh halini dengeleyen hormonları da tetikleyerek genel sağlığa katkı sağlar.

4.3. Nefes Egzersizlerini Rutin Haline Getirin

Mikroplastikler solunum yoluyla da vücuda girebilir. Bu nedenle, akciğerleri temizlemeye yardımcı olan derin nefes egzersizleri öneriliyor. 4-4-4 tekniği olarak bilinen; 4 saniye burundan nefes al, 4 saniye tut, 4 saniye ağızdan ver yöntemiyle yapılan egzersizler, solunum sistemini güçlendirebilir.

4.4. Lif Alımınızı Artırın

Lifli besinler, bağırsak hareketlerini hızlandırarak mikroplastiklerin bağırsaklarda kalma süresini kısaltır ve toksinlerin dışkı yoluyla atılmasını destekler. Elma, çilek, havuç, kuruyemiş gibi lif açısından zengin gıdalar bu süreçte etkili olabilir.

4.5. Destekleyici Vitamin ve Takviyelerden Yararlanın

C vitamini, glutatyon ve NAC (N-asetilsistein) gibi takviyeler, karaciğer ve böbreklerin detoks sürecine destek olarak, mikroplastiklerin neden olduğu toksik etkilerin azaltılmasına yardımcı olabilir. Ancak bu takviyelerin uzman kontrolünde kullanılması önemlidir.

4.6. Plastik Kullanımını Azaltın

En etkili yöntem, mikroplastiklerin vücuda girişini önlemektir. Plastik tabak, şişe, pipet yerine cam, çelik veya bambu gibi tekrar kullanılabilir alternatifler, plastik maruziyetini ciddi oranda azaltabilir. Ayrıca, bez alışveriş çantaları ve ambalajsız ürünler tercih edilmeli.

Plastik Detoksunun Olası Faydaları

  • Hormonal dengeyi yeniden sağlar, üreme sağlığını destekler.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir, kronik hastalık risklerini azaltır.
  • Sindirimi kolaylaştırır, enerji seviyesini yükseltir.
  • Daha sürdürülebilir bir yaşam ve çevre bilinci oluşturur.

Bu öneriler, plastiklerin vücuda zarar verme potansiyelini azaltmak için bireysel düzeyde alınabilecek etkili adımlar arasında yer alıyor. Ancak uzmanlar, nanoplastiklerle mücadelede global ölçekte politika değişiklikleri ve çevresel dönüşüm gerektiğini vurguluyor.

5. Günlük Hayatta Mikroplastik Maruziyetinizi Nasıl Azaltabilirsiniz?

Günlük Hayatta Mikroplastik Maruziyetini Azaltmanın 17 Etkili Yolu

Plastik artık sadece çevresel bir sorun değil, aynı zamanda sağlığımızı doğrudan tehdit eden bir tehlike. Araştırmalar, mikroplastiklerin insan vücuduna su, hava, yiyecek ve doğrudan temas yoluyla girebildiğini ve uzun vadede hormon bozuklukları, bağışıklık sistemi zayıflığı ve çeşitli kronik hastalıklara neden olabileceğini gösteriyor. Peki, bu görünmez tehdide karşı bireysel olarak neler yapabiliriz?

İşte günlük yaşamınızda plastik maruziyetini azaltmak ve sağlığınızı korumak için alabileceğiniz 17 etkili önlem:

5.1. Evinizdeki Plastikleri Tespit Edin

Evde kullandığınız tüm plastik ürünlerin envanterini çıkarın. Giysileriniz, süngerleriniz, kesme tahtanız ya da saklama kaplarınız plastikten mi? Hangi ürünlerin cam, ahşap veya metal gibi alternatiflerle değiştirilebileceğini değerlendirin.

5.2. Plastik Kaplarda Yiyecek Isıtmayın

Plastikler ısıtıldıklarında daha fazla kimyasal sızdırır. Mikrodalgada yemek ısıtırken cam veya seramik kaplar kullanın. Artan yemekleri de cam veya paslanmaz çelik kaplarda saklayın.

5.3. Evinizi Düzenli Temizleyin

Ev tozu mikroplastik içerebilir. Düzenli temizlik maruziyeti azaltır. Özellikle HEPA filtreli elektrikli süpürgeler, süpürmeye göre daha etkili bir temizlik sağlar.

5.4. İşlenmiş Gıdalardan Kaçının

Mikroplastiklerin, yüksek oranda işlenmiş gıdalarda daha yoğun bulunduğu tespit edilmiştir. Taze ve işlenmemiş gıdaları tercih edin.

5.5. Yiyecekleri Plastikte Saklamayın

Plastik zamanla yiyeceklere sızabilir. Gıdaları cam kavanozlarda veya metal kutularda saklamak daha güvenlidir.

5.6. Plastik Astar İçeren Konservelerden Uzak Durun

Konserve yiyeceklerdeki iç kaplamalarda BPA gibi zararlı kimyasallar bulunabilir. BPA içermeyen ambalajları tercih edin.

5,7. Musluk Suyunuzu Filtreleyin

Tüm filtreler aynı değildir. Sertifikalı ve mikroplastik filtreleme özelliği olan sistemleri tercih edin.

5.8. Plastik İçeren Kozmetiklerden Kaçının

Avrupa'da yapılan araştırmalar, 10 kozmetik ürünün 9'unda mikroplastik bulunduğunu ortaya koydu. İçerik listesinde “polyethylene” veya “acrylate” geçen ürünlerden kaçının.

5.9. HEPA Filtreleri Kullanın

Evdeki hava kalitesini artırmak için HEPA filtreli hava temizleyicilerinden yararlanabilirsiniz. Bu filtreler havadaki mikroplastikleri büyük ölçüde yakalayabilir.

5.10. Deniz Ürünlerinde Seçici Olun

Midye, istiridye gibi filtre besleyiciler daha fazla mikroplastik içerme riski taşır. Deniz ürünlerini güvenilir kaynaklardan temin edin.

5.11. Tek Kullanımlık Plastikleri Terk Edin

Yeniden kullanılabilir kahve kupaları, su şişeleri, saklama kapları ve alışveriş çantaları kullanarak tek kullanımlık plastik tüketiminizi azaltabilirsiniz.

5.12. Şişelenmiş Su Satın Almayın

Şişelenmiş su, ambalajından mikroplastik sızma riski taşır. Cam şişeler ve filtreli su sistemleri daha güvenli bir alternatiftir.

5.13. Giysilerinizi Daha Az Yıkayın

Sık yıkama, giysilerden mikroplastik liflerin suya karışmasına neden olur. Giysileri gerçekten kirlendiklerinde yıkayın.

5.14. Çamaşır Makinenize Mikrofiber Filtresi Takın

Polyester, naylon gibi sentetik kıyafetlerin yıkanması sırasında ortaya çıkan liflerin su sistemine karışmasını önlemek için çamaşır makinelerine mikrofiber filtre takılması öneriliyor.

5.15. Giysilerinizi Hava ile Kurutun

Kurutma makineleri mikrofiberleri daha fazla yayabilir. Doğal kurutma, lif kaybını azaltır.

5.16. Doğru Lastik Basıncını Koruyun

Araba lastikleri mikroplastik kirliliğin büyük kaynaklarından biridir. Lastiklerinizi doğru basınçta kullanmak aşınmayı ve parçacık yayılmasını azaltır. Alternatif olarak bisiklet veya toplu taşıma tercih edebilirsiniz.

5.17. Besin Zincirine Dikkat Edin

Mikroplastikler deniz canlılarında birikir ve bu zincir üzerinden insana geçebilir. Balıkların tükettiği plastikler, toksik kimyasallarla birleştiğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Plastik maruziyetini azaltmak için alınabilecek bu önlemler, uzun vadede hem bireysel sağlık hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük fark yaratabilir.

 

Evlerimizde Mikroplastik Maruziyeti Nasıl Azaltılır?

Mikroplastiklere en fazla maruz kaldığımız yer ne yazık ki evlerimiz. Naylon ve polyester gibi sentetik malzemelerden yapılmış giysiler, mobilyalar, perdeler, halılar, yastıklar ve oyuncaklar — yani gündelik hayatımızın parçası olan pek çok eşya — sürekli olarak çevreye mikroplastik lifler salıyor.

Bu nedenle uzmanlar, evde mikroplastik birikimini önlemek için şu adımları öneriyor:

  • Sentetik kumaşlardan yapılmış ürünlerin yerine doğal elyaf (pamuk, keten, yün) içeren ürünler tercih edin.
  • Özellikle yatak takımları, havlular, iç çamaşırları, perdeler ve halılar gibi tekstil ürünlerinde doğal malzemelere yönelin.
  • Çamaşır makinelerine veya kurutuculara mikrofiber filtre takarak, sentetik kumaşlardan kopan liflerin suya karışmasını önleyebilirsiniz.

Ev ortamında sık ve etkili temizlik yapmak, özellikle HEPA filtreli elektrikli süpürgeler kullanmak, ev tozundaki mikroplastik miktarını azaltmada oldukça etkilidir.

Su Kaynaklı Mikroplastikler: Hangi Su Daha Güvenli?

Environmental Science and Technology dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, şişelenmiş sudan musluk suyuna geçmek, yıllık mikroplastik alımını ortalama 90.000 parçacıktan 4.000 parçacığa kadar düşürebiliyor.

Ancak bu rakamların, yalnızca şişelenmiş su içen biriyle yalnızca musluk suyu içen birini karşılaştırdığını unutmamak gerekiyor. Çoğu insan bu iki uç arasında bir yerde konumlanıyor. Yine de bu değişiklik, maruziyeti ciddi ölçüde azaltabiliyor.

Çalışmalara göre, mikroplastiklere maruz kalmanın en büyük üç kaynağı:

  • Hava
  • Şişelenmiş su
  • Deniz ürünleri


Mikroplastiklerden Arınmış Su Tüketmenin Yolu

Bilim insanlarının önerdiği etkili bir çözüm de oldukça pratik:

Suyu kaynatın ve ardından kahve filtresinden geçirin.

Bu yöntem, sudaki mikroplastiklerin %90'ına kadarını giderebiliyor. Özellikle içme suyunda bu yöntemi düzenli olarak uygulamak, uzun vadede sağlığınız için büyük fark yaratabilir.

Konular :

#mikroplastik #mikroplastiklerden korunma 

BÜLTEN ABONELİĞİ
Aileye ve hayata dair en güncel uzman görüşleri için bültenimize hemen ücretsiz abone olun!
Zorunlu Alan
Zorunlu Alan