HERKES İÇİN PSİKOLOJİ - NİLGÜN SARI

“Ben de Hata Yapabilirim'

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 04.06.2012

Ben de Hata Yapabilirim

Kim mükemmel olmayı istemez ki? Hiç hata yapmamayı, hep başarılı olmayı, çevremizden devamlı takdir almayı... Büyük küçük hepimiz isteriz. Başarısızlıkla karşılaştığımızda da ya çok fazla kendimizi eleştirir kendimize haksızlık ederiz ya da bir daha böyle bir durumla karşılaşmamak için iyice geri çekiliriz.

Mükemmelliyetçilik, sağlıklıyı ve sağlıksızı içinde barındıran çok yönlü bir kişilik özelliğidir. İnsanın doğası gelişmeye ve büyümeye göre programlanmıştır. Yaşamımızı sürdürebilmek, gelişebilmek, anlamlı bir yaşama ulaşabilmek için mükemmel olma çabasına ihtiyacımız vardır. Sağlıklı olan bu çabada, gerçekçi hedefler ortaya konmuştur. Zorluklarla mücadele ederken benliğin yıkılması sözkonusu değildir. Hatalara ve başarısızlıklara kişiyi geliştiren deneyimler olarak bakılır.

Mükemmelliyetçiliğin sağlıksız olan yönü ise kusursuz olma isteği, hata yapmaktan korkma, çaba ve başarıları yeterli bulmama gibi kişisel hedeflerin yüksek olması durumudur.

Mükemmelliyetçi Olup Olmadığınızı Nasıl Anlarsınız?

•Bu tip kişiler “en iyi olmak” zorunda olduklarını, yoksa çevrelerinden kabul görmeyeceklerini düşünürler.

•Kendilerinden beklentileri gerçekçi değildir. Fakat bu beklentilere de katı bir şekilde bağlıdırlar.

•Hedeflerine ulaşamadıklarında kendilerini, iyi ya da kötü, başarılı ya da başarısız gibi iki uçta tanımlarla değerlendirirler.

•Ya hep ya hiç düşüncesine sahiptirler.

•Bir şey yeterince iyi olmayacaksa “ hiç yapmam daha iyi” diye düşünürler.

•Olumsuza odaklanıp gelişme gösterdikleri alanları gözardı eder ve değersizleştirirler.

•Doyumsuzluk yaşayabilirler ve bir işe başlamakta güçlük çekerler, düşük benlik algısına sahiptirler, kendilerine güvenmekte zorlanırlar.

•Başkalarını da kendilerini değerlendirdikleri gibi yetersiz olarak değerlendirme eğilimindedirler.

•Başarıdan sürekli şüphe duyma, eksiklik hissetme, düzen, kontrol ve planlamada aşırılıkları vardır.

•Bu tip kişiler asla, hiçbir zaman, kesinlikle, daima, gibi genelleme ve kesinlik belirten sözcükleri fazla kullanırlar.

Sağlıksız olan mükemmelliyetçiliğin nedenlerinin bir yönüyle, anne baba tutumlarına ve çocukluk yaşantılarına bağlı olduğu düşünülmektedir. Talepkar, eleştiren, gerekli yerde desteklemeyen çocuğun daha iyi yapması için aşırı zorlayan, kolay kolay beğenmeyen ya da çok ilgisiz kalan anne babaların çocuklarında mükemmelliyetçi tutumun gelişme olasılığı yüksektir. Çocuk, “Mükemmel olmalıyım ki annem ve babam beni kabul etsinler, sevsinler, ancak o zaman onların gözünde bir değerim olur” diye düşünür.

Mükemmelliyetçi düşünce ve davranışlar erkeklere oranla kadınlarda daha fazladır. Kadının hem çevresinden hem de kendisinden beklentisinin yüksek olduğunu görüyoruz. Günümüzde kadın ile ilgili iyi bir anne, iyi bir eş, iyi bir ev kadını, başarılı bir çalışan, sosyal ilşikileri olan, hareketli, her işin üstesinden gelen, bakımlı, formda olması gerekliliği gibi bir anlayış gelişmiştir.

Kadının günlük hayattta aldığı rollerin çokluğu mükemmelliyetçilikle birleşince zorlukları da beraberinde getirecektir. Kadın bütün görevlerimi eksiksiz yerine getiriyim ve arzu ettiğim şeyler de gerçekleşsin ve bunlarda mükemmel olsun dediğinde hayal kırıklıkları yaşamaya başlar. Çünkü imkansızı istemektedir. Beraberinde suçluluk, utanç, değersizlik, kararsızlık, çökkünlük, yetersizlik duyguları, yorgunluk yaşanabilir. Verimlilikte düşme, kişilerarası ilişkilerde çatışma , güvensizlik, yaratıcılık da azalma görülebilir. Ruhsal dünya tüm bu baskılara dayanamayıp yardım sinyalleri göndermeye başlar, depresyon, kaygı, umutsuzluk, kızgınlık, hiçbir şeyden zevk alamama, yeme bozuklukları oluşabilir.

Sıraladığım bu olumsuz yaşantı ve duyguların, zaman zaman yaşanması doğaldır; ancak yoğunlu ve sıklığı artıyorsa, tek başına başaçıkmakta zorluk yaşanıyorsa bir uzmandan yardım almak iyi olabilir.

Mükemmelliyetçi tutumla ilgili tek başına bazı şeyler yapılabilir. Bunun için öncelikle bu konudaki düşünce ve davranışlarda değişiklik yapmak gerekir. “Herkes hata yapabilir, hiç kimse kusursuz değildir” düşüncesi benimsenerek işe başlanabilir. Hataya odaklanmak yerine olumluyu görerek nasıl gelişme sağlandığı keşfedilebilir. Kişisel sınırlılıklar, beceriler, istekler, planlar, yapılması zorunlu olan işler, yapılmasından keyif alınan işler listelenebilir. Planlarda geçekleştirilebilir olanlarla gerçekleşmesi imkansız olanlar ayıklanabilir. Yapılması hedeflenen işler küçük parçalara bölünerek gerçekleştirilebilir.

İmkansızı istemek yerine, sonuca ulaşabilen, keyifli bir eş, keyifli bir anne, keyifli bir çalışan ve keyifli bir arkadaş olunabilir.

Konular :