Alex’in Ardından

hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 11.10.2012

Her başlangıcın bir sonu vardır bu kaçınılmaz bir doğa kuralıdır. Büyük imparatorluklar, devletler, uygarlıklar ve milyonlarca hayat başlayıp, bitmiştir.

İş hayatı da öyledir, bir işe girersiniz, çalışma hayatınızı aynı yerde tamamlasanız da en azından emekli olup o işten ayrılırsınız, hatta bu iş kendi işiniz olsa da, ayrılacağınız vakit bir şekilde gelecektir.

Başlangıçlar hep güzeldir, bir umut, bir mutluluk taşır. Bitişler de ise çoğunlukla hüzün vardır. (Eski iş yerinizden çok daha iyi koşullarda bir işe geçmişsem olmaz dediğinizi duyar gibiyim.) Oturduğunuz koltuğa karşıdan bir bakarsınız, elinizle masanızın sağından soluna bir dokunur, birkaç anıyı gözlerinizde canlandırırsınız. Kahverengi kutu ise işin en hüzünlü tarafıdır. Kişisel eşyalarınızı sanki yeni almış gibi evirip, çevirip yavaş yavaş kutuya koyarsınız ve genelde kimse ile göz göze gelmemeye dikkat ederek çalıştığınız binayı terk edersiniz.

Alex De Souza Fenerbahçe tesislerini bu şekilde mi terk etti bilmiyorum ama çok hüzünlü bir veda olduğunu kendisini söylemlerinden ve vücut dilinden anlayabiliyorum. Bir Fenerbahçeli olarak bu vedaya üzülenlerdenim, daha doğrusu onun gitmesine değil de (ki birgün bu kaçınılmaz olarak olacaktı) gidiş biçimine üzülenlerdenim.

Bir yönetici olarak çalıştığım şirketlerde pek çok insanı işe aldım ve pek çok insanla yollarımızı ayırmak zorunda kaldım. İşe alım ve işten çıkarma süreçleri birbirinden farklı olmamalı. İşe alırken gösterilen özen, işten çıkarılırken de gösterilmelidir. İşe alım bir ihtiyaçtan kaynaklanır; işten çıkarma eylemi de bu ihtiyacın karşılanmaması, ihtiyacın ortadan kalması veya kan uyuşmazlığı (yeni yöneticilerin kendi ekibiyle çalışmak istemesi, eleman kalitesini yükseltilmesi vb.) neticesinde olur. İhtiyacın karşılanmamasında tüm sorumluluk çalışanda değildir, gerekli zemini hazırlayamayan yönetici ve şirkette en az çalışan kadar sorumludur.

İşten çıkarılmasına karar verilen bir kişinin rencide edilmeden, çıkış kararını net ve anlaşılır bir şekilde açıklayarak, kısaca insana insan gibi davranılarak bu zor sürecin tamamlanması gereklidir. Ayrıca hukuk sistemi haksız yere çıkarılanı koruyacak düzenlemelere sahiptir.

Alex meselesi de yanlış yönetilmiş bir süreçtir. Eğer, Aykut Kocaman, Alex ile bu sezon devam etmek istemediyse, bunu sezon başında yapacak ve kendisine jübile teklif edecekti. Ancak kendisinden hata yapması beklenerek, seyircinin tepkisini arkasına alarak gönderme çabaları asıl hasarı Fenerbahçe’ye vermiştir. Ayrıca mahalle kavgası havasına çevrilen tartışmalarda yöneticilerimizin kalitesini hepimizin gözleri önüne sermiştir. Unutmayın yanlış başlatılan süreçler karşılıklı hataları da berberinde getirir ve sonuçta bir kişiyi ilgilendiren bir konu ikinci, üçüncü şahıslara da bulaşır. Eğer tüm konulara empati ve insanca bakarsanız, inanın tüm zorlukların üstesinden daha kolay gelirsiniz.

Her ayrılık hüzündür dedim ama her ayrılık aslında yeni bir başlangıçtır. Yeni bir başlangıcın mutluluğunu yaşamak için ayrılığın hüznünü çabuk terk edin.