Aşkın Sağı Solu
Ellerinizi karşılıklı olacak şekilde birbirinin karşısına getirin, sonra parmaklarınızı iyice açın ve onları birbirine kenetleyin. Şimdi bakın bakalım, sağ başparmağınız mı, yoksa sol başparmağınız mı önde duruyor? Bu bilimsel bir çalışmadır mı bilmiyorum ama sonucu doğru çıkıyor gibi, sağ başparmağı önde olanlar duygusal (sol beyin duygularımızı temsil ediyor ve bildiğiniz gibi sol beyin sağ tarafımızı yönetiyor), sol başparmağı önde olanlar ise mantıksal düşünce sistemine sahip olduğu iddia ediliyor.
Hemen bu konuda bir değerlendirme yapıp, duygusal bir insanlar ile mantıklı bir insanların, aynı konuya farklı davranış şekilleri var mı yok mu sizlere sunmak istedim.
Hadi başlayalım!
Aşk: Hemen hepiniz duygusal bir insanın aşka yaklaşımını daha pozitif olarak algılarsınız. Leyla ile Mecnun'un, Ferhat ile Şirin'in sağ başparmakları önde miydi? Bana göre; Hayır! Onlar duygusal değil, mantıksal davranmışlardı. Aşk ulaşılmazlığı temsil ediyorsa, duygusal bir insan, her zaman aşkın kazanacağına inanacak. “O beni seviyor, ben de onu" deyip, aşkına kavuşamazsa da sonsuza kadar onu bekleyeceklerdi. Oysa aşk beklemeye gelmez, onun için uğraşmak gerek, dağları delmek, savaşmak gerek, bu da ancak akılla, yani mantıkla olur. En azından Ferhat suyu şehre nasıl getireceğini iyi biliyormuş. Duygusal insan aşkını elde ettiğinde, başta nasıl besleniyorsa o şekilde beslenmeye devam etmek ister, beslenme bittiğinde aşk biter. Oysa mantıkta eşler enerjinin düştüğü zaman onu tekrar ateşlemeyi bilirler. Etrafınızdaki duygusal veya mantıksal diyebileceğiniz insanların aşk hayatlarına bir bakın, kimler daha başarılı. Benim çevremde duygusal insanlar aşkı yükseklerde yaşayıp, sonra çabuk kaybediyorlar.
İş: Burada da mantıkçıkların tersine çalışayım, mantıkta seçeneklerin sonucu bir ya da sıfırdır. Az maaş alıyorum "sıfır", yüksek maaş veren rakip şirkete geçersem "bir", o zaman rakip şirkete geçeyim. Oysa hayat bir ya da sıfır değildir, bir iş seçerken duygularınıza da önem verin. İnanın, hakaret eden, size hiçbir şey öğretmeyen bir müdür yanında on bin liraya çalışmaktansa beş bin liraya size değer veren ve işleri size delege eden bir müdürle çalışmak daha iyidir. Tabii ki sonsuza kadar aynı şirkette çalışın demiyorum.
Aslında en iyisi mantık ve duygusallığı doğru zaman ve yerde kullanmak galiba, ne çok duygusal, ne de çok mantıklı davranmak. Çok duygusal davrandığınız da bazen insanlar bu niyetinizi kötü kullana biliyor, bakıyorsunuz ki tepenize bini vermişler. Çok mantıklı davrandığımızda da bu sefer biz insanları gereksiz yere üzmüş oluyoruz. Örnekleri vermeye şimdi de bazı davranışlar üzerinden devam edelim.
Yemek masasında mum yakalım: Duygusallar; bu işten zevk alırken, mantıklılar; "Şimdi ne gerek vardı muma, ne yediğimi bile göremiyorum, üstelik yangın tehlikesi var!" diyebilirler.
Önemli gün hediyesi alalım: Duygusallar hediye konusunda bence daha başarısız olurlar, illa ki eşini üzmemek için onun en seveceği hediyeyi ararken, onu bulamayacağı endişesi hâkim olur ve genelde de bulamazlar. Mantıklılar ise birçok gel- git yaşasa da en az riskli hediyeyi bularak daha çok başarılı olurlar.
Peki mantıklı bir kişi duygusal yanını geliştirmek için ne yapmalı veya tersi duygusal biri mantıklı yanını geliştirmek için ne yapmalıdır? Duygusalların matematik kullanmaya başlamasını öneriyorum. Bu kişi bir kağıt alacak ve karar vermesi gereken her neyse, o durumun artı yönlerini ve eksi yönlerini yazacak, sonuç artı ise olumlu, eksi ise olumsuz karar verecek. Bu durum biraz aşk papatyasına benziyor, sevmiyor çıkıyorsa, aşk bitecek. Mantıklılar ise yine aynısını yapacak ama bu sefer duygusallara önerdiğimin tersi yapılacaklar, eksi çıkanlar unutulacak, bir tane dahi artı varsa ona sarılınacak.
Duygusal ve mantıksal dostlarıma sevgilerimle,
Fikret Yıldırıcı
Yazar