"Aşk Yapmak İçin Aşk Gerekir"
hepimizaileyiz.com.tr Yayın : 11.02.2013
Gelişen teknolojinin insan ilişkilerini geliştirme konusundaki yararları saymakla bitmez ama bu haftaki yazımda zararlarından söz etmek istiyorum.
Çocukluk yıllarımda öyleydi böyleydi şeklinde bir edebiyata girmek istemiyorum. O yılları yaşamamış insanlar bile babasından, annesinden “biz telefon için on yıl sırada bekledik” hikâyelerini dinlemişlerdir. Ben teknolojiyi seviyorum. Her ne kadar çok çabuk adapte olamasam da, en azından yaralanabildiğim kadar yararlanıyorum. Skype ile yurt dışındaki arkadaşlarımla konuşuyorum, whatsApp ile anında mesajlaşıyorum, Tango ile görüntülü görüşüyorum vs vs. Sosyal internette ise Facebook, twitter’de arkadaşlarımla yazışıyor, kitap ve yazılarımın paylaşıyorum. Linkedin ise iş dünyasının insan kaynakları kapısı olarak sosyal ağda kendine yer buluyor. Henüz Instagram’ı kullanmıyorum.
“Person of interest” dizisini izlediniz mi hiç bilmiyorum. Dizide şehir kameraları, web siteleri, telefon görüşmeleri dinlenerek, izlenerek insanlar takip ediliyor. Bunun için çok teknolojik bir üst kurulmuş ve bu üstten tüm bilgiler sahadaki ajana aktarılıyor, ajanda suçluları yakalıyor. Aslında bu kadar parayı boşuna harcamışlar. Biz Türk insanı olarak santim santim Instagram’da, facebook ve twitter’da ne yaptığımızı raporluyoruz. Bir tek uyuduğumuz ve tuvalette geçirdiğimiz saatler rapor dışında tutuluyor.
Bir kafeye gidin ve oturun ve çevre masadakileri izleyin. Aynı masada oturdukları halde hiç konuşmayan arkadaşları göreceksiniz. Gelin onların facebook ve twittlerine göz atalım.
-Aslı, şu anda Bağdat Caddesi Kahve Dünyası’nda. ( facebook’ta yer işaretlendi)
-Aslı, Melek ve Serap Kahve Dünyası’nda buluştular. ( Diğerleri de işaretleyince, hep beraber oldukları anlaşıldı)
-Hımm, cafe latte de çok güzel, bu soğukta iyi geldi. Gülücük, ambulans, yıldızlar...
(Twitt atıldı.)
İş twitter olunca ulvi birkaç söz yazmadan da olmuyor, tabii.
-Sır bir kişi bilirse sırdır... Somurtma, üzerinde çivi olan bir tahta...
(Her halde Aslı, Serap’a sırrını söyledi, Serap da herkese... Yani Aslı Serap’a bozuk ama Serap bunu twitten öğreniyor... Bu arada bunca soğukluğa rağmen Melek bu ikisinin resmini çekip, hemen Instagram’da paylaşıyor, öncesinde de kalp şeklinde ki kahve köpüğünü bir tek onun başına gelmiş gibi paylaşmıştı...)
-Çok eğlenildiği belli olan (Halbuki fotodan önce somurtuluyorlardı) bu fotoğraf paylaşılınca beş tane beğenme işareti belirdi, o da ne Mert’te beğenmiş?? (Serap’ın yüzü kızardı.)
Beğenme işareti şu anda kadın- erkek ilişkileri açısından en önemli sinyal. Bu işaret tabii aramızda Türkçe değil İngilizce olarak seslendiriliyor ve “like” deniliyor. Ben bu konuda hala cahilim. Ne zaman like edilir, ne zaman like edilmez karıştırıyorum. Geçenlerde bir resim sergisine davet edildim, facebook sayfasında katılacağımı işaretledim ve beş dakika sonra güzelce bir kız beni “ like etti.” Beni aldı bir telaş. Bunun anlamı ne? Beni tanımadan sergiye katılacağım diye sevinen kız kimdir? Neden bu kadar sevindi? Neyse kendimle kavgam uzun sürmedi, resim sergisini düzenleyen arkadaşımın asistanıymış ve katılan herkese teşekkür anlamında “beğendim” işareti gönderiyormuş.
Beğenme işareti “bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü” ayarındaysa bilin ki karşınızdaki size özel bir mesaj yolluyor. Annenizin resmini koyuyorsunuz beğeniyor (evlenseniz annenizin yüzüne bakmayacak), işten bir kare paylaşıyorsunuz beğeniyor, dönercideyim diyorsunuz beğeniyor, yani ne yapsanız beğeniyor. Yaklaşık karşılıklı beş-altı beğenmeden sonra artık ilişkiniz bir yola girmiş olacaktır.
İlişkiniz yoluna girecektir derken karşınızdaki erkeğin hangi yolda size hangi amaçla beğenme gönderdiği konusu hakkında detaylı bir düşünmeyi de öğütlüyorum. Belki siz çeyizlerinizdeki eksiklerinizi düşünürken, erkek tarafı eczanede condom seçiyor olabilir. İşte bu noktada, belki biraz size zor gelecek ama “yüz yüze konuşma sanatı”nı (sanat diyorum çünkü bu iş beceri ve yetenek gerektirecek önümüzdeki yıllarda ) kullanmanızı, öğütlüyorum.
Erkek “canım bizim evde veya sizin evde buluşalım, konuşalım” diyorsa, eczaneden alışverişini tamamlandığı kesindir. Siz konuyu geleneksel erkek- kadın ilişkilerinin başlamasına neden olan ilk gün randevusuna getirmeye çalışın. Beğendin işareti gönderildi, onun ardından telefonlar edildi ve ilk randevu alındı.
Kadın kuaförde saçlarını yaptırdı, şık bir kıyafetini akşam için hazırladı, erkek ise… diye başlayacağım ama erkeklerin ne yapabileceği konusunda çok fikrim yok. Tıraş olurlar desen kirli sakal moda böylesi daha iyi derler ama en azından diş fırlayacaklarını ve temiz bir şeyler giyeceklerini hayal edelim ve en önemlisi güzel bir yerde akşam yemeği için rezervasyon yapacaklarını düşleyelim. (Dönerci, kokoreçci olmasın ne olur Allah’ım dediğinizi duyuyorum.)
Benden bu kadar. Bundan sonra hanımlar iş size kalmış. Erkekler yüz yüze iletişimde çok zayıf kaldılar. Onları istediğiniz yola sokmak sizin elinizde… Ve sayın erkekler aklınızdan geçen eylemin karşılığı çok sevdiğiniz İngilizce’de “make love”dır, yani özetle “ aşk yapmak için aşk gerekir.”
