Eşinizin Genleri Değişseydi...
hepimizaileyiz.com.tr Yayın : 17.10.2013
Çapkın erkekler eşlerine yakalandıklarında bu işten zararsız çıkmak için tek bir kuralı yerine getirirler “inkâr etmek”. Eğer inkâr ederseniz ilk başlarda çok inandırıcı gelmeyebilirsiniz; ancak geçen zaman içinde anlattığınız hikâye eşiniz hatta inanmayacaksınız ama sizin beyniniz de gerçeğe dönüşmeye başlayacaktır. (Tabii eşiniz ilk yakaladığı an ilişkiyi bitirmeye karar vermediyse.)
Eşinizdeki bu unutkanlık sizinle kötü olduğu anlarda azalmaya başlayacak olup birçok laf geçirme girişimine sesiz kalmanız gerekecek, iyi zamanlarınızda ise unutkanlık en üst seviyeye ulaşıp konu hiçbir şekilde açılmayacaktır. Aldatılan eşlerin sinirlendiğini görür gibiyim, amacım aldatanlara fikir vermek değil. Bu yazımda işi nörotik olarak inceliyorum.
Hemen hemen tüm doktorlar hastalıklarla ilgili tanıyı koyarken stresli bir işte çalışıp çalışmadığımızı, yakın zamanda bir travma yaşayıp yaşamadığımızı sorar ve hastalığın ana sebebini buna bağlar. Bu durum çoğu kez doğrudur, mental dengemizin bozulması, beyin üzerinde bazı noktaların yanlış yere aktive olmasına sebep olmakta, bağışıklık sistemimiz düşmekte ve hastalıkları beraberinde getirmektedir.
Psikiyatrisler, nörologlar genetik bilimi ilerledikçe pek çok vakayı gen yapısına bağlamaya ve tedavilerini bu yönde geliştirmeye başladılar. Ancak bu durum insanlarda, mazeret listelerinin en önemli bir parçası olmaya başladı.
Çocuk tembel mi tembel, genetik araştırmasında da ortaya çıkarılmış, alın size mazeret çalıştırabilene aşk olsun, “genlerim böyle baba yapacak bir şey yok” diyor. Adam hırsızlık yapıyor suçlusu yine genler. “Polis bey, genlerimi bir inceleyin bakın gerçeği göreceksiniz” diyen birine polis de; “Bende de tutuklama geni var, evladım” der herhalde.
İşte, bu konudaki son keşifte, aldatma genleri ile ilgili olmuş. D1 ( Dopamine Respector ) oranı yüksek olan kişilerde tek eşlilik yaygın oluyormuş. Bu gen sayesinde evine ve eşine bağlı, sorumlu bir tip oluveriyorsunuz. D2 genine sahip bir eşiniz varsa yandınız, bu genin yüksekliği çok eşlilik anlamına geliyor. Şimdiden mazeretleri duyar gibiyim: “Sevgilim bak benim suçum yokmuş, bütün suç bu gendeymiş!..” Eşlerin en büyük kavgası çocuğun kötü huyunu karşı tarafa yıkma hikâyesi daha da derinleşecek gibi. “Babanda da bu gen vardı yavrum alçak herif senin de hayatınla oynadı…” diyenleri duyar gibiyim.
Sevincinizi yarıda bırakabilirim sayın aldatan eşler, bu gibi bulgular tabiî ki tedavilerin de gelişmesini beraberinde getiriyor. D2 geni yüksek olan birine D1 geni enjekte edildiğinde aslan kafese girmiş olacak. Böylece istediğiniz eş tipini genleri değiştirerek elde etmiş olacaksınız.
Şahsen ben böyle bir şey istemezdim, genetiği değiştirilmiş tarım ürünlerini kapıdan içeri sokmazken robotlaşmış bir sevgiliyi de kapıdan içeri sokmazdım. Biz insanları hayvanlardan ayıran içgüdülerimiz yerine aklımızla karar vermemizdir. Genlerin pek çoğu içgüdülerimizi oluşturur. Belki D2 geniniz güçlü olabilir; ancak aklınız var içgüdülerinizi bastırabilirsiniz, aklınızı kullanmak sizin insanlığınızın eriştiği yeri gösterir.
Tüm okuyucularıma iyi bayramlar dilerim.
Sevgilerimle,
