SEYİR DEFTERİ - FİKRET YILDIRICİ

“Keşke”yle Başlayan Cümleleriniz Çoğalmadan...

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 16.11.2011

Keşkeyle Başlayan Cümleleriniz Çoğalmadan

Biz insanlar doğuştan yeteneklerimizle dünyaya geliyoruz; mühim olan onları keşfetmek ve kullanmak.

Çocukluk çağları bu becerilerimizin keşfi için en uygun zamanlardır.

Burada devletten bir şeyler beklemek elbette en doğal hakkımız ama ebeveyn olarak da bizim yapmamız gerekenleri de unutmayalım.

Çocukluğum boyunca bana tek söylenen şey “ oku” oldu. Tek amacım üniversiteye (herhangi birisi) girmekti, bana öğretilen buydu. Diğer konular bu hedefime zarar veren uğraşlardı. Müzik, spor en tehlikeli uğraşlardı. Yıllar geçtikçe bu alanlarda da insanlar para kazanınca, aileler sadece bu özelliğinden dolayı çocuklarına izin vermeye

başladılar. Okul sistemi de benim okuduğum yıllarda ‘her şeyden bir parça’ öğretme üzerine kurulmuştu, bu yüzden çok şey biliyor ama en iyisi nasıl olunur bilemiyorduk.

Üniversiteden sonra Kanada’ya gittiğimde bu durumu daha iyi gözledim. Japon öğrencileri tek tek incelediğinizde affınıza sığınarak “ne kadar aptal insanlar!” diye düşünmekten edemiyorsunuz. Diğer yandan biz az gelişmiş, onlar nasıl bu kadar gelişmiş diye ironiye düşüyorsunuz. Arkadaşlığınızı ilerlettiğinizde uzman oldukları bir konu olduğunu görüyorsunuz, sadece bir konu, daha fazlası değil ve onda çok iyiler. Hobi konusunda da uzman oldukları bir konu var, balık tutmak ile uğraşıyorsa hangi balık nasıl, ne zaman ve nerede, hangi şekilde tutuluru ezbere cevaplıyorlar. Piyano çalıyorsalar gerçekten güzel çalıyorlar. Hepsi makinenin bir parçası ve beraber bir araya gelince mükemmeli oluşturuyorlar. Belki Japon sistemi hepimize çok mekanik, robotumsu gelebilir. Kuzey Avrupa veya Alman modelleri uygulanabilir.

Almanlar ile ilgili okuduğum bir yazıda, anaokulu çocuklarının olduğu binalara hiç oyuncak koymazlarmış; onun yerine değişik malzemeler koyarlarmış ki çocuklar yaratıcılıklarını kullanıp kendilerine oyuncak üretsinler diye.

Tekrar bana dönersek, 43 yaşına geldiğimde arkama bir baktım, kendimi sorguladım hayatın akışı dışında farklı olarak ne yapmıştım, cevap hiçbir şeydi. Müzik çocukluğuma dair en büyük yaralardan biriydi, gitarı seviyordum ve ders almaya karar verdim. İki yıl boyunca düzenli bir şekilde derslere devam ettim sonuç kötüydü, gitarı öğrenemiyordum. Yine de bazı şiirlerimi şarkıya çevirip kendimce besteler yaptım. İçimdeki cevheri aramaya devam ediyorum.

Şimdi içinizde saklı olanı keşfetmeye hazır mısınız? Bütün hayatınıza bir bakın ve kendinize bu yaşınıza kadar yapmadıklarınızın listesini yapın, sayfa harcamaktan çekinmeyin, aklınıza ne geliyorsa yazın.

*Hiç resim galerisine gitmedim.
* Hiç futbol maçına gitmedim.
*Hiç resim çizmedim.
*Hiç şiir yazmadım.
*Hiç Japon yemeği yapmadım.

Müsait olduğunuz zamana göre günlük, haftada bir- iki, ayda bir listenizi bitirmeye çalışın. Liste bitmeden yapmak istediğinizi bulsanız da, listeyi bitirin. Listede yapamayacağız şeylerde olacaktır, bunlara üzülmeyin, liste o kadar kalabalık ki, yapamadığınızı bir kenara koyun diğerinden devam edin.

Kendinizi mutlu edecek her şeyi deneyin. Mutlu insan mutlu eder.

Sevgilerimle,

Konular :