SEYİR DEFTERİ - FİKRET YILDIRICİ

Mutluluğu Ararken Huzurumuz Kaçtı

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 05.02.2014

Mutlulugu Ararken Huzurumuz Kacti

Üç yılı aşkın zamandır hepimizaileyiz.com sitesinde Seyir Defteri köşemde yazıyorum. Sitemiz bildiğiniz gibi konsept olarak “ aile ve kadın” üzerine kurulu.

Yazılarıma başlarken ben de bu konsept üzerine yazıyordum ancak siyasetin kendi kulvarından çıkıp sokaktaki insanın yaşam tarzına yönelmeye başlamasıyla, yazılarım bu yöne çevrilmeye başladı. Yazıların tonu sevgi, aşk, anlayış, ilişkiler yerine insan hakları, cinayetler, hukuksuz yargılamalar, yolsuzluklar, dinlemeler, özgürlüklerle ilgili konulara dönmeye başladı. Mutluluğu ararken, mutluluk bir kenara, olan huzurumuzu kaybetmeye başladık. Bundan daha önce çok huzurluyduk anlamı çıkmasın ama bir umudumuz vardı ve onu hep koruduk. Şimdi o umudu yitirmeye başladık.

Özgürlük dedikçe; özgürlük kavramının yanan bir mum gibi eriyip gittiğini görüyoruz. Son icraatı duymuşsunuzdur, internet denetimini mahkemelerden alınıp, Telekomünikasyon İletişim Daire Başkanlığı (TİB)’na verildi. Artık yargı yerine yürütmeye bağlı bir bürokrat denetimi yapacak ve cezayı o belirleyecek. Ceza ise çok basit; “dört saat içinde bu yayını kaldır yoksa siteni kapatırım.”

Bu yasayı kişisel hakların korunmasına bağlıyorlar. Evet, internet mağduru pek çok kişi var ancak sorun sistemin yavaş işlemesi, bu konu ile ilgili mahkemelerin karar süreçlerini hızlandırdığınızda bu sorun çözülecektir. Günün modası "hukuka güven olmaz” denildiği için bir yanlış işi, başka bir yanlışlıkla çözmek, hatta bunu lehine çevirmek iktidarın genel politikası oldu. Örneğin, uzun tutukluklar gerçekten insanlık dışı ancak sorun davalarda mahkemelerin kısa sürede sonuç almaması veya alamaması. Şimdi alınan beş yıllık maksimum tutukluluk hali kararı, mağdur insanlara özgürlük yolunu açacak ama Danıştay katili de bu çerçevede serbest kalacaktır.Yazdıklarımdirekt olarak TİB ile ilgili olduğuna göre bu eleştirimi kabul etmeyebilirler. Bu durumda edebiyata sırtımızı dayamaktan başka bir şey gelmiyor elden:

Bize sevinç insanlığın her demi,
Gönlünüze almadınız erdemi,
Dikmediniz bir tek ağaç bademi,
Baltanızla orman bahçe toz olur…(*Mahmut Cantekin)

Bir de benden bir deneme:

Ayakkabı aldım kutusuyla,

Beş sene giydim kokusuyla,

Çöpe attım tabanında deliğiyle,

Kutusu yadigâr kaldı dolarıyla, avrosuyla.

Fikret Yıldırıcı

Konular :