SEYİR DEFTERİ - FİKRET YILDIRICİ

“Patlasan da Gitme!”

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 18.07.2012

Patlasan da Gitme

Yakın bir arkadaşım tuvaletle ilgili bir blog hazırladı. İş icabı veya bol bol çıktığı turistik seyahatlerde dünyanın farklı bölgelerine gidip tuvaletlerle ilgili fotoğraflar çekiyor ve onları kelimeleri ile renklendirip, seslendiriyor. Bu inovatif blogu sizlere tavsiye etmek istiyorum.

Tuvalet olayının sosyolojik, psikolojik ve sanatsal yanlarına bu yazımda bir göz atacağız. Her zamanki gibi işin tarihsel boyutundan başlayalım. Tabii ki insan dünya da var olduğu tarihten beri tuvalet vardı. İlk önceleri hala bizim piknikçilerin günümüzde de uyguladığı metotlar uygulanırken, MÖ 3300 gibi erken bir tarihte ilk tuvaletler ortaya çıkmaya başladı ve evrim günümüze kadar devam etti, ediyor.

Evrim devam ediyor diyorum çünkü dünyanın her yerinde tuvaletle ilgili gelişmişlik sağlanmış değil. Slumdog Millionaire filmini izleyenler Hindistan'daki yoksul bölgelerde tuvaletlerin nasıl olduğunu görmüşlerdir. Çin’de hala açık (iç duvarlar yok) herkesin beraberce kullandığı tuvaletlere şahit olabilirsiniz. Bunun yanında tuvaletler iç mimarinin ayrı bir dalı olarak algılanmaya başladı diyebiliriz.

İşin psikolojik yanına gelince tuvalet terbiyesi ile başlayalım. Çocuklarda erken yaşlarda tuvalet terbiyesinin şizofrene kadar giden akıl hastalıklarına sebep olduğunu biliyor muydunuz? Genelde 18 ay- 24 ay aralığında, çocuğun negativisim denilen dönemi atlatması önerilir. En doğrusu çocuğun hazır olduğu andır ve bunu size belli eder. Siz bütün bunları dikkate almadan zorlayarak tuvalet eğitimi verirseniz çocuğunuzun ruh sağlığı ile oynamış olursunuz.

Yetişmiş insanlarda ise tuvalet konusu “gizlilik” öğeleri içerir. Sanırsınız CIA, MİT gibi gizli istihbarat teşkilatlarının birinde çalışıyoruz ve gideceğimiz yeri kodluyoruz. Kanada’da “ The John”, Türkiye’de “Lavabo” gibi. Bir de kısaltılmışı var ki “WC” ( Water Closet) bizler Türkçe’de VC diyoruz. En zoru ise tuvalet kapılarındaki erkek ve kadın işaretleri ki bunları anlayan sayısı çok fazla değildir. Mars işareti erkekler için, Venüs de kadınlar (Ayrı dünyaların insanlarıyız işte bu da başka bir kanıtı).

Tuvaletle ilgili adı konulmamış kurallar vardır. Kuralları deplasman ve kendi sahamız olarak ayırabiliriz:

1-Tuvalet sözcüğünü kullanma, hiçbir şey bulamazsan (“Şeye gidebilir miyim?” de anlaşılır).

2-Zaten gittiğin evde tuvalete gitme ( bir yerlerin patlasın ama sen yine de gitme ayıp olur).

3-Misafirlikte tuvalete gittiğinde önce su akıyor mu, sifon çalışıyor mu kontrol et, sonra rezil olma.

4-Tuvalette sakın ses çıkarma, kibar ol.

Evdeki kurallar ise tek başınaysanız bütün kurallar iptal edilebilir; birisi varsa deplasman kuralları uygulanır.

Tuvalet olayının sosyolojik yanı ise bu konuların kurumdan kuruma, devletten devlete değişmesidir. Çin’de büyük ihtimal tuvalette gizli işler çevrilir düşüncesi ile herkes bir arada takılsın istemişler, Hindistan’ınki fakirlikten. Fransızların sanattan, Almanların teknikten etkilenmiş tuvaletleri mevcuttur. Din olgusunu da sosyoloji içinde değerlendirsek, alaturka, alafranga ayırımı ile karşılaşırız. Alafranga tuvaletler hıristiyanların, alaturka ise müslümanların tercihi olmuştur. Temizlenme durumlarına burada açıklamayayım. İsviçre’de hukuk eğitimi alan bir arkadaşım da okul tuvaletlerin iç duvarları olmadığı, bunun nedenin de uyuşturucu ve diğer kötü alışkanlıkların önlenmesi adına böyle bir uygulama yapıldığını anlatmıştı.( Zavallı üç hafta süren kabızlık sonrası eğitimine son verip, ülkemize geri dönmüştü).

Gelelim işin iç mimari boyutuna, bu boyutu anlamanız için arkadaşımım http://toiletjourneys.blogspot.com adresinde ki blogunu görmeniz lazım. İnsanın, mutlaka her gün belirli bir zaman diliminde kullanması gerekli olduğu tuvaletlerde içinin açılması gerekmez mi? Siyah, hiçbir objenin olmadığı tuvaletlerimi istersiniz, renklerin, heykellerin, kurumuş gül yapraklarının insanın kendinle ender baş başa kaldığı yerlerden biridir tuvaletler, bizler hayatımızın her dakikasında bu konforu hak etmiyor muyuz?

Sevgiyle kalın,

Konular :