Peki Ya Çocuklarımıza Yeşil Alan Kalacak mı?
hepimizaileyiz.com.tr Yayın : 27.06.2012
Son yapılan yerel seçimlerde, bir partinin İstanbul Belediye Başkanı adayı seçim bildirisinde şu cümleyi kullanmıştı: “Benim hiçbir mimari projem yok, yani size yeni inşaat alanları yaratmayacağım, bir tek çivi bile çakmayacağım, artık İstanbul’un bunu kaldırmaya gücü yok” demişti. Diğer başkan adaylarının ise pek çok çılgın projesi vardı…
O parti % 1 bile oy alamadı, bol projeli partiler ise oy oranlarını arttırdı. İstanbul yeşilinden kaybetmeye devam etti, ediyor!
Ben bu yazıyı yazarken İstanbul boğazının birkaç yeşil parçasından Sevda Tepesi ile ilgili imar kararı Şehircilik ve Çevre( bu kısmı sadece adında geçiyor) Bakanlığı talebi ile değiştirilme kararı alındı. 57.000 metre karelik alanın şimdilik % 6’sı imara açılıyor.
TOKİ bu alanı mezbelelik olarak tanımlıyor, balta girmemiş orman tanımını mezbelelik olarak görürsek, etrafta orman bırakmamız lazım. Boğaziçi İmar Kanunu çok açık, bu yasayı ihlal edenlere 1 sene ile 3 sene arasında hapis cezası hükmediyor. Bu alan doğal bir SİT alanı ve yine kanun gereği hakla açık olması gerekiyor oysa dikenli tellerle çevrili. İmara açıldıktan sonra da o çitler yerinde duracak yani ister mezbelelik olsun, ister olmasın, kanunun bize verdiği hakları kullanamayacağız.
Hukuk devletinde kişiye özel hiçbir şey olamaz ama ülkemizde oluyor. Bu mülkün sahibi Suudi Prenslerinden birisi. 1984 yıllında satın almış ve o zamandan bu yana da bu mülke kanun gereği bir adet çivi çakamamış. Şimdi bu hakkı vereceğiz ne uğruna; 10 milyar dolarlık yatırım uğruna.
Yunanistan krizle boğuşuyor ama ben onlarla ilgili böyle bir hikâye duymadım. Şimdi 10 milyar dolar için Sevda Tepesini satıyorsak, 20 milyar dolara Topkapı Sarayı’nı imara açar mıyız diye düşünmeye başladım. Anadolu menşei tarihi eserlerini Paris, Berlin müzelerinde gördüğümüzde sinirleniriz, oysa bunların pek çoğunun Osmanlı döneminde özel izinle götürüldüğünü unuturuz. Sadece Anadolu değil,Osmanlının himayesinde ki Mısır, Yunanistan’dan pek çok parça bu ülkelere gönderilmiştir.
Kültüre, doğaya, insana para olarak bakarsak kişiliğimizi yitiririz, her şey para demek değildir. Maalesef sokakta bir anket yapsak insanların çoğunluğu doğa değil, para önemlidir diyecektir. Dünyada yeşil alanı yok edip, yok ettiğimiz yeşil alanı denize dolgu yapıp kazanmaya çalışan hiçbir ülke yoktur diye düşünüyorum. Çocuklarımıza bırakacağımız dünyada yeşil alan kalacak mı?
Yazımdan sonra evimin arkasındaki bahçeme gittim (beş metre kare minyatür bir bahçe), çıplak ayaklarımla yürüdüm ve ayrık otlarını topladım. Güzelliklere ulaşmak için hayatınızdaki ayrık otları toplamanız dileği ile…
