SEYİR DEFTERİ - FİKRET YILDIRICİ

Pişman Olmamak Sizin Elinizde

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 28.10.2012

Pişman Olmamak Sizin Elinizde

Bayram denilince aklıma gelen şeylerden biri de yaşlılık oluyor. Bir tek bende bu duygu yok diye düşünüyorum; baksanıza tüm bayrama özel reklamlarda yaşlılık teması mutlaka işleniyor. Reklamlarda bildiğiniz gibi, bilinçaltımıza ulaşmak istediğinden, bilinçaltımızda yaşlılık ile bayramları özdeştiriyor. Bu yazımda aman büyüklerinizi unutmayın onları mutlaka hatırlayın demeyeceğim, zaten bunu yapıyorsunuzdur. Ben yaşlılığa bakış açımızdan bahsetmek istiyorum.

Tatil için yurt dışı, yurt içi bir yerlere gittiğimde, yaşlı yabancı turistleri görünce hayran kalıyorum. Adamlar 80- 90 demeden uzun yolculuklara katlandıkları gibi, tatil yerlerinde de hiçbir aktiviteden geri kalmıyorlar. Oysa ülkemizde yaşlılık eve kapanıp, hastalıklarımızla uğraşmak, çocuklarımızın dertlerini dert etmek, onlardan çok üzülmek, ağlamak olarak tanımlıyoruz.

Kanada’da dört ay bir ailenin yanında kaldım. Evin hanım 75, evin beyi ise 78 yaşındaydı. Beyefendi trafik kazası geçirmiş ve vücudunun büyük bir bölümü felç olmuştu. Sadece sol elinde üç parmağı, sağ elinin de iki parmağı çalışıyordu. Başını sağa- sola döndürebiliyordu. Büyük bir bölümünüz adamın yatalak olduğunu düşünebilir. Oysa kendisi, sağlam kalan parmakları ile tavana monte edilen barın yardımı ile yataktan çıkıp, tekerlekli sandalyesine binip, hatta banyoda tıraş olduktan sonra (giyinmesine eşi yardım ediyor sadece) yatak odasından asansörle garaja inip, özel yapım minibüsüne binip, elden kontrol edilen fren ve gazı kullanıp, mesleği olan avukatlığı icra ettiği ofisine gidiyordu. Ben orada yaşarken Meksika’ya tatile bile gitmişti. Eşi ise aikido ve piyano dersi alıyordu ve her gün mutlaka yüzüyordu. Not olarak Kanada'nın da engelli insanlar için bir cennet olduğunu da hatırlatayım; rahat yaşamaları için her türlü ayrıntı düşünülmüş.( Darısı başımıza..)

Yaşımızın her döneminin bir güzelliği var, bunun yanında zorlukları da var. Yaşlılık döneminin güzel geçmesi aslında elimizde, ancak bunun için yatırım yapmamız gerekiyor. Birincisi spor, spor dediysem tempolu yürümekten bahsediyorum. Hangi yaşta olursanız olun, bunu yapmamız gerekiyor. Hafızayı devamlı canlı tutmak ikinci tavsiyem. Hobi edinmek gerekiyor ve bunların sayısını arttırmak lazım. Çünkü bir hobiniz varsa o hobinizi gerçekleştirmenizi engelleyen bir engeliniz olursa, diğeri sizi mutlu edecektir.

Yaşlılığı kadınlar daha güzel geçiriyor diye düşünüyorum. Çünkü sosyalleşme katsayıları erkeklere göre daha fazla. Bir bakıyorsunuz “gün” için bir araya geliyorlar, fazla hazırlığa gerek yok sıkıldık komşuya uğrayalım, yapabiliyorlar. Erkekler iş odaklı yaşıyorlar. Emekli olunca en fazla kahve muhabbetti. Ancak buna alışık olmayan da ne yapacağını şaşırıyor. Erkekler de evde mi toplanırlar bilmiyorum ama sosyalleşmezsek yaşlılığımız çok zor geçer.

Erkekler hatta kadınlar bile, erkeklerin bakılmaya muhtaç olarak görürler. “Bekâr kalma öyle böyle evlen maazallah evlenmezsen kim bakar sana” denir. Tabii ki insan yanında sevdiğini arıyor ama bu hizmet anlamında olmamalı.

Yaşlılığı bir hastalık gibi görmeden, bu döneminde güzellikleri olabileceğini unutmayalım. Yaşlılığınızın güzel geçmesi için gençliğinizde yatırımlarınızı yapınız. İçtiğiniz her sigara, kırdığınız her insan, maddiyat için sattığınız her dost, kıskançlıklarınız, aldattığınız sevgilileriniz, hırslarınız, egolarınızın, okumadınız kitaplar, öğrenmedikleriniz, boş boş geçirdiğiniz saatler, cimrilikleriniz vs. vs. bir gün size pişmanlık olarak dönecektir.

Yaşantınızın tüm dönemlerin en güzeliyle, en kolayıyla geçmesini dilerim…

Sevgilerimle,

Konular :