SEYİR DEFTERİ - FİKRET YILDIRICİ

Sanat Özgürlüktür

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 26.11.2012

Sanat Özgürlüktür

1978 yıllarında başlayan televizyon programları arasında öyle bir dizi vardı ki, hemen hemen herkes televizyon başına geçip, bu diziyi seyrederdi. Bu yılları bilenler, hiç tereddütsüz bu dizinin adını bilir ve “Dallas” der. O yıllar J.R, Bobby, Pamela, Sue Ellen aile bireylerimizden olmuştu.

O zaman, bugün ki gibi yüzlerce dizi tarafından etrafımız çevrili değildi. “Tatlı Cadı” ve “Dallas”ın dışında pek dizimiz yoktu. Dizi kültürümüz gelişmediği için, dizi karakterlerini gayet ciddiye alırdık. J.R'dan öyle bir nefret ederdik ki, sokakta görsek linç edebilirdik. Bobby’i görsek ise yakın bir arkadaş gibi sarılırdık.

Kötü ve iyi tanımları, bu karakterler üzerinden yapılırdı. Eğer bir kötülükle karşılaşmışsak, “J.R gibi adam ne olacak” derdik.

İşte bu efsane dizinin entrikacı "J.R Ewing"i canlandıran Amerikalı oyuncu Larry Hagman, 81 yaşında hayatını kaybetti.

Oysa, bu kötü karakterin altında altın kalpli bir adam olduğunu onun hakkında yazılan yazılardan öğreniyoruz. Gerek sosyal sorumluluk projelerine katkıları, gerek doğaya karşı gösterdiği tutum taktire değermiş.

Ancak O, yine de pek çok insanın gözünde kötü biri olarak kaldı. Aslında pek çok insanda yarattığı bu duygu, Larry Hagman’ın ne kadar başarılı olduğunu gösterir.

Sanatı anlamak için, sanattın özgürlük olduğunu bilmek gerekir. Bazen sanat hoşunuza gitmeyenleri de gösterir, sadece hoşumuza gidenler olsaydı, ne bir savaş filmi, ne bir polisiye film, ne bir dram filmi olurdu. Sadece sonu mutlu biten aşklar ve komedi filmleri olurdu.

1978 yıllından beri sanırım dizilerdeki karakterleri gerçek karakterleri ile karıştıranların sayısı azalmıştır. En son geçen sene Bizanslı askerleri dövmüştü sevgili halkımız. Bayrağı yırtmış, sonra şehir içinde yürüyüş yapıp sloganlar atmıştı.

Amerikan dizilerinde Başkan karakteri çok kullanılır; bazen dünyayı kurtarırlar, bazen bir seks skandalı yüzünden koltuklarından olurlar. Bu bir dizidir, seyredenlerde gerçek başkanla, dizinde ki başkanı karıştırmazlar.

Sevgili Başbakanımız, “Muhteşem Yüzyıl” dizisinin senaristi, yönetmeni ve oyuncuları kınadığını açıkladı. Padişahımız Kanuni Sultan’ın 35 yıl at üstünde yaşadığını söyledi, söylediği doğrudur. Halk kahramanlarının olduğundan farklı bir karakterde gösterilmesi evet yanlıştır. Winston Churchill gay bir karakter olarak yansıtılsa, İngilizlerin pek beğenmeyeceğini düşünebilirim, böyle bir dizi yayınlanabilir, ancak seyredeni çıkmaz. İşte konunu püf noktalarından biri de budur; eğer yaptığınız eser beğeninin dışında kalıyorsa sanattın içinde değer kazanmaz.

“Muhteşem Yüzyıl” dizisinin sürekli izleyicisi değilim ama bu dizinin Kanuni Sultan Süleyman’ı aşağılayan bir dizi olmadığını, daha çok Hürrem’in hayatını anlattığını biliyorum. Dizinin de çok beğenildiğini biliyorum.

Ben sanattın özgürlüğünden yanayım. Atatürk olduğundan farklı bir karakterde gösterilebilinir. Bu film, bana göre marjinal kalır, eğer marjinal kalanı oduğundan fazla abartırsanız, marjinallikten çıkar. Bu film yüzünden Atatürk değerinden küçük bir parça bile kaybetmez. Bu dizi yüzünden Kanuni Sultan’ın kaybetmediği gibi.

“Sanat özgürlüktür, sanat olmadan kültür olmaz, kültür olmadan insan olmaz.”

Sevgilerimle,

Konular :