SEYİR DEFTERİ - FİKRET YILDIRICİ

Sesimi Duyuyor musunuz?

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 20.01.2014

Sesimi Duyuyor musunuz

1989 yılında, ABD’deki Woods Hole Okyanus Bilim Enstitüsü’nde çalışan bir ekip, bir balina keşfetti. 1990, 1991 ve 1992’de tekrar tespit edilen balinanın ilginç ve bir o kadar da üzücü bir özelliği bulunuyordu: Bu balina yalnızdı!

Bunun sebebi ise, mavi balinalar 15-20 hertz, fin balinaları da 20 hertzte iletişim kurarken, bu balinanın 52 hertz frekansta sesler çıkarıyor olması, dolayısıyla diğer balinalarla iletişim kuramamasıydı.

Balina mı yalnız bırakılmıştı, kendisi mi yalnız olmak istemişti sorusunun cevabını bilemiyorum. Sizler debazen yalnız kaldığınızı hissediyor musunuz? Bu dünyanın bir parçası olmadığınızı, insanları anlamadığınızı veya onların sizi anlamadığını düşünüyor ve onlardan uzaklaşıyor musunuz?

İlk önce yalnızlığın çeşitlerini sıralayalım:

Tercih edilen yalnızlık:

Bu gruba giren insanlar yalnız yaşamayı, hareket etmeyi, bir yaşam biçimi haline getirirler ve zaman zaman bu yoldan çıksalar da, tekrar doğru yaptıkları şeyin, yalnızlık olduğuna karar verirler. Bu özellik doğuştan olabileceği gibi, daha sonra da kazanılabilinir. Özellikle yoğun şehir temposunda yaşayan insanların böyle şekildeki dileklerini duymuşsunuzdur. Önemli bir bölümde, uzun dönem yalnız yaşayan insanlardır, bu kişiler artık yaşam alanlarını paylaşmama eğilimi içine girerler.

Tercih edilmeyen yalnızlık:

Bu hikâye hüzünlü olabilir, doğru insanı bulamama veya yaşlılığın getirdiği yalnızlık bu gruba girer. Tabii huysuz, geçimsiz olma neticesinde olanları not almak gerekir. Yukarda ki balina gibi asabi sesler çıkarır, önünüze gelene, kaba tabirle “öküz gibi” bağırırsanız, siz yalnızlığa muhtaçsınızdır. Düzgün iletişim burada önemli bir faktör olarak karşınıza çıkar.

Ve Kimi Zaman Çaresizce Yalnızlığa Mahkum Olmak Var..

Bugünki konumuz yukardaki maddelerle ilgili değil, ben düşüncesel yalnızlıktan bahsetmek istiyorum. Örneğin, trafiğe çıktığımda kendimi düşüncesiz sürücüler arasında düşüncesel yalnızlık içinde hissediyorum. Maksimum hız sınırının 125 km. ( % 10 opsiyon) olduğu otobanda, en yüksek hız sınırında giderken 190 km. hızla arkama yapışan kişinin veya emniyet şeridinde giden ayının (ayılardan özür dilerim), çember içinde geçiş üstülüğü bende iken, üzerime üzerime gelen öküzün benimle aynı yolu paylaşması (paylaşamaması) ve bu kişilerin sayısının sayılamayacak kadar çok olması, beni yalnızlığa mahkûm ediyor ve buna isyan ediyorum.

Matematiksel yalnızlık ise beni kahrediyor. Çünkü okul hayatımda en iyi notu alan talebeler arasındaydım. Üniversite de ekonometri sınavına giren 450 kişiden, 400 kişisi kalmıştı da ben geçmiştim ama nafile, tüm bunlar geride kaldı, bize başka bir matematik anlatıyorlar artık.

Sesimi Duyuyor musunuz Yoksa Hala Uyuyor musunuz?

Bir grup, sıfırdan on bir sene içinde gemicik, ayakkabı kutucuk, ihalecik, köprücük yaparak ve benim matematik bilgimi heba ederek bunca serveti edinince, kendimi onarılmaz “matematik yalnızlık” içinde buldum. Bu duruma isyan ettim, 50 hertz kuvvetinde bağırdım sesimi duyuramadım, 30 hertz- 20 hertz bağırdım yine duyuramadım. Memleketin %50’sine bu durumu hiç duyuramadım, diğer yarısı ise koca okyanusta kendine benim gibi yol arıyor. Yalnız bir balina olmayı kabul etmiyorum. Okyanus büyük olsa da bir yerlerde benim sesimi duyacak balinalar vardır diye umuyorum. Önüme kim çıkarsa anlatıyorum 2 x 2= 4 eder, 40 etmez diye.

Sevgiyle kalın ama yalnız kalmayın!

Konular :