Sevgililer Günü Karaborsa
hepimizaileyiz.com.tr Yayın : 13.02.2012
Biz erkekler klasik olarak yıldönümleri, doğum günleri, sevgililer günü gibi özel günler konusunda iyi değiliz. Bu tür günlerin başını ve sonunu başarı ile bitiren erkeklerin sayısının az olduğunu düşünüyorum. Peki, neden başarısızız? Bu haftaki yazımı bu konuya ayırdım.
Her olgunun çocuklukta geliştiğini defalarca yazılarımızda işlemiştim ve anne – baba davranışların çocuğun gelişimini etkilediğinden bahsetmiştim. Sonuç olarak bugün 20 ve üzeri yaştaki erkeklerin büyük çoğunluğu babalarından annelerine karşı bu tür davranışları göremediler. Özellikle 'Sevgililer Günü' 90'lı yıllar itibariyle hayatımıza yoğun bir şekilde girdi. Yani erkekler olarak henüz özel gün evrimimizi tamamlamadık, oysa kadınlar bu konuda ki evrimlerini tamamladılar.
Bu evrim sadece bugünleri hatırlamama problemi ile ilgili değil. Erkekler kendi başlarına alışveriş yapabilme ile ilgili de evrimlerini henüz (Oğlak burcu erkekler hariç) tamamlayamadılar. Bunun temelinde; erkeklerin kıyafet, aksesuar gibi kendilerine özgü alışverişlerini belli bir yaşa kadar annelerinin, belli bir yaştan sonra sevgililerinin tekelinde olması yatmaktadır. Örneğin kızım 7 yaşından beri alışverişte kendi tercihlerini kullanmaktadır. Aynı yaşta erkek kuzeni ise tüm itirazlarına rağmen hala annesinin aldıklarını giyebilmektedir. Annesinin rotasından çıkan diğer kuzen ise sadece basket şortu ve tişört almak istemekte (bunları da annesine aldırıyor) bunun dışında hiçbir şey giyinmemektedir.
Kendi özelini almayan erkekler, kadınların ihtiyaçlarını da anlamamaktadırlar. İyi bir hediyenin arkasında da mutlaka danışılan kadın vardır; bu anne, abla veya yakın bir arkadaştır. Bu danışma, uzun süreli olamaz çünkü danışılanın bilinçaltında kıskanma dürtüleri ön plana çıkar ve hediye seçimleri tehlikeli olmaya başlar.
Erkekler hakikaten unuturlar mı?
Başkaları adına konuşmayım ama ben unutuyorum! Allah'tan teknoloji var ve sayesinde hatırlatıyorum. Biliyorsunuz bilinç ve bilinçaltı olarak düşünce yapımızı ikiye ayırabiliriz. Öğrendiğimiz her şeyi bilinç düzeyinde tutamayız, büyük bir bölümünü bilinçaltına atarız. Sanırım biz erkekler bugünlerle ilgili hafıza kartlarını bilinçaltının en alt zeminlerine yerleştiriyoruz, bunu bilerek yapmıyoruz. Bizim için ondan daha önemli kartlar var ve onlar üste çıktıkça, altta kalanları hatırlamakta zorlanıyoruz.
Akıllı kadınlar erkeklerin bu konuda becerisizliklerini bildiklerinden özel günler gelmeden yavaş yavaş mesaj vermeye başlarlar, erkeklere mesajı iyi okumalarını tavsiye ederim.
Bir sıralama yaparsak özel günler arasında doğum günleri hiç unutulmamalıdır. Hiçbir erkek bu konu ile ilgili bir mazeret öne sürmemelidir. Yıldönümleri arada sırada unutabilinir. Sevgililer günü ise sizlere kalmış... Kişisel olarak sevgililer günü kutlayan biri değildim. Bunu klasik anlatımla 'seven insan her gün sever...' diye açıklamayacağım.
Toplumun olgulara karşı beraber yaptığı davranış dürtülerinin yaşanan olayları özelliğini yok ettiğine inanıyorum. Örneğin dini ve milli bayramların tatil olarak değerlendirilip milyonlarca insanla beraber yola çıkmak, beraber tatil yapmak ve yine çile çekerek beraber geri dönmek tercihlerim arasında değildir. Sevgililer günü de bu anlamda aynı oldu, hep beraber akşam yemeğine gidiyoruz sanki. Bir gün önce romantik bir akşam yemeği yemek şansı varken, sevgiler gününde yalnız kalmana imkan yoktur. Masalar ayrı ayrı ancak insanlar sırt sırta, hatta rezervasyonlar saat 8-10 ve 10-12 diye ikiye ayrılmış. Saat 10 olmuş ilk sevgililerin kalkacağı yok, 10-12 sevgilileri 8- 10 ile kavgaya tutuştu tutuşacak, eğer karşı tarafı dişli bulduysalar kendi aralarında tartışmaya başlamışlar bile.
Çiçekler karaborsada, önceden ayırtmadıysanız kuru çiçek almanız içten bile değil. Gördüğünüz gibi anlatırken bile strese giriyorum.
Ben daha çok anlatıp zevkinizi bozmayayım, herkesin sevgililer gününü kutluyorum.
Sevgilerimle,
