SEYİR DEFTERİ - FİKRET YILDIRICİ

Ucuz Diye Aldanma!

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 10.08.2012

Ucuz Diye Aldanma

Damacana sular, sosisler, sucuklar, GDO lu ürünler yoğun bir haber bombardımanı altında ne yiyeceğimizi, ne içeceğimizi şaşırmış durumdayız. Bir taraftan Sağlık Bakanlığı, bir taraftan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tahlil sonuçlarını yayınlıyor, ancak açıklamalar hep muallâkta kaldığından biz tüketicilerinde kafası karışıyor.

Meslek olarak gıda ile yakından ilgilendiğimden, bu konuda teknik yönden olmasa da iktisadi yönden uzman sayılırım. Bu yüzden gıda ve içecek ürünleri ile ilgili bazı pratik bilgiler paylaşmak istiyorum.

Bir İngiliz atasözü “Ucuz ürün alacak kadar zengin değilim” der. Biz tüketiciler özellikle son zamanlarda fiyatlara karşı çok duyarlı olduk. Örneğin bir sucuğu rafta 6 TL’ye gördüğümüzde “çok ucuz kaçırılmaz bir fiyat” diyerek satın alabiliyoruz. Sucukta dana eti kullanılır, hiçbir sucuk firması diğerinden çok farklı fiyata et satın alamaz, o zaman ucuz satan firma bu fiyat farkını yakalamak için mutlaka içinden bir şeyler çalmak, farklı bir malzeme kullanmak zorundadır. Buradan da pahalı demek iyi demek anlamını çıkmasın, bildiğiniz markaları, ürünleri kullanınız.

Ürünü alırken içindekiler bilgilerini mutlaka okuyunuz. Tercihiniz bir üründe koruyucu ve katkı maddelerinin kullanılmadığı ürünler olmalıdır. Sodyum benzoat, potasyum sorbat vb kimyasal terimlerin anlamını bilmenize gerek yok; bu ürünler kimyasaldır, belli bir oranda kullanılmalarına Dünya Sağlık Örgütü tarafından müsaade edilmiştir. Örneğin, bir meyve suyu alacaksınız, meyve suyu üretiminde bu maddelere müsaade edilse bile, eğer katkısız ve koruyucusuz bir meyve suyu varsa neden kimyasal olanı tercih edeceksiniz. Ancak öyle bir ürün olabilir ki o ürün kimyasal katkı olmadan üretilemez ve sizde bu ürünü kullanmak zorundasınız. Bu taktirde kullanacaksınız, dediğim gibi bu kimyasalların kullanımı yasaldır. Bana göre, bu tür ürünleri kullanmakta herhangi bir zorunluluk yok sadece zevk için tüketiyorsanız, tüketmemenizde fayda vardır.

Ürünü alırken gramaj, içindeki adet, uzunluk gibi ölçülere dikkat ederek alınız. Mesela bir tuvalet kâğıdı alıyorsunuz, kâğıdın kaç metre olduğuna, yaprak kalınlığına ve su emiciliğine dikkat etmek gerekir. Ucuz diye aldığınız ürünün verimlilik açısından pahalı diye almadığınız üründen daha pahalı gelebilir sizlere.

Organik ürünlerde de sertifika veren kuruluşun güvenilirliğine bakınız. Gerekirse çok kullandığınız ürünlerin sertifika veren kuruluşu arayarak ürün hakkında bilgi alınız.

Biz tüketicilerin yanıldığı diğer bir konuda doğal diye aldığımız ürünlerdir. Bir projemizde İTÜ beraber pekmez üzerine bir çalışmamız oldu. Çalışmada köyde yapılan doğal diyebileceğimiz pekmezleri de analiz ettirdik. O ürünlerde de normalin üstünde bulgular bulduk. Bu tür ürün üretiminde üretimi yapan kişilerin üretim şartları ve hijyen kurallarına bağlı kalıyorsunuz.

Peki, bu dikkati evde sağladık, dışarıda yediğimiz yemeklerle ilgili ne yapacağız derseniz, bildiğiniz yerlerden şaşmayın derim. Her şey dahil otel sistemleri en tehlikeli olanlarıdır. Maliyet düşürmek adına yapılmayan yoktur. Et ürünlerinin içine sıvı enjekte edilmesi, sütsüz yapılan peynirler, yağsız yapılan mayonezler, sahte şaraplar vb. tüm tehlikelerle buralarda karşılaşabilirsiniz.

Aslına bakarsanız tüm bu bilgiler ışığında benimde yanıldığım pek çok gıda olabiliyor. Burada iş devletin denetim organlarına düşüyor, problemi kaynağında kurutmak çok önemlidir.

Son olarak meyve ve sebzelerde mutlaka zirai ilaç kalıntıları oluyor. Çok iyi yıkayınız ve de sirke de bekletiniz; sirke bu konuda gerçek bir kurtarıcı olacaktır.

Herkese sağlıklı hayatlar dilerim.

Konular :