SEYİR DEFTERİ - FİKRET YILDIRICİ

“Yumurtadan Özür Dilemek!”

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 06.12.2011

Yumurtadan Özür Dilemek

Günümüzde “tüketici bilinci” kelimesi ile çok karşılaşıyoruz. Hemen aklımıza bir ürünü satın alırken neler yapmalıyız sorusu geliyor ama bundan bahsetmeyeceğim.

Her gün internetten, yazılı ve görsel basından, kitaplardan, öğretmenlerimizden, amirlerimizden, arkadaşlarımızdan veya komşumuzdan bir şeyler öğreniyoruz. Bir ürün satın alırken bilinçten bahsederken bir öğreti karşısında da bilinçli davranılması gerektiğini düşünüyorum.

Özellikle internet üzerinden gelen öğretiler konusunda çok dikkatli olmalıyız. Geçenlerde internet geyikleri ile ilgili bir makale okumuştum. Daha önce okuduğum ve inandığım pek çok olayın hayal mahsulü olduğunu gördüğümde kandırıldığımı hissetmiştim. O günden sonra öğrendiğim her şeyi birkaç farklı noktadan kontrol etmeyi alışkanlık haline getirdim. Örneğin bir arkadaşımdan “ kansere müthiş buluş” başlıklı bir mail aldım, mail de buluş anlatılıyor, buluşu yapan yerin adresi ve doktorun isminden de bahsediliyordu. Yazının sonunda da arkadaşım iyi niyetinden bu yazıyı ihtiyacı olan insanlara göndermemi rica ediyordu. Yazıda ki yeri aradığımda “evet burası bir klinik ama ne böyle bir araştırma ne de böyle bir doktor var ” cevabını almıştım. Arkadaşıma rica da bulundum” lütfen bir daha bu şekilde gelen mailleri başkalarına gönderme çünkü sen iyi niyetlide olsan gerçekten ihtiyacı olan insanlara umut verip sonra hayal kırıklığına uğratarak kötülük yapıyorsun” dedim.

Eskiden haberler yorumsuz verilirdi, şimdi her haber yorumcularla veriliyor, işin içinde uzmanlar olunca işe de yarıyor, konu hakkında daha detaylı bilgileri öğrenebiliyor ve bakış açımız değişiyor. Ancak çoğu kez iş abartılıyor, örneğin bir doktor çıkıyor “ yumurtadan uzak durun” diyor, diğer uzman ise “ yumurtaya yıllarca haksızlık yapmışız” diyerek farklı bir şey söylüyor, program sonunda son katılımcıdan noktayı koymasını bekliyorsunuz, o da kafanızı daha da karıştıracak üçüncü bir fikri ortaya koyuyor. Sabah kalktığınızda yumurta yemeğe cesaret edemiyorsunuz ama özür dileyerek yılların kırgınlığına son veriyorsunuz.

Anlamadığım konulardan biride şu, hiçbir tartışma programında taraflardan biri “ benim fikri programın başında farklıydı ama sizi dinleyince değişti” demiyor. Hangi fikirle başladıysa, o fikre daha da saplanmış olarak bitiriyor.

İnsanlar ise ne yapıyor kendi öğretilerini doğrulayan gazeteyi, radyoyu, köşe yazarını takip ediyor ve ne kadar haklı olduğunu hissediyor, farklı öğretileri dinlemiyorlar bile.

Öğretiyi bilinçli öğrenmek için:

•Körü körüne inanmamanızı, araştırmanızı, başka görüşleri dinlemenizi, okumanızı,

•Kendinize yakın hissetmediğiniz gazete, TV veya radyoyu her gün olmasa bile hafta bir mutlaka takip etmenizi,

•Öğretileri kendinizin de oluştura bileceğinizi unutmamanızı,

•Öğretileri alırken sadece mantığınızı değil, kalbinizi de kullanmanızı,

•Öğretileriniz sonucunda bir karar verirken empatiyi unutmamanızı,

tavsiye ederim.

Bu yazıyı okuduktan sonra öğretilere bir de bu gözle bakın ve ilk önce bu yazıyı yorumlayın söylediklerimin hemen doğru olabileceğini düşünmeyin, bir de siz bu konuda düşünün. Belki bu konuda yanlış düşünüyorumdur.

Konular :