Bakan Kadınlar...
hepimizaileyiz.com.tr Yayın : 12.07.2011
Kadın olmanın dayanılmaz hafifliği diye başlamak istiyorum cümleye ve bir bir sıralamak istiyorum insana “iyi ki de kadınım" dedirtecek şeylere; ama kadın olmanın yükleri bazen o kadar ağır gelirki insana doğal olarak da getiremiyorum cümlenin sonunu..
İster ilkokul mezunu olun, ister master üzerine master yapın, ister Harvard Üniversitesi'ni dereceyle bitirin hiç fark etmiyor...
Hep aynı sorumluluklar bir bakmışsınız göreviniz olmuş...
Bencil kadın yoktur, çünkü kadının bencil olmaya vakti yoktur...
Evinin düzeninden sorumlu bakan…
Çocuğunun bakımından ve eğitiminden sorumlu bakan
Evin mali bütçesinin takip ve kontrolünü yapan bakan…
Evin ihtiyaç ve alışveriş envanterini tutan ve gereğini yapan bakan. Bu kısma parantez açmadan yapamayacağım. (Evli ve çocuklu bir kadının klasik alışveriş gününden bir kesit: Bir elinizde çocuk arabası, diğer elinizde alışveriş çantaları, otoparkta arabanızı bulma telaşı, hava sıcaklığının 30 derecenin üstünü gösterdiği bir an, eve gelindiğinde çocuğun öğlen yemeği vakti, akabinde öğle uykusu…)
Eşine her zaman şık ve bakımlı görünen -aile ve evlilik terapistlerinin biz kadınlara salık verdikleri bilgiler ışığında- cazibeli eş konumundaki bakan,
Entelektüel birikimini korumak için; gündemde ne var ne yok haberdar olan, son yenilikleri takip eden bakan…
Kimi zaman evin geçimini tek başına üstlenen bakan,
Çalışsanız da ev hanımı olsanız da her kadın kendi evinde birçok işe “Bakan”dır!
Zaman zaman bu işler için yardımcılarınızdan destek alsanız da kontrol ve takip yine sizdedir…
Doğal olarak da biz kadınlar, şu hayatta bir BAKAN bile olamadım demeyelim!..
Bakanlık mevzuuna nereden geldin diyenlere: Milli Eğitim Bakanlığı sona eren Nimet Çubukçu’ya teselli koltuğu olarak TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanlığı bulunmuş.
Ve böylelikle, Meclis’te bir türlü artmayan kadın milletvekili sayısının üzücü resminin yanına, bir kadın bakanının veda çerçevesi eklenmiş oldu…
Üzülecek bir şey yok; kadınlara bakanlık çooook...
**********
Birliktelik en güzel böyle anlatılır...
Bir gün Mevlana eve girer ve hanımı ona sorar bu kadar aşıksın MEVLA'ya şükürler olsun bu aşkı yaşayıp yaşatana peki bana ne kadar aşıksın der...
Hanımına şöyle der: Sen benim; Yaradan’dan ötürü yaradılanı sevişim,
Bir adım gelene on adım gidişimsin,
Ve herkesi olduğu gibi kabul edişimsin,
Sen benim; bugünüme şükür ve yarınıma dua edişim,
Azla yetinişim, çoğa göz dikmeyişim ve kapanmayan avuç içimsin...''
Sevgiyle kalın…
