EDİTÖRÜN KALEMİNDEN

Yaz Rüzgâr Gibi Geçiyor

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 19.07.2013

Yaz Rüzgar Gibi Geçiyor

Restorana daha fazla müşteri sığdırabilmek için dip dibe konulan masalar sayesinde ister istemez kulakmisafiri oldum…

"Ev olmadan olmaz, araba da şart!"

Restoranda karşı masada oturan iki kadın arasında en az 45 dakika aynı muhabbet döndü durdu…Süreyi nerden mi biliyorum, Alin'in yemeğini yemesini beklerken dakikalar bir türlü geçmek bilmiyor da ondan... Yaş gelmiş kemale… Hani öyle üzümün çöpü armudun sapı olayı çoktan geçmiş… Fakat halen madde üzerinde tavaf ediliyor… İyi insan olsun, saygılı olsun, gözü her anlamda doymuş olsun, eli yüzü de hani en azından bakılacak kadar olsun dense gam yemeyeceğim…Yok illa araba, ev olmalı (!) yoksa evlenmenin ne anlamı var…

Erkeklerin işi biz kadınlardan daha zor. Önce kendilerini beğendirecekler, sonra adım adım duygularınıifade edecekler,karşı taraftan aynı sinyali bekleyecekler, ona göre ardından ev alacaklar, araba alacaklar sonra evlenme teklifinde bulunacaklar...Sonra kurulsun düğün dernek... Mutluluğu parada bulan beri gelsin…Bakın Ebru Şallı'ya iki çocuğuna ve hali vakti yerinde bir eşi olmasına karşın, eşinden tek bir kuruş nafaka dahi talep etmeden ani bir kararla pat diye 11 yıllık eşinden ayrıldı.Demek ki neymiş, her şey parayla da bitmiyormuş!

***

Yazın ortasında indirim günleri başladı… Çok değil daha bir hafta evvel bilmem ne kadara aldığınız bikini, şimdi yarı yarıya… Eee nedir bu peki? Ki eminim, şu an o yarı yarıya indirilen fiyat bir hafta sonra, hatta şu an bile % 50'ye düşmüştür. Alışveriş çılgınlığını bir indirimlerde, bir de öğleden sonraya kalınan organik pazardaen iyi şahit olursunuz… Kapanın elinde kaldığı bir çılgınlıkla alışveriş yapılıyor adeta. Benim mottom, kısmetse gelir Şam'dan Yemen'den kısmet değilse ne gelir elden… Derken fonda bir ses: "Anne bu çanta ne güzel değil mi?" Pembeli mi pembeli, parlak mı parlak, koca bir makyaj çantası elindeki. "Evet, güzelmiş" deyip geçiveriyorum. Ardından, bunu bana alır mısın anne sorusu, almazsan inip inip inletirim mağazayı vurgusuyla geliyor… "Alırım ama şu an değil, çünkü elinde tutuğun bir makyaj çantası tatlım, biraz büyüdüğünde olur" diyorum. Cevap şak diye geliyor, “Ama o zaman indirimi kaçmaz mı anne?” (!)

***

Saygı nereye, biz oraya gitsek ne olur… Yazın sıcağında püfür püfür rüzgârda yürürken bile burnuma ilişen ter kokuları modumu anında bozmaya yetiyor da artıyor bile. Yahu suyla sabunla tanışmak bu kadar mı güç…Bir de sağına soluna bakmadan langur lungur yürüyenler var ki ayrı bir vakka.... Yanından çocuk mu geçiyor, yaşlı mı geçiyor aldırış etmeden çarpa çarpa yürümek metropol insanın huyu olmuş...

***

Yaz tatili uzun; çocukları oyalamak ayrı bir yetenek gerektiriyor. Kitap okumak, hikaye anlatmak, tv izlemek, denize girmek, parka gitmek, atölyelere katılmak, kek-kurabiye yapmak,puzzle oynamak, tiyatroya gitmekle geçiyor günler... Her yeni güne tıpkı otel animatörleri gibi farklı birorganizasyonla uyanmanız gerekiyor, aksi takdirde bütün gün “benim yine canım sıkıldı anne” cümlesi her beş dakikada bir tekrar ediliyor… Zor iş anne babalık, öyleAğaoğlu'nun dediği gibi "yaptım oldu" mantığıyla yürümüyor... Bir adım önde düşünme sanatını ezber ettiriyorlar insana… Aksi halde yandın… Farklı etkinlik önerileriniz varsa merakla bekliyorum…

Tüm annelere kolaylıklar diliyorum.

Konular :