EDİTÖRÜN KALEMİNDEN

Evli, Mutlu, Çocuklu...

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 13.11.2011

Evli Mutlu Çocuklu

Canım bugün kapılarını dün açan 30. Tüyap Kitap Fuarı’na gitmek istiyor ama pazar günkü yoğunluğunu, hele ki bir-iki damla yağmurda bile felç olan İstanbul trafiğini, fuar yerindeki itiş kakışmayı, bebek arabalarından zor yürünen fuar koridorlarını, ellerinde bir dolu broşürlerin, hediye kitap ayraçlarının bulunduğu poşetlerle gezen kalabalığı düşününce hızlıca bu fikrimden uzaklaşıveriyorum… Birçok yazarın söyleşileri, imza günü genelde hafta sonları olur oysa ki, ne iyi olurdu gidebilseydim..

Bu kadar şehir merkezinden uzak bir fuar olur mu yahu? Her sene isyan ede ede yolunu tutuyorum yine de…”Sen söyle sen işit” derler bizim oralarda… Oysa her zamankinden daha çok ihtiyacımız var; düşünmeye, anlamaya, çevremizde olup biteni daha net görebilmemizi sağlayan aydınlanma yollarından biri olan okumaya, kitaplara...


Hafta sonu tamamen ona ait olduğumuza kanaat getiren kızımla da fuarda kaç kitaba bakıp, inceleyebilirim ki adam akıllı, oysa merak ettiğim kitapların listesini çoktan yaptım bile… Fakat çocuk mağazalarının dışında hiçbir mağazaya beni kolay kolay sokmayan Alin’le bu iş olmaz bundan eminim! (‘Anne bak burada hiç pembe bir şey yok’ diye beni kandırmaya çalışır her seferinde) Bugünün doğru kararı bu diyorum…

Çeksem yine yorganı başıma şu yağmurlu ve soğuk havada en iyi yapılacak şey bu diyorum kendi kendime ama az sonra kızım yine yanıma geliyor; ‘Hadi anne dışarı çıkacaktın ne oldu?” diyor oysa ona söz verdiğimi hiç hatırlamıyorum: a) yoksa kızım iç sesimi mi okuyor b) erken mi bunuyorum ne?

İnternetten bir-iki çocuk tiyatrosuna, atölye çalışmasına bakıyorum onu eğlenceli bir yerlere götürmek adına fakat nafile saatlerini çoktan kaçırmışız bile, ancak haftaya bir etkinlik ayarlayabildim.

En iyisi kendim bir atölye çalışması yapayım diyorum hemen bulduğum en büyük masa örtüsünü seriyoruz odasına ve küçükten keyifle yaptığım makarna boyamayla kızımı tanıştırıyorum… En sevdiğim Fransız müzikleri eşliğinde, kahvemi rahat rahat yudumlama hayaliyle yanından usulca uzaklaşıveriyorum… Elleri, üstü başı boya içinde 5-10 dakika sonra yanıma geliyor ve “Anne bak ne zamandır hiç yanına gelmedim…” diyor… Evet anlayacağız onu oyalamaya yetmedi bu etkinlik de…

Anneler bilir, ne oyun hamurları, ne oyuncakları tek başına mutlu etmeye yetiyor yeni nesil çocukları... Sanırım sorun ona tek başına nasıl mutlu oyun oynayacağını öğretebilmekte ama o zamana kadar birlikteliğe devam…

Mecbur başlıyoruz boyadığımakarnaları kağıda yapıştırma oyununa... Anlayacağınız hafta sonu kendime vakit ayıramamanın üzüntüsünü, yeniyor kızımın oyunneşesi…

Demet Akalın sen söyle, ben dinleyeyim en iyisi: “Evli, mutlu çocuklu…lay lay lom...”

Konular :