Güçlü Erkek, Güzel Kadının Projesi mi?
hepimizaileyiz.com.tr Yayın : 21.01.2013
Kapılar ardında yaşanan, sözüm ona imrenilesi renkli hayatların bizlere gösterilenden ne denli farklı olduğunu bugün bir kez daha anladım. Büyük bir aşkın ardından, ayrılığın, pişmanlığın, hüznün, şaşkınlığın, kullanılmışlığın (bu ifadeyi kullanmak istedim çünkü Can Tanrıyar’ı en derin yaralayan şüphe buydu) dramı yaşandı bu sabah Saba Tümer’de. Ekranların başarılı televizyoncularından Can Tanrıyar yollarını ayırdığı Petek Dinçöz'ün ardındanberaberlikleri için “12 yıl kullanıldın mı? Ben bir proje miydim?” diye soruyordu.
"İyi de bize ne bundan" demeyin! Özellikle erkekler, kulak kesilip tekrar tekrar izleyin internetten Saba Tümer’in bugünkü programını. Neden mi? O kadar çok nedeni var ki...
Tanrıyar, aslında programa daha çok yeni albümünü konuşmak için gelmişti fakat son günlerde yaşadığı olayların ağırlığıyla Saba Tümer'e adeta içini bir döktü pir döktü.
Sakin sakin başladı albüm çıkarma hikayesini anlatmaya. "Son dönemde, yaşadığım olayların da etkisiyle 30 tane şarkı bestelemiştim. Şarkı yazmak hoşuma gidiyordu. Stüdyoya girdim ve öfkem de gitti. Meğer o kadar çok böyle duygular, hayatlar yaşayan insanlar varmış ki. Onu anladım. Tek dertli ben değilmişim. Şimdi yaşadığım duyguları şarkılarımla paylaşıyorum.”
Saba Tümer bu sormaz mı: "Bu şarkıların hepsi Petek'e mi? İlişkiniz neden bu noktaya geldi?"
Her normal birliktelikteki gibi onlar da tatlı tatlı konuşarak ayrılma kararı alıyor... Bu sefer ayrılalım teklifi Can Tanrıyar'dan geliyor. Son zamanlarda, artık hiçbir şey eskisi gibi değildir... Ayrılan kalplerin ardından sıra evleri ayırmaya geliyor. Valizleri evden çıkaran Petek Dinçöz’ün şoförünün “Ağabey, ne çabuk geldin oyuna” sözleri Can Tanrıyar’da soğuk duş etkisi yapıyor adeta. O dakikadan sonra özellikle de son altı ay içinde yaşadıklarının hızlı bir muhasebesini yapıyor. Tipik bir sevgili ayrılışı mıydı bu, yoksa ortada dönen ve farkında olmadığı dolaplar mı vardı? Cevabını bulamadığı bu sorular için için beynini kemiriyordu besbelli.
Oysa ünlü televizyoncu maddi, manevi tüm zorlukları birlikte göğüs gerdikleri (kendi sözleri) 15 yıllık bir evliliğini ve iki çocuğunu, bu büyük aşkı için terk etmemiş miydi?
Petek Dinçöz’le beraberlikleri sırasında o hiç kimselere açılmayan aşk mabetlerinin kapıları bugün ilk kez aralandı. Her odası özenle döşenmiş, milyon dolarlık evinin her köşesinden yalnızlık akıyordu adeta. Yaşanmışlığın tek belirtisi evin içinde krallıklarını ilan eden dört minik köpekti yalnızca. Can Tanrıyar’ın ise yüzünde kırgınlıkla karışık acı bir hüzün vardı. Dilinde söylemek isteyip söylemedikleri, bakışlarında terk mi edildim, terk ettim mi karmaşası hiç kaybolmadı tüm yayın boyunca.
Duyguları içine sığmamış söze gelmiş, bestelenmiş, dillenmiş.İçinde ayrılığa, aşk acısına, pişmanlığına dair ne varsa şarkılarında toplamış.
Saba Tümer’le konuşurken sık sık cümleler boğanıza düğümleniyordu. Hele aklına genç yaşta vefat eden, çocuklarının annesinin sözleri geldiğinde daha bi kendini kötü hissediyordu. Eski eşi son konuşmalarının birinde, Can Tanrıyar’a: “Arkanda dönen dolaplaradikkat et, bunlar senin başına bir iş açacaklar” demişti. Acaba haklı mıydı?..
Can Tanrıyar’ın Beyaz Show’da Petek Dinçöz’e yaptığı sürpriz evlenme teklifinin ardından ünlü çiftin nikahına canlı canlı tanık olmuştuk. Nerden nereye...
Kim haklı, kim haksız bilinmez. Olayı tek taraflı dinleyerek bir yorum yapmak hiç medeni olmaz. Fakat ortada bir gerçek var: Yeni bir aşk için eşini terk etmeyi düşünen erkeklere bir dram örneğidir Can Tanrıyar’ın yaşadıkları. Kariyerinin zirvesinde, güçlü bir erkek karşısında genç ve güzel bir kadın... Karşı konulamaz gibi görünse de, görünene aldanmayın derim erkekler!
