"Kadınlar Sağdan Erkekler Soldan"
hepimizaileyiz.com.tr Yayın : 09.02.2011
Kitap okumaktan hele ki binlerce kitabın bulunduğu kütüphanelere gitmekten, kitap marketlerinde gezmekten oldum olası keyif alırım. Laf aramızda lise yıllarımdan bu yana var olan kütüphane üyeliğim hâlâ devam ediyor. “Bestseller” olmuş yani çok okunan kitaplar hiçbir zaman ilgimi çekmez; bir kitabı satın alırken bana ne katacağını ya da okurken alacağım keyfi düşünerek seçmeyi severim. Bu sefer yanıldım. Son günlerde yazılı ve görsel medyada sıkça yer alan bir kitap, konusu ve anlatım tarzı nedeniyle çok dikkatimi çekti. Belki de yazarının televizyon kanallarındaki stand-up tadındaki keyifli anlatımı bu kitabı okuma isteğimi artırdı.
Davranış Bilimleri ve İletişim Uzmanı Aşkım Kapışmak'ın “Kadınlar Sağdan Erkekler Soldan” adlı kitabında, kadının ve erkeğin doğasında var olan farklılıklar, mizahi bir dille anlatılıyor. Anlatırken, önce güldürüyor sonra da kısa ve etkili cümleleriyle, insanı uzun uzun düşünmeye sevk ediyor.
“Erkekler kadınlara liman olmayı severler. Kadınlar yüklerini boşaltacak limanları iyi seçer; çünkü sürekli demir atmayı sevmezler. En uzun kaldıkları liman, en büyük ve güçlü limandır; ama yükü ağır kadınlar ilişkiyi öldürür. Çünkü erkekler arada bir hafif yük gemilerine izin verirler.”
Aşkım Kapışmak, işte bu sözleriyle aslında bütün olayı özetliyor. Dizi veya film senaryolarında, yaşamda ve ilişkilerde temelde var olan sorunlar; zaman, mekân ve kişi farklılıklarıyla bizlere yansıtılmıyor mu? Televizyondaki reyting rekorları kıran diziler bunun bir örneği. “Öyle Bir Geçer Zaman ki” deki Caroline, “Muhteşem Yüzyıl”daki Hürrem hafif yük gemileri değiller mi? Çevremizdeki Caroline'lerin, Hürreml'erin farkındayızdır aslında... Peki ya erkekler neden başka birine yönelme ihtiyacı duyar?
Evliliğin veya bir birlikteliğin yükünü çeken ve bu yükten dolayı ruhen ve bazen de fiziken harap bitap düşen "ağır yük gemileri" durumundaki kadınlar, bir zaman sonra güvendikleri limanda durdukları yerde alabora olmuyorlar mı?
Öyleyse hata yine sırtına taşıyabileceği yükten fazlasını alan kadınlarda mı? “Acıma, acınacak hale gelirsin” derler ya işte birlikteliklerde verilen ödünler, çabalar bir zaman sonra insanı bu noktaya getirebiliyor bazen.
Bu konularda ahkâm kesecek kadar tecrübeye sahip olmasam da, henüz yolun başında biri olarak öğreneceklerimin çok olduğunun farkındayım. Ve benim gibi öğrenmeye aç olanlara da bu kitabı okumalarını tavsiye ederim.
Kitap satışından elde edilecek gelirin % 50’sinin, Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışlanacak olan bu kitabı satın alırken, bir sosyal sorumluluk projesine de katkıda bulunacağınızı unutmayın.
