EDİTÖRÜN KALEMİNDEN

"Kamçısız İdare"

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 09.11.2012

Kamçısız İdare

Kamçısız İdare

Kamçısız İdare

Eğitim hayatımız boyunca ve sonrasında Atatürk’ün askeri ve siyasi başarılarını inceleyen pek çok şey öğrendik, fakat Atatürk’ün duygu dünyasını, kişiliğini yakından tanımamıza olanak sağlayacak bilgilerden genelde yoksun kaldık. Nedense bize Atatürk’ü bir heykel gibi kaskatı, soğuk ve donuk olarak tanıttılar. Oysa Atatürk, davranışları belli prensiplerle sınırlanamayacak kadar insani, duygulu ve şefkat dolu bir liderdi. Yakınlarının, silah arkadaşlarının, tarihi birlikte yazdıklarının anlattıklarını okuyunca daha bir idrak ediyor insan bunu. Yalnızca Türk ulusunun değil, dünya liderlerinin de gerek kişiliğine gerekse askeri ve siyasi zekasına hayranlıklarını dile getirdikleri anıları okuyunca keşke bu bilgiler bize eğitim hayatımızda verilse ne iyi olurdu diye düşünmeden edemiyorum. Yarın 10 Kasım 2012, Ata’mızın aramızdan ayrılışının 74. yıldönümü.Ulu Önder Atatürk'ü şükranla, minnetle ve saygıyla anıyor, en yakınlarının ağzından birkaç anısını sizlerle paylaşmak istiyorum:

“...Mustafa Kemaller Yirmi Yaşındadır”

Bir akşam kendisine nazı geçen arkadaşlarından biri:

Düşünmelisiniz ki eğer ölürseniz, heykellerinizi paramparça ederler. Yaptıklarınızdan hiçbiri ayakta kalmaz. Çok yaşamaya bakmalısınız.” dedi.

Ben de sofrada idim. Güldü, işte o zaman bize gönlünün sırrını açtı:

"Unutmayınız ki Mustafa Kemaller yirmi yaşındadır." dedi.

Falih Rıfkı ATAY*

Kamçısız İdare

Kamçısız İdare

Evli bulunduğumuz sıralarda idi. İzmir’de idik. Doktorların tavsiyeleri mucibince gayet asude bir hayat geçirmesi, istirahat etmesi lazımdı. Bu tavsiyelere ancak birkaç gün riayet edebilmişti. Bir türlü uyuyamadığı bir gece, saat ikide:

“Latife, ben şimdi bir tramvaya binmek istiyorum.” dedi.

O saatte bir tramvay bulmanın imkansızlığını Atatürk’e anlatmak mümkündü; fakat bu arzusunun yerine gelmemiş olması onu belki de üzecekti.

“İstirahat etseniz daha iyi olmaz mı? Vakit de oldukça geç.” dedim.

“Ben de vaktin geç olmasından istifade ederek tramvaya binmek isityorum ya...” diye karşılık verdi.

“Peki öyle ise. Temin edelim."

Saat ikide derhal telefon edilyor ve bir atlı tramvay hazırlanıyor.

“Tramvay hazır... Emrinize amade...”

Yanlarına yaverlerini de aldılar... Hep beraber tramvaya gittik. Bir sürücüden başka kimse yoktu. Atatürk sürücünün yanına yaklaştı ve sordu:

“Sen atları kamçı ile mi idare edersin?”

“Tabii Paşam... Kamçısız idare edilir mi?”

“Neden idare edilmesin?”

“Biz görmedik.”

Atatürk tramvaycının yanına çıkıyor:

“Sen şu yerini bana ver de, ben kamçısız idare edeyim.

Tramvaycı derhal yerini terk ediyor. Atatürk dizginleri eline alıyor ve kamçısız tramvay atlarını sürmeye başlıyor.

“Nasıl, idare edebiliyor muyum?”

“Benden daha güzel idare ediyorsunuz Paşam.”

“Ben de senin gibi bir idareciyim. Ben de yüz binlerce insanı idare ettim; onları ölüme giden yola seve seve sevk ettim. Fakat bir tanesine kamçı kullanmadım...

Bu sırada:

“Paşam, dedim “Ben de biletçi olsam.”

Atatürk ciddileşiyor:

“Çok güzel olur” diyor. “Biletleri çaldırmazsın.”

Ve sonra ilave ediyor:

“Kamçısız tramvay, idare ediyorum. Beni fazla konuşturma...”

Latife UŞAKLIGİL **

“Atatürk Adını Alacağım”

....Demin bir sözü yanlış söyledim. Gazi’yi Büyük Millet Meclisi, kanunla “Atatürk” yaptı, dedim. Bu söz, eksiktir. O, kendini “Atatürk” yaptı. Kanun, vakayı kabul etti. O günlerde, soyadı kanunu çıkacaktı. Bir akşam yemeğinde, Gazi:

“Atütürk adını alacağım” dedi.

İtiraz ettiler:

“Memleket, dünya, tarih “Gazi Mustafa Kemal’i tanıyor. Ona nasıl dokunulur.

Atatürk cevap verdi:

“En tanınmış Türkler, yabancı isimler taşıyorlar. İbn-i Sina gibi, Elbiruni gibi... Bu yabancı isimlerin karşısında, bunların Türk olduklarını ispat etmemiz lazım geliyor ve ispat için uğraşıp duruyoruz. Buna son vereceğim ve kendi adımla başlıyorum!

Ve Gazi Mustafa Kemal o gece Atatürk'tü. Ertesi gün kanun vakayı tasdik etti. Onun kanuna bu kadar nazı geçebilirdi.

Mithat Cemal Kuntay ***

******

Atatürk Bir İnsandan Daha Fazla

“Atatürk: Bir İnsandan Daha Fazla...” Fotoğraf Sergisi’ni Kaçırmayın

Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, her yıl olduğu gibi bu yıl da, 10 Kasım’da Atatürk’ü anıyor ve Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşamının farklı yönlerini anlatan anlamlı bir fotoğraf sergisine ev sahipliği yapıyor.

Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 74. yılına denk gelen 10 Kasım 2012’de açılacak “ATATÜRK: Bir İnsandan Daha Fazla...” fotoğraf sergisinde, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Koleksiyonu'ndan seçilen 30’ı aşkın fotoğraf yer alıyor.

Tepebaşı'ndaki Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü galerisinde gerçekleşen ve küratörlüğünü Ekrem Işın’ın yaptığı “ATATÜRK: Bir İnsandan Daha Fazla...” fotoğraf sergisi 30 Kasım akşamına kadar ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.

Çocuğunuzla birlikte bu sergiye mutlaka gidin!

-----------------------

Kaynak:

*“Nöbetçi” Pazar Postası Gazetezsi, Birinci Yıl, No: 40, 11 Kasım 1951, s. 1
** Niyazi Ahmet Banoğlu, “Atatürk ve Latife Hanım”, Tarih Dünyası Mecmuası, Yıl: 1, Sayı: 2, İstanbul 1 Mayıs 1950, s. 57
*** “Büyük Adamlar ve Ölüm: Atütürk’ün Büyük Ölümü” Son Posta Gazetesi, Sene: 24 No: 5637-2733, 10 Kasım 1953, s. 5

Konular :