EDİTÖRÜN KALEMİNDEN

“Kazığın En Büyüğünü Ebeveynler Atıyor”

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 25.11.2012

Kazığın En Büyüğünü Ebeveynler Atıyor

Yakın bir arkadaşım geçenlerde telaşla beni aradı. Üzgün bir ses tonuyla anaokuluna giden oğlunun ödevlerine yardım etmeye vakti kalmadığını ve bu nedenle de sınıfının bir hafta gerisindeolmasından duyduğu endişeyi benimle paylaştı.

Aslında endişesini çok iyi anlıyorum. Onca anne babanın çocuklarına hırsla ders çalıştırdığını görünce, doğal olarak onların bu hızı karşısında, kendini yetersiz görüp yersiz bir endişeye kapılmıştı.

Anaokulunda derslerinden geri kalmak...

Okul öncesi eğitimde sık sık ödev vermeve birinci sınıf müfredatında eğitim...

Diğer çocukların velileri ev ödevlerine yardım ediyor, sınıftaki öğrenciler bir çırpıda her şeyi öğreniyor vebu nedenle de anaokul öğretmenleri daha fazla bilgi öğretiyor...

Eee ya sonra?

Bu çocuklar ilkokul birinci sınıfta ne öğrenecekler? Okul hayatını sevmeninönemli bir adımı olan ilkokula başladıklarında ne yapacak ? Zamanlarını bir üst sınıfın derslerine çalışarak mı geçirecekler? Durum aslında birçok ailede de böyle seyrediyor. "Biz bi şey öğretmedik, vallahi kendiliğinden öğrendi bunları." "Bizim çocuk bayağı zeki,okula gitmiyor ama şimdiden okuma yazma biliyor, bilmem kaça kadar sayıyor, toplama çıkarma yapıyor." Bu cümleler eminim birçoğunuza tanıdık gelir.

Yani, bizebeveynlermevzu çocuklarımız olunca bazen kantarın topuzunu bayağı kaçırıyoruz. Varsa yoksa müthiş bir eğitim alsın çocuklarımız; çok şükür başka bir sıkıntı yok (!) Mükümmelliyetçilik doruk noktada. Eğitim tabiki önemli bir konu fakatçocukların yaşıve kapasitesi de çok çok önemli değil mi sizce de? Falancanın oğlu matematikten şu notu almış, bilmem kimin kızı İngilizceyi sular seller gibi öğrenmiş. Bu örneklerin ardı arkası kesilmez.

Bilim adamları, insanların yaşamları boyunca öğrendiklerinin yüzde 70’ine yakınını okul öncesi dönemde öğrendiklerini tespit etmiş. Hayda, bu bilgi de bu ders çalıştırma hırsını körüklüyor öyle değil mi? Aslında hem öyle, hem değil. Nasıl mı? Bakın eğitim konusunda yazdığımakaleleri birçok anne baba tarafından ilgiyle takip edilen Abbas Güçlü Milliyet gazetesindeki “Çocuklar İçin Doğru Bilinen Yanlışlar” adlıyazısında ne diyor:

“..... 0-5 yaş arası çok önemli. Karakterleri de yine o dönemde şekilleniyormuş. Peki bu dönemde çocuklara okuma yazmayı, sayıları öğretmeli miyiz?

Bu konuda kafalar öylesine karma karışık ki, iyilik olsun diye çocuklara en büyük “kazığı” ebeveynler atıyor.

Kimi okuma yazma öğretiyor, kimi sayıları, kimi de her şeyi.

Sonra da bununla hem gurur duyuyor hem de yaptığınız çok yanlış dediğinizde de kesinlikle biz öğretmedik kendi kendine öğrenmiş diyorlar.

Okula başlamadan önce çok şeyler öğrenen öğrenci için okul hayatı özellikle de birinci sınıf çok sıkıcı geliyor.

Çünkü yaşıtları daha A’yı, B’yi öğrenirken o okumayı çoktan öğrendiği için o ortamda olmak sıkıcı olmanın ötesinde eziyete dönüşüyor.

Bu yüzden okuldan soğuyan hatta eğitime küsen çok sayıda öğrenci var.

O yaş grubunda en doğru olan; çocukları sanata, spora, en fazla da yaratıcı oyunlara yöneltmek olmalıdır.

O istese bile okuma, yazmadan uzak tutmak gerekir.

Ayrıca, okul öncesi öğretim kurumlarına gönderilmeyen çocukların, kime emanet edildiği de çok önemli.

Büyükanne, büyükbabalara, eğitim konusunda hiçbir birikimi olmayan bakıcılara ya da yabancı sözde mürebbiyelere çocuk emanet etmek macerayı da beraberinde getiriyor.

Siz siz olun, çevrenizdeki 0-5 yaş arasındaki çocukların eğitimini ciddiye alın, almayanları uyarın ve en önemlisi de bu konuyu araştırın.

Çünkü eğitim kademeleri içerisinde en önemli olan, bu dönemdir..."

Hala aklınızda çocuğunuzun dersleri varsa bence kendinize en kısa sürede oyalanacak başka bir uğraş bulun derim.

Konular :