EDİTÖRÜN KALEMİNDEN

“Keşke Seni Hiç Üzmeseydim Demeyeceğim Baba!”

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 16.06.2011

Henüz ilk müjdeli haberi aldıklarında; “Keşke bir oğlum olsa da onunla birlikte maçlara gitsek, birlikte balık tutsak, şöyle erkek erkeğe gezsek…” hayalleriyle birçok baba adayının içinden erkek çocuğuna olan özlemleri bir anda fırlayıverir..

Vakit geldiğinde, o yolunu dört gözle beklekleri bebeklerinin cinsiyetinin kız olduğunu öğrendiklerinde ise; “Zaten ben kız çocuklarını daha çok seviyordum” sözü dillerinden düşmez… Hatırlıyorum da eşimin kızımızın olacağını duyduğundaki ilk tepkisi: “Ben kızımı kimseyle evlendirmem?” oldu… Şaka gibi değil mi?...

Kim ne derse desin, babalar ve kızları arasında kelimelerle tarif edilemeyen güçlü bir sevgi bağı vardır…. Kız çocukları için babaları, yaşamın zorlukları karşısında sığındıkları güçlü kaleleridirler aslında…

Kimse için yapmayacaklarını -buna kendileri dahil-- kızlarının iki dudaklarının arasından çıkan bir kelimeyle dahi koşa koşa yapan yine babalardır…

Nerede olurlarsa olsunlar, babalarımıza "Babalar Günü" nedeniyle değil, daima sevgimizi göstermeliyiz. Çünkü en az anneler kadar babalar da sevgilerin en yücesini hak ediyorlar. Hayatta olsun ya da olmasın tüm babaların ve baba adaylarının bu özel gününü hepimizaileyiz olarak candan kutluyorum…

İnternette gezinirken babalar günüyle ilgili çok hoşuma giden bir yazı gördüm. Babasını kaybeden bir kız çocuğunun kaleminden olan bu diyaloglar; o kadar gerçekçi, dili o kadar ortak ki sizinle de paylaşmak istedim. Okuyunca eminim hak vereceksiniz bana...

Keşke Seni Hiç Üzmeseydim Demeyeceğim Baba

0 yaşında

Baba: Ne kadar da güzel. Şimdi bu küçücük şey benim kızım mı? Gözleri de bana ne kadar çok benziyor.

Kızı: Bu gözlerini benden hiç ayırmayan adam babam olsa gerek.

5 yaşında

Baba : Prensesim benim, güzel kızım. Söyle bakalım baban sana ne alsın?

Kızı: En çok babamı seviyorum. Babam, niye annemle uyuyor? Hep benimle uyusun, başkasını sevmesin.

10 yaşında

Baba : Gittikçe yaramaz oluyor, kime çekti bu kız?

Kızı : Ben babama aşığım. Büyüyünce babam gibi erkekle evleneceğim. Babam bu ay harçlığımı arttırır mı?

15 yaşında

Baba: Ne kadar da çabuk büyüdü. Eve de gittikçe geç kalmaya başladı, bu gidişle başına kötü bir şey gelecek. Sanırım daha sert konuşmalıyım.

Kızı: Babam yüzünden arkadaşlarımla istediğim kadar vakit geçiremiyorum. Bana baskı uygulamasından nefret ediyorum. Ne zaman özgür olacağım?

20 yaşında

Baba : Artık sözümü dinlemiyor. Benden giderek uzaklaşıyor. Kendi parasını da kazanmaya başladı ya, bana ihtiyacı kalmadı tabii. Uzun zamandır tatlı bir-iki laf geçmedi aramızda zaten. Evi de sürekli erkekler arıyor. Galiba kızım elden gidiyor.

Kızı : Her dediğime alınıyor, beni bir türlü anlamıyor. Hele geçen gün giydiğim mini eteğe karışmasına ne demeli? Evden ayrılıp, kendi hayatımı kurmalıyım. Çocuk muamelesi görmekten bıktım artık!

25 yaşında

Baba : Bir gün bunun olacağını biliyordum. İşte evleniyor. Zaten aramız eskisi gibi değildi. Şimdi bir de kocası var. Prensesim beni terk ediyor.

Kızı : Böyle bir günde bile o mutsuz ifadeyi takınmasının ne lüzumu var ki? Biliyorum, onu bir türlü içine sindiremedi. Bu yüzden yapıyor. Kendi hayalindeki damat değil ya! Sanki birlikte yaşayacak olan o.

30 yaşında

Baba : Çok az görüşüyoruz. Daha sık bir araya gelsek ne iyi olur. Hem torunlarımı da özlüyorum. Kendi arkadaş çevrelerinden fırsat bulup da bize gelemiyorlar ki...

Kızı : Babamları da çok ihmal ediyorum galiba. Yine telefonda çok üzgün geldi sesi. Hafta sonu onlara sürpriz yapmak en iyisi.

40 yaşında

Baba: Kızım, benim entelektüel düzeyimi yeterli bulmuyor. Ona göre çağın gerisinde düşünüyormuşum. Oysa küçükken derslerine hep ben yardım ederdim. Anlayamadığı bütün problemleri bana sorardı. Şimdi beni beğenmiyor. Bir daha onunla asla politik tartışmalara girmeyeceğim.

Kızı :Babam giderek daha da çocuk gibi davranıyor. Sürekli bir şeylerden yakınıyor. Gerçi son zamanlarda sağlığı da iyi değil ama. Ya ona bir şey olursa? Zaten hiçbir zaman dilediği gibi bir evlat da olamadım.

45 yaşında

Baba :Kızımın mutlu bir yuvası olması ne güzel. Gözüm arkada gitmeyeceğim. Her şeyi kendi başardı. Onunla gurur duyuyorum.

Kızı :Babam için çok endişeleniyorum. Onu kaybetmeye hazır değilim. İlaçlarını da hep ihmal ediyor zaten. Allah'ım onu benden alma!

50 yaşında

Baba : Dünyada mutlu kal kızım !

Kızı : Seni çok özleyeceğim ve arayacağım babacığım. Şimdi ben kime danışacağım, kim yardım edecek bana? Ne olur gittiğin yerde çok mutlu ol. Ve hep yanımda olduğunu hissettir, ne bileyim ben, arada sırada işaretler yolla mesela. Ah babacığım! Sensiz nasıl yaşayacağım?

55 yaşında

Kadın : Gideli, seni daha iyi anlıyorum babacığım. Keşke seni hiç üzmeseydim demeyeceğim, çünkü "keşke"lerin hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini biliyorum. Yine de beni duyuyorsan, lütfen seni üzdüğüm her gün için çok ama çok pişman olduğumu bil olur mu? Binlerce gözüyle, boşluktaki adam uzanır, düşsel bir incelikten onu kendi gecesine alır...

Seni çok özlüyorum, dertleşeceğim, danışacağım kimsem kalmadı baba... Seni kaybettikten birkaç ay sonra bir oğlum oldu. Sana olan sevgimi oğluma verdim. Onda seni yaşıyorum, rahat uyu babacığım.

Konular :