Hava Güneşli, Ben ise Sağnak Yağışlı...
Hava çok güzel bu gün, güneşin yarısı neredeyse bizim evde. Bugün kimseyi okula göndermedim. Planım şirinlerin dvd'sini hep beraber izlemek; salonumuzun yeni yılda, yeni haliyle büyük yemek masamızda kahvaltı yapıp keyif sürmekti...
Bu, dünkü hayalimdi -bu güne uyarlamaya çalıştığım- şimdi ne oldu dersiniz?
Oğlum enfeksiyon kapmış, bütün ağzı yara ve pamukçuk olmuş, kızım 38,5 ateş halinde, eşim yıllık olağan gribal enfeksiyonunu geçirmekte. Ben ise, gece boyunca hepsine baktığım için, migrenime başımda büyük bir salomanje açmış bir haldeyim...
Evde ilaçlar, etrafta bol bol bitki çaylarıyla dolu bardaklar, kullanılmışkağıt mendillervs. Kahvaltı yalan oldu. Kimsede iştah yok. Ben başımın ağrısına kızar haldeyim, çocuklarımın acısından bana kızar halde. İşe yaramıyorum hissi var içimde.
Bu annelik niye böyle bir şey? Niye bende bu kadar fazla? Çıkan ateşin suçlusu niye benim? Oluşan yaraların mikrobu benim mimari yapıtım mı?Ülkemizde ve dünyada çocuklarını öldüren anneler varken, çocuğunu para karşılığı ağzıma alamayacağım kötü emellerini o miniklere yaşatan anneler varken, ben neden her şeyin suçlusunun kendim olduğunu düşünüyorum?Türk kadınlarının çoğunun “deli” denecek kadar çocuklarına tapmalarının sebebi ne acaba?Neden enfeksiyon hep çocukların etrafında dolaşıyor?
Nedenlerim çok bugün.
Keşke dediğim günlerden birindeyim yine...
Keşke daha rahat bir anne olabilsem...
Keşke “Çocuk bu böyle böyle büyüyor işte"diyen dilime inanabilsem bugün...
Bol bol kahve içmem gerek bugün.
Yok yok en iyisi şarap,o da olmadıbir sakinleştiricimi almalı acaba?..