EYLEMLE HER TELDEN

Otur Yalnızlık Notun Sıfır!

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 15.11.2012

Otur Yalnızlık Notun Sıfır

Yalnızlık öznel bir deneyimdir.
Albert Einstein’in “tüm dünyada tanınmış bir insan olmak ve kendini bir o kadar yalnız hissetmek çok garip” sözü yalnızlık duygusunun koşullardan ayırt etmeksizin kişiyi bulan bir duygu olduğunu netleştirir. Yalnızlık genelde diğer insanlardan kopma, mutsuzluk ve çaresizlik hissi kavramlarının tanımıdır.

Yalnızlığın ortaya çıkışında rol oynayan etkenler arasında genetik yatkınlık ihtimali yüksektir... Örneğin içe dönük olarak nitelendirilen bireyler çoğunlukla kendileri gibi olan ebeveynler tarafından büyütülmüşlerdir. İçe dönük kavramın yoğun yaşandığı ailelerde yalnızlık kaçınılmaz bir sondur. Kişilerin keyfi seçimleri veya zorunda kalarak aldıkları kararlar yalnızlığı bir bitiş ya da zevkli zamanların başlangıcı olarak tanım değişikliğine uğratabilir.

Genetik faktörlerin dışında çevresel etkenler ve kişinin psikolojik durumu da önemli rol oynamaktadır. Erken çocukluk döneminde, ebeveynlerin ayrılması ya da ölmesi, arkadaş edinememe, sosyal becerileri geliştirememe yaşamın ileri dönemlerinde yalnızlık duygusuna zemin hazırlamaktadır.

Yalnızlık yaşla birlikte seçilme sebeplerinde değişkenlik gösterir. Örneğin, ergenlik çağında yalnız kalmanın tercih edilmesinin altında şiddet, taciz gibi ciddi kavramlarla karşılaşılabilir. Yetişkinlerde ise; cinsiyet mutsuzlukları, ırk ayrımcılığı, dini inançlar, kültürsüzlük gibi olguların yoksunluğu kişiyi yalnızlığa itebilir. Bu etkenlerin dışında bir de olumsuz insanların yaşadığı topluluklarda var olma zorunluluğu yalnızlığın kaçış, sığınılacak bir kurtarıcı gibi görülmesini sağlar.

Yukarıda saydıklarımın çoğu çevremizde yaşanılan ve örnekli genellemelerdir.Yaşamda kendi açımdan yalnızlığa bakışım olumsuz olduğu yönündedir. Yalnızlık duygusunun sürekliliği, alışkanlık haline gelişi kişide agresif bir tavır sergilenmesine sebep olur. Ruhsal açıdan uyumsuzluk gösterip,topluma karşı kişinin yabancılaşmasını gözler önüne serer. Orsan Welles'in söylediği: "Yalnız doğduk yalnız yaşarız ve yalnız ölürüz" mantığı bana çok uzaktır.

Yalnızlık olumlu bir kavram olsaydı boş zamanları değerlendirme faliyetleri diye bir gerçek olmayabilirdi. Bugün sosyal yaşam olarak her gün gelişmekte olan etkinliklere talepler günden güne artmazdı. "Yalnız kalmamak için" kelimeleriyle başlayan ilginç yaşam hikayeleri dinlemezdik. Toplumumuzda bireysel hayatın seyrekliği, aile bağların kuvvetli duruşu, kardeş ilişkilerinin sağlamlığı hepsi yalnızlığı birlikte göğüs germek için vardır. Yalnızlık bayılası bir duygu olsaydı Sunay Akın'ın dizelerindeki ceset yalnızlığını paylaşan yılana şükranlarını bildirmezdi:

Ne çok sevinirim bilseniz

bir yılan

mezarıma girerde

göğüs kafesimin kemikleri içinde

kış uykusuna

yatarsa.

Konular :