Trafik, Bebekler ve Melekler...
hepimizaileyiz.com.tr Yayın : 07.12.2010
Günümüzün en az iki saati yollarda geçiyor; çoğumuz şikâyet ederiz bundan… Havada bulut olsa özellikle büyükşehirlerde kıyamet kopar; arkası kesilmez kornalar, kazalar, alayına bir asabiyet bulutu gökyüzüne yükselir ve buum… İşte gerçek fırtına o zaman kopar. Yağmur yağar, işinize ya da sıcak sofranıza geç kalırsınız. Ya da sevdiğiniz sanatçının aylar önce biletini aldığınız konserine yetişebilmek için dua edersiz bir an önce trafik açılsın diye…
Her trafiğe yakalandığınız günü aksi gün ilân edersiniz. Ama gene de kimse arabasından vazgeçmez; çünkü kışın soğuğunda en konforlu şekilde, sıcacık bizi götürür istediğimiz yere kıymetli arabamız… Ne de olsa onun ahretliği yollardır….
Yazın içine girer girmez açarız klimasını oh ne serin, ne ferah iyi ki almışsınızdır. Seyir halindeyken neşelendirir kimi zaman arabanızın radyosundan gelen günün en tirendi şarkıları ya da taraftarı olduğunuz takımının maçı... Öyle ki bazen trafiğin sıkıştığına bile sevinir, arabanızın direksiyonunu öpersiniz; tıpkı kızınızı öper gibi… Ya da evinize yaklaşmışsınızdır da sevdiğiniz şarkının sonunu dinlemek için trafik ışıklarından yavaş yavaş geçer; hatta birkaç arabaya yol verirsiniz.
Başka bir gün ambulansa ilk yol veren sizsinizdir iyi ki öndesinizdir; örnek olmuşsunuzdur herkese… Acil olan her şey için çarenin olduğunu görebilmişsinizdir; dua etmişsinizdir içindeki hastaya ve nice hastalara… Sonra düşünüp şükretmişsinizdir bir an; iyi ki bir aciliyetiniz yok diye...“Aman olursa olsun trafik, sağlıklı gidelim” diyebilmişsinizdir belki de….
Devleştirmeyelim sıkışıklığı, kimseye kızmayalım trafik de ne olur… Yanımızdaki, önümüzdeki arabada belki bir bebek vardır kim bilir… Lütfen onları düşünerek trafikte içimizdeki şeytani fikirlere kulak asmayalım; ne hatalı sollama yapalım ne de bebekleri melek…
