ÖZLÜ CÜMLELER

Bizde Yargı Hep Önde

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 16.03.2012

Bizde Yargı Hep Önde

Nedense, her şeyi biliyoruz. İlk defa tanıştığımız bir insanı ‘’Hiç gözüm tutmadı’’ diyerek, henüz girmediği hayatımızdan çıkarmayı planlıyoruz. Ucuz olan şeyler basit, pahalı olanlar ise kaliteli oluyor, her şeyi biliyoruz, fakat öğrendiğimiz için değil müneccim olduğumuz için biliyoruz.

Çocukluğumuzun saflığında, okulların müfredatlarında, ailemizin alışkanlıklarında, izlediğimiz kanallar, okuduğumuz gazeteler, kulak misafiri olduğumuz sohbetlerde biz farkına varmadan itinayla ütülenip beynimizin çekmecelerine yerleştirilen yüzlerce ‘önyargı’nın, daha sonra bizi hangi bakış açılarından mahrum ettiğini ise asla bilemiyoruz. Çünkü Einstein’ın dediği gibi: “Bir önyargıyı ortadan kaldırmak, atomu parçalamaktan daha güç.”

Bazı insanları sevemiyor, bazı ülkelere nedensiz gıcık oluyor, çorbaya peşinen tuzu koyuyoruz. Bununla ilgili Maz Jobrani’nin müthiş bir anısı var. Kendisi yarı İranlı yarı Amerikalı bir komedyen. Dubai’ye stand up yapmaya gidiyor. Otelin resepsiyonundaki kadın arayıp: “Sizi götürecek olan şoför hazır efendim” diyor.

Maz, aşağı iniyor ve kendisine gülerek bakan esmer adama doğru ilerleyip soruyor: “Siz benim şoförüm müsünüz?”, adamsa “Hayır” diyor, “Ben bu otelin sahibiyim. Ben de sizi kendi şoförüm sanmıştım.”

Biz de bu ülkede lezzetli bir çorba gibiyiz aslında. Değişik dil, değişik inanç, değişik cinsel hayat tercihi buranın yüzyıllardır baharatı, tuzu, biberi. Bu çorba böyle güzel. Ama biz ne yapıyoruz?

Elimizde tuzluk, ‘öbür’ lezzeti bastırmaya çalışıyoruz. Halbuki, önyargılarımıza kör olsak, o insandaki bütün güzellikleri, benzerlikleri, ortak acıları, zaafları, mutlulukları, umutları görüp şaşırırız.

Günün birinde ‘ama ben onu şöyle sanmıştım’ demek, bir savunma olmasın. Küçük varsayım cümlelerimiz, dev gerçekleri saklıyor olabilir. Bir insanın, bir cinsiyetin, bir milletin, bir çorbanın üzerine tuzu dökmeden önce bir tadalım. Bakalım sandığımız gibi miymiş?

Umarım, önce yargılarımızdan kurtularak egolarımızı da yok etmiş oluruz.

Her seferinde “Nesi farklı?” yerine “Nesi aynı?” sorusunu sorarak işe başlayabiliriz.

Konular :