ÖZLÜ CÜMLELER

Hoş Gidelim

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 27.12.2012

Hoş Gidelim

Birkaç ay önceydi hatırlamıyorum. Önceydi, önceleyemediğim bir zaman diliminden arta kalanı tamamlamak üzere çabaladığım bir andaydı. Fransa sokaklarından Kabataşa kıyıya vuran dalgalar gibi vurmuştu yüreğime. Bir ses. Eli ağzında trompet taklidi yapan bir sokak çalgıcısının Edit Piaf’ın o ünlü şarkısını kendince yorumuyla ruhuma sunan bir ses.

Diyor ki: "Ritz Oteli’nde bana bir süit verseler istemem /İstediğim Channel’den mücevherler de değil / Bana limuzin verseler neye yarar? / Uşaklar teklif etseniz bana, ne yaparım onlarla? / Neuchatel’de bir malikane, bana göre değil/ Eyfel kulesini teklif etseniz, ne yaparım onunla? / Aşk isterim, mutluluk, iyi huy / Beni mutlu edecek olan sizin paranız değildir/ Ölürken kalbimde bir el olsun istiyorum/ Haydi birlikte özgürlüğümü ortaya çıkaralım/ Sıyrıl bütün önyargılarından / hoş geldin aslıma."

İnsanın kendi gerçeğinde kendine yol alması zor bir yolculuk olsa gerek. Kimi görsem yüzündeki tebessüm aynaya bakarken yok oluyor. Kendiyle yüzleşmesinde, aslına dönmesinde, içindekini yaşamaya olan dirençsizliği soluksuz bir nefes alış gibi. Anlamını yitiriyor. Neyi istiyoruz? Niye istiyoruz? Kimi istiyoruz? Kimin için istiyoruz ? Bu soruların cevabı tıpkı bir rüyanın yorumu sanki. Rüyayı gören ben. Gecenin karanlığında bilinçaltımın bana oyununun skorunu belirleyen ben. Futbol yorumcuları gibi, etkisinde kaldığım duyguların gole gidişinin kurgusunu yapan onlar. Hep başkaları. Benim dışımda başkaları.

Yaşadığım ya da daha doğru bir ifadeyle yaşadığımı sandığım anlarda bir rolden bir role yuvarlanışım, repliklerimin yazıldığı bir dünya. Evde anne, annede çocuk, toplumda bir eş. Yok ruhunda dolu dizgin mustangların koşuşturduğu bir dinginliğin geçici ağrı kesici etkisi. Sadece hüzün. Tamamlanamamışlık. Tamamlandığım dediğin anda yarım kalmışlık. Velhasıl özgürlükte tutsaklık.

Ve ZAZ, şarkı, Edit Piaf’ın sözleri: Aşk isterim, haydi birlikte özgürlüğümü ortaya çıkaralım, sıyrıl bütün önyargılardan, hoş geldin aslıma. Sahi ne kadar kendimiz olabiliyoruz? Aslımıza ulaşırken mutlu olabiliyor muyuz? Toplumsal roller, belirlenmiş replikler, başkalaştırılmış karakterlerle içimizdeki boğuşumuz, tutsaklığımız değil mi? Zorunluklarımız tercihimiz olmamış mı? Öfkelenmek ya da isyan etmek çok geçici tedaviler. kesin çözüm ise kişiden kişiye değişiyor.

Özgür olmak, hem filen hem fikren çok zor değil, zor olan kişinin kendine saygı duyması ve sevmesi her şeyin başı o.

Bunları başaran insanlar, aslını görür her zaman söylüyorum aslını gören ne istediğini bilen, ruhuna hizmet eden insan, kendi olur mutlu olur. Hayattaki tek amacımızda bu değil mi, mutlu olmak.

İYİ BİR YIL, İYİ BİR BAŞLANGIÇ VE MUTLU BİR HAYAT DİLİYORUM SADECE, ÖZGÜR İNSANLARA…

Konular :