KÜLTÜR MANTARI - ÖZLEM TOPALOĞLU

Geçmişin Gölgesinden Korkmak

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 29.11.2012

Geçmişin Gölgesinden Korkmayın

Bir yerde arkadaşlarınızla otururken gözleri başka masaya, başka birine ilişmeyen yoktur. Dikkatinizi çeken nedir bilemezsiniz ama uzun uzun birinin konuşmasına, durmasına, düşünmesine, gülmesine, üzgün surat ifadesine kaptırdığınız olur kendinizi… Onun hayatına dair hikayeler yazmaya başlarsınız kafanızdan, senaryolar uydurur ve kendinizi de onun yaşamında bir parça haline getirirsiniz.

Bu durum herkesin sık sık başına gelir. Masadaki muhabbetten veya ayak uydurmanız gereken bir ortamdan bu sebeple uzaklaştığınız olur. Bildiğiniz yaşamları değil, bilinçaltınızda yarım kalmış hikayeleri tamamlamak ve hasarları onarmaktır sizi mutlu eden. O yüzden bu durum sık sık başınıza gelir… Birisi sizi dürtüp, gözlerinizin önündeki toz bulutunu yok etmesin istersiniz lakin durup odaklandığınız, üzerinde hikayeler yarattığınız kişi sizin bakışlarınızı fark edip size bakana kadar… Yarattığınız tüm hikaye bir anda son bulur. Ne yapacağınızı bilmez tavırlar içerisinde gözlerinizi kaçırır, küçük oyunlarla başka şeylerle uğraşıyormuş gibi yapmaya çalışırsınız.

Bütün bunlar olurken başka bir insanın da sizin dalgınlığınıza bir şeyler yakıştırmaya çalıştığını görmezsiniz. Yaşadıklarınızın dışında bir hayatı merak etmek, oradan dünyanıza ait izler bulmaya çalışarak kendinize pay çıkarmak ve farklı boyutlarda uğraşmak ilginizi çeker. Oldukça tatlı, saçınızın okşanması kadar naif bu duygudan ayrılmak istemezsiniz.

Bu durumlar aslında sizin geçmişten, yaşadıklarınızın izinden asla kopamayacağınızı gösterir. İzler asla silinmez tekrar tekrar farklı şekillerde farklı yüzlerde karşınıza çıkar. Çoğu kişinin inandığı ‘anı yaşa’ bilinci de burada etkisini kaybeder çünkü evrenin size her karşılaştığınız objede, canlıda tanıdık olaylar yaşatması, beyninizin tüm gününüze belki de tüm hayatınıza etki edecek küçük oyunları ‘anı yaşa’ ifadesini etkisiz hale getirir. Yaşadığınız her an bir şeylerle yüzleşmek zorundasınız. Bundan kaçamazsınız fakat aynı şeylerin farklı versiyonlarına karşı daha hazırlıklı olabilirsiniz. Zaten istemeseniz de hayat bunu size öğretir. Artık olgunlaşırsınız ve nasıl tepkiler vermeniz gerektiğini bilirsiniz. Bir süre sonra ister istemez tüm olaylar kendi akışı içerisinde hareket etmeye başlar ve her şeyin düzene girdiğini hissedersiniz.

Hayatınızın bu düzene oturmasının kısa sürede ve kolay olmadığını bilmelisiniz. Kaosları yaşamalı, nasıl savaşacağınızı, her geçen gün kendinizi hayatın karmaşasına dair nasıl koruyabileceğinizi öğrenmelisiniz. Kaos ortamlarında en güzel şeylerin doğacağına dair inancınızı aklınızın bir köşesine yerleştirmelisiniz.

Unutmayın ki, sizi bu kadar bunaltan karmaşıklığın içerisine girmeden gelecek olan ödülün hiçbir değeri yoktur ve kendi dünyanızda bir savaşa girmeseniz, bir yarışta olmasanız kazanacağınız hiçbir şeyde olmaz. Harcadığınız emekler, atlatmaya çalıştığınız durumlar, kazandığınız zaferin değerini her daim bilmenizi sağlar. Bu kadar yaşanmışlıktan sonra da kimliğinizi, nelerle uğraşarak, nasıl çabalayarak bu devreyi atlattığınızı unutmayın ve unutmaya çalışmayın. Geçmişi silmeye çalışmak kendinizi kandırmaktan başka hiçbir şey değildir. Tam tersine geçmiş hepiniz için yol göstericidir.

Olumlu, olumsuz yaşadığınız her şey hayatınızdaki yapbozun parçalarıdır ve onlar olmadan asla bir bütün olamazsınız.

Konular :